Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ticari Mümessil”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Şirket yetkilisinin sözlü yetkilendirmesiyle, ticari mümessil sıfatı taşımayan babasının şirket adına düzenlediği çek nedeniyle şirketin sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirket yetkilisinin, babasının daha önce de şirket adına kambiyo senedi düzenlediğini kabul etmesi ve bu durumun teamül haline gelmesi, babanın ticari mümessil sıfatı olmasa dahi, söz konusu çekle ilgili şirketin sorumluluğunu doğurduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Borçlu şirketin temsilcisinin yetki verdiği kişinin, şirket adına kambiyo senedi düzenleyip düzenleyemeyeceği ve imzanın borçlu şirkete ait olup olmadığının araştırılıp araştırılmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ticari mümessil tarafından atanan ticari vekilin, limited şirket adına kambiyo senedi düzenleme yetkisinin bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan bonoya dayalı icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında, davacının fuara katılımının bonolardaki imzaya itiraz etmesine engel olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fuara katılmış olması, bonolardaki imzaların kendisine ait olmadığı ve bonolardan sorumlu tutulabilmesi için imzalayan kişinin ticari mümessilinin bulunması gerektiği iddiasını ortadan kaldırmayacağı gözetilerek, mahkemenin bu hususları araştırıp sonucuna göre karar vermesi gerekirken önceki kararında direnmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şirket yetkilisi tarafından verilen vekaletnamenin, vekalet verilene kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verip vermediği ve bu yetkinin yokluğunda şirketin bonodan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede bono düzenleme yetkisi açıkça yer almadığı ve vekalet verilen kişinin şirket ortaklar kurulu kararıyla şirketi borçlandırma yetkisi de bulunmadığı gözetilerek, limited şirketin, vekalet verilen kişi tarafından imzalanan bonodan sorumlu tutulamayacağına ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin, vekaletnamede yer almayan bir yetkiyi kullanarak müvekkili adına bono düzenleyip düzenleyemeyeceği ve bu bonoların müvekkili sorumlu tutup tutmayacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede vekile, şirket adına ihalelere katılma ve şirketin imal ve satışını yaptığı mallarla ilgili bazı işleri yapma yetkisi verildiği, ancak kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi açıkça tanınmadığı, vekilin ticari vekil sıfatıyla bu yetkiyi aşarak düzenlediği bonoların müvekkili bağlamayacağı ve yerel mahkemenin aksine direnme kararının bozulması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirket adına bonolar düzenleyip imzalayan kişinin ticari vekil mi yoksa ticari mümessil mi olduğu ve bu sıfatın bonolardan doğan sorumluluğa etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede vekilin, şirket adına her türlü ticari işlem yapabilmesi için geniş yetki verildiği, dolayısıyla bono düzenleme yetkisinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği ve davalı alacaklının da kötü niyetli olduğuna dair bir delil bulunmadığı gözetilerek, vekilin ticari mümessil sıfatıyla işlem yaptığı ve davacı şirketin bonolardan sorumlu olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vekaletname kapsamında verilen yetkilere göre, vekilin ticari vekil mi yoksa ticari mümessil mi olduğu ve bu sıfatlara göre takip konusu çeki düzenleme yetkisine sahip olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekaletnamede kendisine tanınan yetkilerin şirketin tüm işlerini idare etme yetkisi içermemesi ve ayrıca vekaletnamede kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisinin açıkça yer almaması nedeniyle ticari vekil sıfatıyla hareket ettiği, bu nedenle de düzenlediği çekin şirketi borç altına sokmasının mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.