Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu mu yoksa taksirle öldürme suçunu mu oluşturduğu ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulü traktörle ezerek ölümüne sebebiyet vermesinde öldürme kastının bulunduğu, maktulden sanığa veya yakınlarına yönelik haksız bir söz veya davranışın olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin sanığı kasten öldürme suçundan mahkumiyetine ilişkin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tek taraflı trafik kazasında sürücünün ölümü halinde, destekten yoksun kalan yakınlarının araç sigortacısına karşı açtığı tazminat davasında uygulanacak zamanaşımı süresinin Karayolları Trafik Kanunu'nun 109. maddesindeki 2 yıllık süre mi yoksa Türk Ceza Kanunu'nun 66. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresi mi olduğu hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün kusurlu eyleminin Türk Ceza Kanunu'nun 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu, bu suçla ilgili ceza davasının 8 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesi uyarınca bu sürenin tazminat davası için de geçerli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tek taraflı ve sürücünün tam kusuru ile meydana gelen trafik kazasında ölen sürücünün yakınlarının, aracın trafik sigortacısı şirketten destekten yoksun kalma tazminatı talebinde zamanaşımı süresinin Türk Ceza Kanunu'na mı yoksa Karayolları Trafik Kanunu'nun 109. maddesine mi tabi olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün tam kusurlu olduğu tek taraflı trafik kazasında ölümünün, Türk Ceza Kanunu'nun 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu ve Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesi uyarınca ceza zamanaşımının uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tek taraflı ve sürücünün tam kusuru ile meydana gelen trafik kazalarında ölen sürücünün yakınlarının, aracın trafik sigortacısı olan şirketten destekten yoksun kalma tazminatı istemesi halinde uygulanacak zamanaşımı süresinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün tam kusuruyla ölüme sebebiyet verdiği tek taraflı trafik kazalarında dahi, fiilin Türk Ceza Kanunu'nun 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu, dolayısıyla 2918 sayılı KTK'nın 109/2. maddesi uyarınca ceza zamanaşımının uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tek taraflı ve sürücünün tam kusuru ile meydana gelen trafik kazasında ölen sürücünün yakınlarının, aracın trafik sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinde ceza zamanaşımı süresinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Desteğin tam kusurlu hareketiyle ölümüyle sonuçlanan trafik kazasının, 5237 sayılı TCK'nın 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu ve bu suçla ilgili ceza davasının sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması, 2918 sayılı KTK'nın 109/2. maddesi uyarınca maddi tazminat davası için de geçerli olduğundan, davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tek taraflı trafik kazasında sürücünün ölümü halinde, destekten yoksun kalma tazminatı davasında 2918 sayılı KTK’nın 109/2. maddesindeki ceza zamanaşımı süresinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün tek taraflı kusuruyla gerçekleşen trafik kazasındaki eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu ve bu suç için öngörülen sekiz yıllık ceza zamanaşımı süresinin 2918 sayılı KTK'nın 109/2. maddesi uyarınca destekten yoksun kalma tazminatı davası için de geçerli olduğu gözetilerek, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde, TCK'nın 62. maddesindeki takdiri indirim ile CMK'nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına dair yerel mahkemece gösterilen gerekçelerin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ilk duruşmaya katılmamasının yargılamayı uzatma amacı taşımadığı, sabıkasız oluşu ve lehe hükümler talep etmesi karşısında takdiri indirim uygulanmaması için yeterli ve yasal gerekçe gösterilmediği; ayrıca, sanığın insan hayatına önem vermeyen tavır ve davranışları sergilediğine dair soyut gerekçenin CMK'nın 231. maddesinin uygulanmaması için yeterli olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında verilen 1 yıl hapis cezasının miktarı ile ilgili uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkta tespit edilen yüksek alkol promiline rağmen, suçun işleniş biçimi, meydana gelen zararın ağırlığı ve diğer ceza tayininde dikkate alınması gereken hususlar değerlendirildiğinde, verilen cezanın orantılılık ilkesine aykırı şekilde yüksek olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, yasal ve yeterli gerekçe gösterilip gösterilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçu kabul etmesi, pişmanlığını dile getirmesi, adli sicil kaydının bulunmaması ve mağdur ya da kamu zararının oluşmaması gibi hükmün açıklanmasının geri bırakılması için gerekli objektif şartları taşımasına rağmen, yerel mahkemenin sanığın kişiliğindeki somut olumsuzlukları ve duruşmadaki tutumunu yeterince açıklamadan, kanındaki alkol miktarı ve somut tehlike gibi CMK 231/6-b maddesindeki subjektif değerlendirmede dikkate alınmaması gereken hususlara dayanarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına karar vermesi, gerekçenin yasal ve yeterli olmadığı değerlendirilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair verilen kararda yasal ve yeterli gerekçe gösterilip gösterilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin takdir yetkisinin kullanılmasında, somut olayda sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken olumlu olarak değerlendirilen duruşmadaki hal ve tavırları ile çelişen ve yetersiz gerekçe gösterilmesi nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın alkollü olarak araç kullanırken park halindeki bir araca çarpması eyleminin trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alkollü araç kullanmasına rağmen, olay tarihinde yürürlükte olan yasal düzenleme ve içtihatlar gereği, emniyetli araç kullanma yeteneğini kaybettiğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, sanığın 1.00 promilin altında alkollü olduğunun tespit edildiği ve kazanın kavgadan kaçarken meydana gelmesi gibi durumlar gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın alkollü araç kullanması eyleminin trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma kararına rağmen sanığın beraatine karar veren yeni hükmünün, ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçelerle kurulmuş olması ve bu nedenle yeni hüküm niteliğinde olması gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 12. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.