Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Usul Ekonomisi İlkesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı şirketin deposunun işkolu tespitine itiraz davasında, mahkemenin taleple bağlılık ilkesine uygun karar verip vermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı tarafından talep edilmeyen teknik servis işyerinin işkoluna ilişkin hüküm kurması ve davaya katılma talebi olmayan sendikaların taraf teşkili yapılmaksızın işin esasını incelemesi taleple bağlılık ve usul ekonomisi ilkelerine aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi harca tabi bir davada, davanın belirsiz alacak davası olarak açılması halinde, davacının dava açarken maktu harç yatırmasının yeterli olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı, davalı tarafın harçtan muaf olmasının davacıyı harç ödeme yükümlülüğünden kurtarmayacağı ve davanın konusunun para ile değerlendirilebilir nitelikte olması sebebiyle nispi harca tabi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi harca tabi bir davada, davacının dava açarken maktu harç yatırmasının yeterli olup olmadığı ve işçilik alacaklarından kıdem, ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretinin belirsiz alacak davası konusu yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin harçtan muaf olması nedeniyle, davanın reddi halinde dahi maktu harç dışında bir harç alınamayacağı, nispi harca tabi olsa dahi peşin harcın da maktu harçtan fazla olamayacağı ve davacının sadece maktu harç yatırmış olmasının, HMK 302. ve Harçlar Kanunu m. 13, 28 ve 33. maddeleri gözetildiğinde, usul ekonomisi ilkesi gereğince yeterli olduğu değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: HSK kararıyla asliye ticaret mahkemesinin kurulması sonrasında, daha önce asliye hukuk mahkemesinde görülen ticari davaya hangi mahkemenin bakmaya yetkili olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HSK kararında derdest davaların devrine ilişkin bir hüküm bulunmaması, Anayasa'nın 37. maddesindeki doğal hakim ilkesi ve HMK'nın 30. maddesindeki usul ekonomisi ilkesi gözetilerek, davanın açıldığı tarihte görevli olan asliye hukuk mahkemesinin yargılamaya devam etmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hâkimler ve Savcılar Kurulu kararıyla Muğla ilinde asliye ticaret mahkemesinin kurulması ve faaliyete geçmesinden önce açılmış bir davada, görevli mahkemenin Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) mı yoksa yeni kurulan Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 37. maddesindeki kanuni hakim ilkesi, 6100 sayılı HMK'nın 30. maddesindeki usul ekonomisi ilkesi ve 6102 sayılı TTK'nın geçici 9. maddesi gözetilerek, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan yasalara göre görevli olan Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) davaya bakmaya devam etmesi gerektiği gerekçesiyle, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi'nin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gaiplik kararı verilmesi ve taşınmaz bedelinin Hazineye intikal ettirilmesi davasında, davalı kısmına "hasımsız" yazılmakla birlikte kayyımın da belirtilmesinin husumetin kayyıma yöneltildiği anlamına gelip gelmediği ve davanın usulden reddi gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Usul ekonomisi ilkesi ve adil yargılanma hakkı gözetilerek, dava dilekçesinin bir bütün olarak yorumlanmasıyla kayyıma husumet yöneltildiğinin anlaşıldığı ve bu nedenle davanın usulden reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.