Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Usul Kuralı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Paftasında yol olarak görünen taşınmazın tapuya tescili davasında, bozma ilamının Hazine ve köy tüzel kişiliğine tebliğ edilmeden direnme kararı verilmesi nedeniyle usul kurallarına uyulup uyulmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK'nun 429/2. maddesi gereğince, bozma ilamının tüm taraflara tebliğ edilmesi ve taraf teşkili sağlandıktan sonra direnme veya uyma kararının verilmesi gerektiği, aksi halde kamu düzenine ilişkin emredici usul kuralının ihlal edileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunda, eksik harç ve giderlerin tamamlanmaması nedeniyle temyiz isteminin geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK'nun 434/3. maddesi uyarınca, direnme kararının temyiz edilmesi için gerekli harç ve giderlerin süresi içinde tamamlanmaması ve davacıya bu hususta yapılan tebligata rağmen süresinde eksikliklerin giderilmemesi nedeniyle temyiz isteminin geçersiz olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin temyiz edilmemiş sayılmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bozma kararına direnen yerel mahkemenin, hükümden önce son sözü hazır bulunan sanığa vermemesinin savunma hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümden önce son sözün sanığa verilmesinin CMK 216/3'te düzenlenen emredici bir usul kuralı olduğu, bu kurala uyulmamasının savunma hakkını ihlal ettiği ve bozma nedeni teşkil ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme neden olma suçundan sanık hakkında verilen cezanın miktarı ile ilgili yerel mahkeme ile Yargıtay Özel Dairesi arasında oluşan uyuşmazlıkta, yerel mahkemenin direnme kararını verirken sanığa son söz hakkı tanımamasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 216/3. maddesi uyarınca hükmün tefhiminden önce duruşmada hazır bulunan sanığa son söz hakkı verilmesinin emredici bir usul kuralı olduğu, yerel mahkemenin bu kurala aykırı hareket ederek sanığın savunma hakkını kısıtladığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şikâyetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilen davada, sanığın şikâyetten vazgeçmeyi kabul edip etmediğinin sorulmamasına ilişkin usul kuralı ihlalinin, sadece sanık lehine bir kural olup olmadığı ve bu hususa dayanarak Cumhuriyet savcısının hükmü sanık aleyhine temyiz edip edemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Şikâyetten vazgeçmenin sanık tarafından zımnen kabul edildiği ve TCK'nın 73/6. maddesindeki usul kuralı ihlalinin CMUK'nun 309. maddesi kapsamında sadece sanık lehine bir kural olduğu gözetilerek, Cumhuriyet savcısının sanık aleyhine temyiz hakkı bulunmadığından, yerel mahkemenin düşme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına direnmesinin ardından, direnme kararında sanıklara son söz hakkı verilmemesi nedeniyle savunma hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 216/3. maddesi gereğince, hükümden önce hazır bulunan sanığa son söz hakkı verilmesinin emredici bir usul kuralı olduğu ve bu kurala uyulmamasının savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara son söz hakkı verilmeden direnme kararı verilmesi nedeniyle savunma hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 216/3. maddesi uyarınca hükümden önce son sözün sanığa verilmesinin emredici bir kural olduğu, bu kurala uyulmamasının savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğu ve bu durumun hükmün bozulması için yeterli bir sebep olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.