Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Uyuşturucu Madde Bulundurma”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Denetimli serbestlikteki hükümlünün, hakkında kamu davası açılmasını gerektiren yeni bir suç işlediği iddiasıyla açık cezaevine gönderilmesine dair infaz hakimliği kararına yapılan itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün denetimli serbestlik sırasında işlediği eylemin, daha önce hakkında kamu davasının ertelenmesine karar verilen uyuşturucu bulundurma suçunun tekrarı niteliğinde olduğu ve TCK 191/5 hükmü gereği ihlal olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle ayrı bir suçtan dolayı kamu davası açılması ve hükümlünün açık cezaevine gönderilmesi için yasal koşulun gerçekleşmediği gözetilerek, itirazın reddine dair Ağır Ceza Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eyleminin uyuşturucu madde ticareti mi yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların ikametlerinden farklı bir şehirden temin ettikleri uyuşturucu maddenin miktarının kullanım sınırları içerisinde kalması, tek parça halinde ele geçirilmesi ve başkalarına satma, verme veya devretme gibi bir davranışlarının tespit edilememesi, ayrıca uyuşturucu madde kullandıklarını söyleyen sanıkların bu yöndeki savunmalarının aksine bir delil de bulunmaması gözetilerek, eylemlerinin TCK 191. maddesinde düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın evinde ele geçirilen uyuşturucu madde nedeniyle eyleminin uyuşturucu madde ticareti mi yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu mu oluşturduğu ve sanık hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın evinde bulunan uyuşturucu maddenin miktarının kişisel kullanım sınırları içerisinde kalması, satışa yönelik emarelerin bulunmaması ve sanığın ikrarının kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet etmesi gözetilerek, eylemin TCK 191/1’de düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu ve TCK 192/3’teki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiği kabul edilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti mi yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkta ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarının azlığı, ticaret eylemine ilişkin yeterli delil bulunmaması ve tanığın beyanından dönmesi gibi hususlar gözetilerek, sanığın eyleminin TCK 191'de düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraat kararı verildikten sonra, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan da ceza verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı ve TCK'nın 192. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin hangi fıkrasının uygulanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uyuşturucu maddeyi başkasına satma kastıyla bulundurduğuna dair delil bulunmaması, maddenin miktarının kişisel kullanım sınırları içerisinde olması ve sanığın kendi suçunu ortaya çıkarmaya yönelik davranışı TCK'nın 192/3. maddesi kapsamında değerlendirilerek eksik araştırma yapılmadığı ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu mu yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç tarihinden önceki telefon görüşme kayıtlarının incelenmemesi, görüşmelerin sanığa ait olup olmadığının teyit edilmemesi ve bu kayıtların içeriğinin diğer delillerle birlikte değerlendirilmemesi suretiyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın uyuşturucu madde bulundurma eyleminin, TCK 188. maddedeki uyuşturucu ticareti mi, yoksa TCK 191. maddedeki kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu mu oluşturduğu ve sanığın cezai ehliyetinin olup olmadığı hususunda araştırma yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkta ele geçirilen iki farklı uyuşturucu maddenin miktarı, ele geçiş biçimi, maddeleri edinme şekli ve beyanları değerlendirildiğinde eylemin uyuşturucu ticareti suçunu oluşturduğu, ancak sanığın akıl hastalığına ilişkin savunması ve cezai ehliyetinin tam olarak tespit edilmemiş olması gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, denetim süresi içinde işlediği uyuşturucu bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi halinde, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararın kesinleşmiş mahkumiyet hükmü niteliğinde olmadığı ve sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahsedilemeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine hükmolunan hapis cezasına ilişkin direnme kararında hüküm fıkrasının eksik olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararı üzerine yerel mahkemece direnme kararı verildiğinde, bozulan hüküm ortadan kalktığından ve infaz yeteneğini yitirdiğinden, CMK'nın 223, 230 ve 232. maddeleri uyarınca önceki hükme atıf yapılmaksızın yeni bir hüküm kurulması gerektiği gözetilerek, hüküm fıkrası olmayan direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında ihbar üzerine kolluk tarafından yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olup olmadığı ve sanıklardan birinin eyleminin uyuşturucu madde ticareti mi yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu mu olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk tarafından yapılan aramanın, önleme araması kararı kapsamında ve hukuka uygun olduğu, ayrıca sanıklardan birinde ele geçirilen maddenin uyuşturucu olup olmadığının tespiti için uzman raporu alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bir kısmının kaldırılmasına, bir kısmının ise bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cezaevine girişi sırasında üzerinde uyuşturucu madde bulunan sanığın eyleminin, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu mu yoksa cezaevine yasak eşya sokma suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, cezaevine girerken üzerinin aranacağını bildiği halde uyuşturucu maddeyi özellikle saklayarak içeri sokmaya çalışmasının ve bu maddenin aynı zamanda uyuşturucu kullanma araçlarıyla birlikte ele geçirilmesinin cezaevine yasak eşya sokma suçunu oluşturduğu gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 297/1. maddesinde düzenlenen infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmaya teşebbüs suçunu oluşturduğuna ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkta uyuşturucu madde ele geçirilmemesi, kullandığını iddia ettiği maddenin uyuşturucu olup olmadığının tespit edilememesi ve sanığın ikrarı dışında mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmaması, ayrıca suçun konusu olan kenevirin dikili halde ele geçirilmiş olması ve bu nedenle kullanmak için bulundurma suçunun oluşmaması gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına dair Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.