Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vardiya Primi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin fazla mesai ve vardiya primi alacaklarına ilişkin açtığı davada, mahkemenin fazla mesai hesabını hatalı yapıp yapmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yüksek Daire bozma ilamında davacının çalışma saatlerinin ve fazla mesai hesabının yeniden yapılması gerektiği belirtilmiş, ancak direnme kararı veren yerel mahkeme bu hususu dikkate almayarak önceki kararında direnmiş, bu nedenle de direnme kararı "aleyhe bozma yasağı" gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının radyolink istasyonunda güvenlik görevlisi olarak çalıştığı sürelerde yaptığı fazla mesai ve vardiya primi alacağı talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığı sürelerin 1475 sayılı ve 4857 sayılı İş Kanunları hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, haftalık çalışma sürelerinin ve fazla mesai hesaplamalarının kanuna uygun olarak yapılmadığı, davacının çalışma şekline göre fazla mesai alacağının tespiti için bilirkişiden ek rapor alınması gerektiği ve davacının vardiya primi alacağına hak kazanmadığı gözetilerek, mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 7 gün çalışıp 14 gün dinlenme şeklinde gerçekleştirdiği güvenlik görevlisi çalışmasında fazla mesai ve vardiya primi alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hem 1475 sayılı İş Kanunu hem de 4857 sayılı İş Kanunu dönemlerinde davacının günlük çalışma süresinin zorunlu ihtiyaçlar düşüldüğünde 14 saat olarak kabul edilmesi, 1475 sayılı İş Kanunu döneminde haftalık 45 saati aşan çalışmanın fazla mesai sayılması, 4857 sayılı İş Kanunu döneminde ise denkleştirme esasının uygulanması gerektiği, ancak denkleştirmenin günlük 11 saati aşan çalışmalar için geçerli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının meskun mahal dışında bulunan radyolink istasyonunda güvenlik görevlisi olarak aralıklı 24 saatlik nöbetlerle çalışması nedeniyle fazla mesai ve vardiya primi alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 sayılı İş Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu dönemlerinde haftalık 45 saati aşan çalışmaların fazla mesai olarak değerlendirilmesi ve davacının çalışmasının 24 saatlik zaman diliminin tamamını kapsamadığı, zorunlu ihtiyaçlar için ayrılan süreler düşüldüğünde günlük çalışma süresinin 14 saat olarak kabulü gerektiği, bu durumda haftalık 45 saati aşan kısımlar için fazla mesai ücreti ödenmesi gerektiği, ayrıca davacının vardiyalı çalışma koşullarını taşımadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, Hereke Radyolink İstasyonunda koruma-güvenlik görevlisi olarak çalıştığı dönemde yaptığı fazla mesai ve vardiya primi alacaklarının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışma saatlerinin belirlenmesinde nöbet usulü çalışmanın özelliği, uyku ve diğer zorunlu ihtiyaçlar için gerekli zamanın düşülmesi gerektiği, 1475 sayılı İş Kanunu döneminde haftalık 45 saati aşan çalışmanın fazla mesai sayılacağı, 4857 sayılı İş Kanunu döneminde ise günlük 11 saati aşan çalışmaların fazla mesai olarak değerlendirilmesi gerektiği ve vardiya primi koşullarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının radyolink istasyonunda güvenlik görevlisi olarak çalıştığı sürelerde yaptığı fazla mesai ve vardiya primi alacağı talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığı radyolink istasyonunda nöbet usulüyle çalışması, uyku ve diğer zorunlu ihtiyaçlar için gerekli zaman dilimi, haftalık 45 saati aşan çalışmaların fazla mesai sayılması ve 4857 sayılı Yasa döneminde günlük 11 saate kadarki çalışmaların örtülü denkleştirme sayılması hususları gözetilerek, davacının fazla çalışma alacağının yeniden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.