Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Velayetin Değiştirilmesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Velayeti babada olan çocuk ile anne arasında kişisel ilişki tesisi ve velayetin değiştirilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yüksek yararı ve annelik duygularının tatmini gözetilerek çocuğun anne ile iki haftada bir hafta sonu yatılı olarak görüşmesine karar verilmesi gerektiğinden, mahkeme kararının kişisel ilişki tesisine ilişkin bölümü düzeltilerek onanmıştır. Velayetin değiştirilmesi talebi çekişmesiz yargı işlerinden olduğundan bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz yolu kapalı olduğu için bu yöndeki temyiz talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayeti annede olan müşterek çocuğun velayetinin babaya değiştirilip değiştirilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma kararından sonra annenin velayet görevini kötüye kullandığına veya çocuğun menfaatine aykırı davrandığına dair yeterli ve süreklilik arz eden delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Velayeti annede olan müşterek çocuğun babasıyla kişisel ilişkisini annenin engellemesi nedeniyle velayetin değiştirilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Annenin çocuğun babasıyla kişisel ilişkisini sürekli olarak engellemesi ve bu nedenle hakkında çocuk teslimine muhalefet etmekten yaptırım uygulanması, annenin TMK 324. maddesindeki yükümlülüğüne aykırı davranışı ve velayet hakkını kötüye kullanması olarak değerlendirilerek velayetin babaya verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasından ayrı olarak açılan velayetin değiştirilmesi davasında, davacı velayet hakkını isteyen taraf nafaka talebinde bulunmadığı veya açıkça vazgeçtiği takdirde, mahkemenin re'sen iştirak nafakasına hüküm edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davasından sonra açılan velayetin değiştirilmesi davalarında, talep olmadığı veya açıkça vazgeçildiği takdirde, mahkemenin Türk Medeni Kanunu'nun 182/2. maddesi ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 72. ve 74. maddeleri uyarınca re'sen iştirak nafakasına hükmedemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma sonrasında velayeti babaya bırakılan müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesi talebiyle açılan velayetin değiştirilmesi davasında, velayetin değiştirilmesi için yasal şartların oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı annenin, babanın velayet görevini ihmal ettiğine dair iddialarını ispatlayamaması, babanın çocuklara iyi baktığına dair delillerin bulunması, annenin de çocuklara babadan daha iyi imkanlar sunamayacağı ve TMK'nın 183, 348 ve 349. maddelerinde belirtilen velayetin değiştirilmesi şartlarının oluşmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Velayetin değiştirilmesi davasında, mahkemenin davalı tarafın tüm tanıklarını dinlemeden ve davacı annenin yaşam alanında uzman incelemesi yaptırmadan karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuklarla ilgili davalarda, çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince, çocuk ile velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışması olması halinde çocuğa temsil kayyımı atanması gerektiği, bu davada da küçük ile anne ve baba arasında menfaat çatışması bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.