Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ziraat Odası Kaydı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının 2002-2006 yılları arasında tarımsal faaliyette bulunup bulunmadığı ve bu döneme ilişkin Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespit edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 2002-2006 yılları arasında tarımsal faaliyette bulunduğuna dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı, tek başına ziraat odası kaydının yeterli olmadığı ve bu dönemde prim kesintisi de yapılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 1.1.1997-1.10.2008 tarihleri arasında tarımsal faaliyeti bulunup bulunmadığı ve bu döneme ilişkin Tarım Bağ-Kur sigortalılık tespitinin yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı adına 1994, 1995 ve 1996 yıllarında prim tevkifatı yapılmış olsa da 31.12.1994 tarihinden sonra Kurum kayıtlarına prim girişi olmadığı, tek başına tapu kaydı ve 2002 yılından sonraki Ziraat Odası kaydının 2926 sayılı Yasanın 10. maddesi kapsamında tescile esas belge sayılamayacağı gözetilerek Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken direnme kararı verilmesi hatalı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için gerekli şartları taşıyıp taşımadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ürün bedellerinden prim tevkifatı yapılmış olması ve ziraat odası kaydının bulunması, tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdüğüne dair karine olarak kabul edilerek ve Kurum'un resen tescil yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetilerek, ilk prim tevkifatını takip eden aybaşından itibaren davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ve mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının prim tevkifatı olmayan yıllar için tarımsal faaliyette bulunduğunun kanıtlanıp kanıtlanmadığı ve buna bağlı olarak Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespit edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının prim tevkifatı yapılan dönemlerle tescil iradesini ortaya koyduğu, Kurum'un resen tescil yükümüne aykırı davrandığı, ayrıca prim tevkifatı olmayan 2006 ve 2007 yıllarında da devam eden ziraat odası ve kooperatif kayıtlarıyla tarımsal faaliyetinin kesintisiz sürdüğünün kanıtlandığı gözetilerek, yerel mahkemenin Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti yönündeki direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının prim kesintisi ve ürün teslimi bulunmayan 01.01.1998 ile 27.12.2002 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun uyarınca Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için prim tevkifatı veya ürün teslimi olmayan dönemlerde tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdüğünün kanıtlanması gerektiği, ziraat odası kaydının tek başına yeterli olmadığı ve davacının bu hususu kanıtlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığının hangi tarihler arasında devam ettiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarım Bağ-Kur sigortalılığının, tescil veya tescil yerine geçen iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı dışında, ziraat odası kaydı, doğrudan gelir desteği ödemelerinden yararlanma veya zirai kredi kullanımı gibi nedenlerle kendiliğinden yeniden başlayıp devam etmeyeceği ve davacının tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin 31.12.1999 tarihinde sona erdiğinin Yüksek Özel Daire ile yerel mahkeme arasında ihtilafsız olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının sigorta başlangıç tarihinin tespiti ve aksi yöndeki Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ziraat odası kaydının başlangıç tarihi ve geçerliliğine dair delillerin usul ve yasaya aykırı şekilde değerlendirildiği ve davacının sigortalılık başlangıç tarihinin tespitinde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ve ziraat odası kayıtları arasındaki çelişkinin giderilmeden hüküm kurulduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.