Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“d”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak davalıların işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, işçi işveren ilişkisinin varlığı kabul edilerek hüküm altına alınan alacaklar yönünden vefat eden davalının mirasçılarının da sorumlu olduğunun hüküm fıkrasında açıkça belirtilmemesi hatası, yeniden yargılama gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca düzeltilerek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında çalışan işçinin ilave tediye ve ikramiye alacakları taleplerinin reddine ilişkin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararına direnilmesi üzerine, davanın reddi gerektiği yönündeki bozma kararının Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olarak kabul edilemeyeceği, davacının dava dilekçesinde ikramiye alacağı yönünde açık bir talepte bulunmadığı ve arabuluculuk faaliyetinin dava şartı olan dönemleri kapsamadığı gözetilerek, 9. Hukuk Dairesi’nin davanın reddine ilişkin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının fiilen yaptığı işin tespiti, mevsimlik işçilikte geçen sürelerin derece ve kademe hesabında dikkate alınıp alınmayacağı, buna göre davacının derece ve kademesinin doğru tespit edilip edilmediği, fark alacaklarının hesaplanması ve yıpranma prim alacağına indirim uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesince hüküm fıkrası ile gerekçesi arasında çelişki oluşturacak biçimde, yıpranma primi alacağı yönünden hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alt işveren nezdinde çalışan işçinin işten çıkarılması sebebiyle işçilik alacaklarının asıl işverenden tahsili davasında, asıl işverenin sorumluluğunun kapsamı ve ücret alacağının hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca asıl işverenin sorumluluğunun her hak ediş dönemi için ayrı ayrı hesaplanması gerekirken, mahkemece sadece son üç aylık ücret üzerinden hesaplama yapılması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının yurt dışı şantiyesinde çalışan davacının işçilik alacakları davasında uygulanacak hukukun tespiti ve alacakların miktarı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tüm çalışma süresince fiilen yurt dışında çalıştığı ve mutad işyerinin yurt dışında olduğu gözetilerek, ... hukukunun uygulanması gerektiği, bu nedenle yerel mahkemenin ... hukukunu uygulayarak verdiği kararın bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yetki tespit kararına, işveren tarafından, çoğunluğun sağlanamadığı, sendika üye listesinin tebliğ edilmediği ve alt işveren işçilerinin dikkate alındığı iddialarıyla itiraz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sendikal yetki tespitinde esas alınacak işçi sayısının, yetki tespiti tarihindeki işçi sayısına göre belirleneceği, sonradan işçi sayısında meydana gelen değişikliklerin yetki tespitinin mevcudiyetine engel teşkil etmeyeceği, işverene sendika üye listesinin noter kanalıyla tebliğ edilmesi gibi bir zorunluluğun bulunmadığı ve alt işveren işçilerine ilişkin bir tespit bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, davacının davalı işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve talep edilen alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendika üyeliğinin davalı kuruma bildirilmediği ve dayanışma aidatı ödediğine dair bir delil de bulunmadığından davalı kurumun taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı, davacı lehine ilave tediye alacağına hükmedilmesi gerektiği, zamanaşımı, harç ve yargılama giderleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmenin isabetli olduğu gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı kurumla alt işveren arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı kurumun asıl işvereni olduğunu iddia ettiği ve ilave tediye ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsilini talep ettiği alacak davasında, davacının davalı kurumun toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendika üyeliğinin davalı kuruma bildirilmediği ve dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanmak istediğine dair bir delil de bulunmadığı, davalı kurum ile alt işverenler arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olsa dahi, davacının davalı kurumun taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gözetilerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılıp davanın kısmen kabulüne karar verilmesi onanmıştır. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini takip eden dönemdeki ücretinin hesabında hangi kriterlerin esas alınacağı ve davacı tarafından talep edilen ücret farkı alacağının olup olmadığı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 375 sayılı KHK'nin geçici 23. maddesi uyarınca yararlanmaya başladığı toplu iş sözleşmesinin 31.10.2020 tarihinde sona ermesiyle, 01.11.2020 tarihinden itibaren yeni toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarının oluştuğu; ancak bu yeni toplu iş sözleşmesinin ücret zammı hükmünün davacı lehine bir hak doğurmadığı ve bu nedenle davacının 31.10.2020 tarihindeki ücretinin aynen korunarak ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.