Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çıplak Pay”
- Uyuşmazlık: Borçlunun anonim şirketteki çıplak payı üzerine konulan haczin, usulüne uygun yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra Müdürlüğünün, çıplak pay haczi için anonim şirkete ihbarname göndermek ve pay defterine işlenmesini sağlamak yerine, Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazı yazarak haczin usulüne uygun yapılmadığı gözetilerek, haczin kaldırılmasına ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Nama yazılı anonim şirket hisselerine ilişkin haciz işleminin, icra memurunun hisse senetlerine fiilen el koyması suretiyle mi yoksa şirket pay defterine haciz şerhi konulmasıyla mı yapılması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Nama yazılı anonim şirket hisselerinin kıymetli evrak niteliğinde olması ve İİK'nın 88. maddesi uyarınca bu tür mallara icra dairesince fiilen el konulması gerektiği, dolayısıyla şirket pay defterine haciz şerhi konulmasıyla yapılan haciz işleminin usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalıya taşınmaz satın alması için gönderdiği parayla davalının kendi adına taşınmazı tescil ettirmesi üzerine açılan tapu iptal ve tescil davasında, zamanaşımının başlangıç tarihi ve davanın zamanaşımı süresi içinde açılıp açılmadığı hususunda yaşanan hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının davalıya verdiği vekâletnamenin davalı tarafından kötüye kullanıldığı ve davalının taşınmazı kendi adına tescil ettirdiği iddiasıyla açılan davanın, vekâlet ilişkisinden kaynaklanan bir dava olduğu ve vekilin hesap verme borcunun vekâlet ilişkisi devam ettiği sürece zamanaşımına uğramayacağı gözetilerek yerel mahkemenin zamanaşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılar tarafından açılan elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davasında, kök miras bırakanın sağ kalan eşinin intifa hakkı ile diğer mirasçıların çıplak mülkiyet haklarının gözetilmemesi ve sonradan ölen mirasçıların da bulunması nedeniyle mirasçılık belgesinin yeniden düzenlenip düzenlenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kök miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı TMK'nin 444. maddesi uyarınca sağ kalan eşin intifa hakkının devam ettiği, sonradan ölen mirasçıların varlığı ve miras paylarının intifa hakkı ve çıplak mülkiyet de gözetilerek belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anonim şirket hisselerinin devrinde inançlı işlem yapılıp yapılmadığı ve davacıların hisse taleplerinin kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yazılı bir inanç sözleşmesi bulunmadığı, davalının hisseleri davacıya alacağın temliki hükümlerine göre devrettiği, davacının ise yalnızca devir sözleşmesinde belirtilen hisseler ile dava tarihine kadar doğan hakları talep edebileceği, dava tarihinden sonraki sermaye artırımlarının ve talepten fazla hissenin hüküm altına alınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya ait taşınmazın 1/2 payının çıplak mülkiyetinin devri ve intifa hakkından feragat işlemlerinin hile ile yapıldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının satış ve intifa hakkından feragat işlemlerini iradesinin fesada uğramadan, hür iradesiyle yaptığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği içerisinde eşlerden birine yapılan taşınmaz temliki sonrasında, boşanma davası sürecinde açılan bağıştan rücu davasının kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın bağıştan rücu nedeniyle tapu iptali ve tescil olarak nitelendirildiği, HMK’nın 140/1. maddesinin 3. bendi gereğince bu hukuki sebep esas alınarak çözümlenmesi gerektiği, tapu kayıtlarında satış suretiyle temlikin yapıldığı, davalının bedelsiz aldığını kabul etse de, 2009 yılındaki temlikin evliliği temin amacıyla, 2017 yılındaki temlikin ise minnet duygusuyla yapıldığı ve olayda bağıştan rücu şartlarının bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından hile nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesine ilişkin açılan davanın reddine dair verilen kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz devrinin hileli olduğunu ispatlayamaması ve boşanma davası açılmayacağına dair davalı tarafından hileli davranışlarda bulunulduğuna dair delil sunulamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davayı reddeden kararının, vekalet ücreti miktarı düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçlu şirketin, diğer borçluların kendi nezdindeki hisselerine konulan haciz işlemine yaptığı şikayetin kabul edilip haciz işleminin iptal edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirket dışındaki kişilerin hisselerine haciz konulması işleminin, borçlu şirketin hukukunu etkilemediği ve bu nedenle şikayette bulunma hususunda hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin şikayeti kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.