Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çalışma Saatleri”
- Uyuşmazlık: Davacının işverenden talep ettiği fazla mesai, hafta tatili, dini bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının miktarının belirlenmesi ve ispatı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai saatlerinin hesaplanmasında ve ücret bordrolarına dahil fazla çalışma sürelerinin mahsup edilmesinde eksik inceleme yapıldığı, fazla çalışma ücretinin ispatı ve miktar tespitinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında hatalı değerlendirme yapıldığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin 24 saat çalışıp 48 saat dinlenme şeklinde gerçekleştirdiği çalışma düzeninde, toplu iş sözleşmesiyle aylık 21 saat üzerinden ödenen fazla mesai ücretinin dışında kalan fazla mesai alacağının hesaplanma yöntemi ve miktarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 24 saat çalışma 48 saat dinlenme usulünde çalışan işçinin aylık fazla çalışma süresinin 30 saat olduğu, toplu iş sözleşmesiyle ödenen 21 saatlik fazla mesainin mahsubu ile davacı işçinin aylık 9 saat fazla çalışma alacağına hak kazandığı, mahkemenin emsal kararlara dayanarak aylık 7 saat üzerinden fazla çalışma ücreti hesaplamasının hatalı olduğu ve Özel Daire bozma kararına uyulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nöbet usulü çalışan bir doktorun, ücretinin fazla mesai ücretini kapsayıp kapsamadığı ve fazla mesai ücreti talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı doktor ile davalı işveren arasında aylık sekiz nöbet karşılığı belirli bir ücret ve sekiz nöbetin üzerindeki her nöbet için ek ücret ödenmesi konusunda anlaşma yapıldığı, davacının sekiz nöbet üzerindeki bazı nöbet ücretlerinin ödenmediği, bu nedenle davacının ödenmeyen nöbet ücretlerini talep etme hakkı bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının Özel Daire bozma ilamına uygun olarak bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 7 gün çalışıp 14 gün dinlenme şeklinde gerçekleştirdiği güvenlik görevlisi çalışmasında fazla mesai ve vardiya primi alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hem 1475 sayılı İş Kanunu hem de 4857 sayılı İş Kanunu dönemlerinde davacının günlük çalışma süresinin zorunlu ihtiyaçlar düşüldüğünde 14 saat olarak kabul edilmesi, 1475 sayılı İş Kanunu döneminde haftalık 45 saati aşan çalışmanın fazla mesai sayılması, 4857 sayılı İş Kanunu döneminde ise denkleştirme esasının uygulanması gerektiği, ancak denkleştirmenin günlük 11 saati aşan çalışmalar için geçerli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının meskun mahal dışında bulunan radyolink istasyonunda güvenlik görevlisi olarak aralıklı 24 saatlik nöbetlerle çalışması nedeniyle fazla mesai ve vardiya primi alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 sayılı İş Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu dönemlerinde haftalık 45 saati aşan çalışmaların fazla mesai olarak değerlendirilmesi ve davacının çalışmasının 24 saatlik zaman diliminin tamamını kapsamadığı, zorunlu ihtiyaçlar için ayrılan süreler düşüldüğünde günlük çalışma süresinin 14 saat olarak kabulü gerektiği, bu durumda haftalık 45 saati aşan kısımlar için fazla mesai ücreti ödenmesi gerektiği, ayrıca davacının vardiyalı çalışma koşullarını taşımadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, toplu iş sözleşmesine göre aylık 21 saat fazla mesai ücreti ödenmesine rağmen, 21 saati aşan fazla mesai ücretinin ödenmemesi nedeniyle açtığı işçilik alacağı davasında, fazla mesainin aylık 7 saat üzerinden mi yoksa 9 saat üzerinden mi hesaplanması gerektiği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 63. ve 68. maddeleri ile İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği'nin 9. maddesi uyarınca, davacının çalışma düzeninin 24 saat çalışma 48 saat dinlenme şeklinde olması ve ara dinlenme sürelerinin çalışma süresinden sayılmaması gözetilerek, aylık fazla mesai süresinin 9 saat olarak hesaplanması ve buna göre fazla mesai ücretine hükmedilmesi gerekirken, emsal kararlara dayanılarak aylık 7 saat üzerinden hüküm kurulması hatalı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin fazla mesai ücretinin hesabında, emsal kararlar dikkate alınarak aylık 7 saat üzerinden mi yoksa fiili çalışmaya göre aylık 9 saat üzerinden mi hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 63. ve 68. maddeleri uyarınca günlük çalışma süresinin 11 saati aşamayacağı ve ara dinlenme sürelerinin çalışma süresinden sayılmayacağı, davacının 24 saat çalışıp 48 saat dinlendiği ve aylık 21 saat fazla mesai ücretinin ödendiği hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı, bilirkişi raporunda aylık fazla çalışmanın 30 saat olduğu ve 21 saatlik kısmın ödendiği, geriye kalan 9 saatlik fazla mesai için de ücret ödenmesi gerektiği, mahkemenin emsal kararlara dayanarak aylık 7 saat üzerinden hesaplama yapmasının hatalı olduğu, emsal kararların sadece davalı tarafından temyiz edildiği ve davalının temyiz itirazlarının reddiyle onandığı, bu nedenle davacı yönünden bağlayıcı olmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı itfaiye işçisinin aylık 21 saati aşan fazla çalışma ücretinin hesabında, emsal kararlar gerekçe gösterilerek aylık 7 saat üzerinden hesaplama yapılması doğru mudur?
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma ilamında belirtildiği üzere, günlük 11 saati aşan çalışmaların fazla çalışma sayılması ve davacının 24 saat çalışıp 48 saat dinlenme düzenine göre aylık fazla mesaisinin 30 saat olması, 21 saatlik kısım ödendiğinden bakiye 9 saat üzerinden hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin fazla mesai ücretinin hesabında, emsal kararlara dayanılarak aylık 7 saat üzerinden değil, gerçek çalışma süresine göre aylık 9 saat üzerinden hesaplanıp hesaplanamayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 63. ve 68. maddeleri uyarınca günlük 11 saati aşan çalışmaların fazla mesai sayılacağı ve ara dinlenme sürelerinin çalışma süresinden sayılmayacağı, davacının 24 saat çalışıp 48 saat dinlendiği ve aylık 21 saatlik fazla mesai ücretinin ödendiği hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, bilirkişi raporunda da aylık fazla çalışmanın 30 saat olduğu ve 21 saatlik kısmının ödendiği, kalan 9 saatlik kısmın ödenmediğinin tespit edildiği, mahkemenin ise emsal kararlara dayanarak aylık 7 saat üzerinden hüküm kurduğu, ancak bu emsal kararların davalı tarafından temyiz edildiği ve Özel Dairece onandığı, dolayısıyla davacı açısından bağlayıcı olmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, toplu iş sözleşmesine göre ödenen aylık 21 saatlik fazla mesainin üzerindeki gerçek fazla mesai ücretinin tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 24 saat çalışıp 48 saat dinlenme şeklinde gerçekleşen çalışma düzeninde, aylık fazla çalışma süresinin 30 saat olduğu, 21 saatlik kısmının ödendiği ve emsal kararlara rağmen bakiye 9 saatlik fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.