Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çek Hesabı”
- Uyuşmazlık: Sahte belgelerle açılan çek hesabı nedeniyle çek hamilinin uğradığı zarardan bankanın sorumlu olup olmadığı ve çek hamilinin müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bankanın sahte belgelerle hesap açarken özen yükümlülüğünü ihlal ettiği, ancak çek hamilinin de ticari ilişkide gerekli özeni göstermediği ve bu nedenle müterafik kusurlu olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Keşidecinin vergi kimlik numarasını içermeyen çeklere dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/2. maddesindeki vergi kimlik numarası zorunluluğunun çekin geçerlilik şartı olarak yorumlanamayacağı, bu hükmün bankalara yönelik bir düzenleme olduğu ve çekin Ticaret Kanunu'ndaki zorunlu unsurları taşıması kaydıyla kambiyo senetlerine mahsus takibin mümkün olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: İleri tarihli çeklerin keşide tarihinden önce ibrazında, çek asıllarının bankaya bırakılmamasının bankanın sorumluluk bedelini ödeme yükümlülüğüne etkisinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 3/6. maddesi uyarınca bankanın sorumluluk bedelini ödeme yükümlülüğünün, çekin kanuni ibraz süresi içerisinde ibrazı ve çek asıllarının bankaya bırakılmasıyla doğacağı gözetilerek, ilk ibraz tarihinde çek asıllarının bankaya bırakılmadığından yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirket ile arasındaki adi ortaklık ilişkisi çerçevesinde ciro edilen çek bedellerinin ödenmesi için gönderdiği paranın bu amaçla kullanılmaması nedeniyle çek bedellerini tekrar ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, davalıların sebepsiz zenginleştiği iddiasıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptali davasında aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, ortaklık alacakları değil, şahsi alacağı için dava açtığı ve bu alacağın da ortaklık ilişkisi içinde doğduğu gözetilerek, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıksız çek nedeniyle bankanın yasal sorumluluğundan kaynaklanan riskten dolayı, borçlunun bankadaki hesabına bloke konulan paranın, haciz yoluyla alacaklıya ödenip ödenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bankanın, çekle ödemelerde yasal sorumluluğu nedeniyle, karşılıksız çıkan her bir çek yaprağı için yasal sorumluluk tutarı kadar borçlu hesabında bloke konulan paranın, yasanın öngördüğü kredi sözleşmesiyle birlikte değerlendirildiğinde, banka lehine rehinli sayılması ve bankanın bu rehin hakkını, borçlunun alacaklısına karşı istihkak iddiası olarak ileri sürebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kanun yararına bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirmesi halinde, bu hususta Yargıtay Özel Dairesi'nin mi yoksa yerel mahkemenin mi karar vermesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na göre verilen idari yaptırım kararlarının, kanun yararına bozma yoluna tabi tutulması halinde, 5271 sayılı CMK'nın 309/4-d maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü niteliğinde kabul edilmesi ve bozma nedeni idari yaptırım kararının kaldırılmasını gerektiriyorsa bu hususta Yargıtay ilgili ceza dairesince doğrudan karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının bozulması suretiyle idari yaptırımın kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin davalı şirkete verdiği çeklerin bedelsiz olduğu ve davalı şirketlerin kötü niyetli olarak hareket ettiği iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, davalı şirketler arasındaki organik bağın bulunup bulunmadığı ve borcun yenilenip yenilenmediği hususunda yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire bozma ilamına direnilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunca verilen kararın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında güçlü bir organik bağın bulunduğu, davalı ... Tekstil'in çeklerin bedelsiz olduğunu bilerek davacı şirketin zararına hareket ettiği, 18.01.2012 tarihli protokollerin borcun yenilenmesi değil vadeye yayılması niteliğinde olduğu ve davacı tarafın bedelsizlik def'isini hamil ... Tekstil'e karşı da ileri sürebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak hükmedilen miktar yönünden inceleme yapılmadığından bu hususun incelenmesi için dosya Yargıtay'a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı bankanın, davacının boş olarak kaybolduğunu iddia ettiği çek yaprakları nedeniyle davacının hesabına bloke koymasında haklı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, davacıya teslim edilen ve iade edilmeyen çekler nedeniyle 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 3. maddesi uyarınca doğabilecek yasal sorumluluk bedelinin depo edilmesini isteme hakkı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tamamen sahte olan bir çekin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturabilmesi için gerekli aldatma yeteneğine sahip olup olmadığı ve bu hususun tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılıp yaptırılmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu çekin sahte olduğunun banka görevlisi tarafından ilk bakışta anlaşılamaması, mahkemece çek aslının incelenerek sahteliğinin tespit edilmesi ve dosya kapsamında çekin mevcut haliyle aldatma yeteneğine sahip olduğunun anlaşılması gözetilerek, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek olmadığı ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.