Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çocuk Mağdur”
- Özet bulunamadı.
- Özet bulunamadı.
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin mağdur sayısınca üç ayrı çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa TCK'nın 43/2-1. maddesi kapsamında zincirleme şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sanık hakkında açılan kamu davasından haberdar edilip yargılamaya dahil edilmesinin gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri gözetilerek, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılma hakkı bulunduğu ve Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin zorunlu olduğu, Bakanlığın yasal temyiz süresinin başlatılması için gerekçeli kararın tebliğinin sağlanması gerektiğine, Bakanlık temyiz ederse davaya katılan olarak kabul edildikten sonra temyiz istemlerinin birlikte incelenmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık ve suça sürüklenen çocuğun, mağdurede bulunan zekâ geriliğini bilip bilmedikleri ve eylemlerinin nitelikli cinsel istismar suçunu oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdure ile sanığın uzun süreli arkadaşlıkları, sık iletişimleri ve sanığın mağdureye yönelik davranışları değerlendirilerek, sanığın mağduredeki zekâ geriliğini bildiği, bu nedenle TCK 30. maddesindeki hata hükümlerinden faydalanamayacağı ve mahkumiyet kararının onanması gerektiğine, ancak suça sürüklenen çocuk ile mağdure arasında bu derecede yakın ilişki bulunmadığı ve suça sürüklenen çocuğun mağduredeki zekâ geriliğini bildiğine dair yeterli delil olmadığı gözetilerek suça sürüklenen çocuk hakkında TCK 30. maddesinin uygulanması gerektiğine ve bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın mağdur çocuklara yönelik cinsel istismar suçunun teşebbüs aşamasında mı kaldığı, yoksa tamamlanmış suç mu olduğu, eylemin nitelikli halinin ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdur çocukların beyanlarının birbiriyle ve tanık anlatımlarıyla uyumlu olması, olaydan hemen sonra alınan ifadelerde ayrıntılı ve tutarlı anlatımların bulunması, mağdurların sanığa iftira atmalarını gerektirir bir husumetin olmaması ve dosya kapsamında sanığın mağdur ...'a karşı cinsel istismar suçunu işlediğine dair yeterli delilin bulunması gözetilerek, sanığın mağdur ...'a yönelik eyleminin tamamlanmış suç olarak kabulüne, nitelikli hal ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına, sanığın mağdur ...'a yönelik eyleminin ise sabit olmadığına karar verilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 18 yaşından küçük bir çocuğun taksirle yaralama suçunun mağduru olduğu olayda, çocuğun adının, soyadının ve fotoğrafının gazetede yayınlanmasının 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinde düzenlenen "kimliğin açıklanmaması" suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinin, 18 yaşından küçüklerin fail veya mağdur oldukları suçlarla ilgili haberlerde kimliklerinin açıklanmasını mutlak olarak yasakladığı, bu yasağın çocuğun yüksek yararı ve kişilik haklarının korunması amacıyla getirildiği, basın özgürlüğünün bu konuda Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınan çocuk hakları karşısında sınırlandırılması gerektiği, haberde kamu yararı bulunmasının dahi suçu ortadan kaldırmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararını bozan Özel Daire kararının kaldırılmasına ve mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğa karşı cinsel taciz suçunda ve nitelikli cinsel taciz suçunda soruşturma ve kovuşturmanın şikâyete bağlı olup olmadığı ve şikâyete bağlı olmadığı kabulünde dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğa karşı cinsel taciz suçu ile nitelikli cinsel taciz suçunun takibinin şikâyete bağlı olmadığı, bu suç yönünden zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin şikâyetten vazgeçmeyi gerekçe göstererek kamu davasının düşmesine ilişkin kararının bozulmasına ve davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğa karşı işlenen ve elektronik haberleşme araçları kullanılarak gerçekleştirilen cinsel taciz suçunun şikayete bağlı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Cinsel taciz suçunun temel şeklinin şikayete bağlı olmasının nitelikli hallerini de şikayete bağlı kılmayacağı, nitelikli hallerin şikayete bağlılığı konusunda kanunda açık bir düzenlemenin bulunmaması ve çocuğa karşı işlenen cinsel taciz suçunun nitelikli hal olarak kabul edilmesi gözetilerek Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı mağdurlara karşı farklı zamanlarda gerçekleştirdiği tehdit eylemlerinin zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı ve direnme kararından sonra tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle uzlaştırma yoluna gidilip gidilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdur ...'a yönelik tehdit eylemi ile mağdurlar ... ve ...'e yönelik tehdit eylemleri arasında tek bir iradi karar bulunmadığı, farklı nedenlere dayalı suç işleme kararlarının olduğu, ayrıca direnme kararından sonra tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle CMK m.253’e göre uzlaştırma işlemleri yapılmasının zorunlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 18 yaşından küçük bir suç mağdurunun kimliğinin gazetede yer alan haberde açıklanmasının 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinde düzenlenen "kimliğin açıklanmaması" suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinin, 18 yaşından küçüklerin fail veya mağdur olarak yer aldığı suçlarla ilgili haberlerde kimliklerinin açıklanmasını mutlak olarak yasakladığı, bu yasağın kamu yararı veya basın özgürlüğü gibi gerekçelerle ihlal edilemeyeceği, ve somut olayda gazetede yayınlanan haberde mağdur çocuğun ad, soyad, fotoğraf ve okul bilgilerine yer verilerek kimliğinin açıklandığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.