Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çocuk Mahkemesi Görevi”
- Uyuşmazlık: Korunmaya ihtiyacı olan bir çocuk hakkında bakım ve sağlık tedbirlerini almaya aile mahkemelerinin mi yoksa çocuk mahkemelerinin mi görevli olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun ilgili hükümleri ve Eskişehir ilinde çocuk mahkemesinin de bulunması gözetilerek, korunmaya muhtaç çocuklar hakkında bakım ve sağlık tedbirleri alma görevinin çocuk mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 5395 sayılı Kanun ve 2828 sayılı Kanun uyarınca çocuğun koruma altına alınması istemlerinde görevli mahkemenin aile mahkemesi mi yoksa çocuk mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, korunma ihtiyacı olan çocuk hakkında koruma tedbirleri alma görevinin, çocuk mahkemesinin bulunduğu yerlerde çocuk mahkemesine ait olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Danışmanlık tedbiri uygulanması talebi üzerine, yetkili ve görevli mahkemenin Çocuk Mahkemesi mi yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu konusunda çıkan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun geçici 1. maddesi, ilgili Yönetmeliğin 8. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu’nun 5. ve 8. maddeleri birlikte değerlendirilerek, korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında danışmanlık tedbiri talebinin, çocuğun bulunduğu yerdeki Çocuk Mahkemesi’nde, Çocuk Mahkemesi olmayan yerlerde ise Aile Mahkemesi'nde, onun da olmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmesi gerektiği gözetilerek, uyuşmazlık konusu davada görevli mahkemenin İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devlet koruması altında olma durumunun tespiti davasında görevli mahkemenin çocuk mahkemesi mi yoksa aile mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin daha önceki görev uyuşmazlığında verdiği kararın Yargıtay'ı bağlayıcı nitelikte olmadığı, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ve Çocuk Koruma Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca bu davada çocuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2828 sayılı Kanun uyarınca sağlanan istihdam olanağından yararlanmak için açılan ve kişinin reşit oluncaya kadar koruma altında kaldığının tespitini istediği davada görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi yoksa aile mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun koruma altında kalıp kalmadığına ilişkin tespit istemli davalarda, koruma tedbirleri hususunda yetkili ve görevli olan çocuk mahkemesinin görevli olduğu, ancak çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde aile mahkemesinin, aile mahkemesi de bulunmayan yerlerde ise aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Küçük hakkında bakım tedbiri uygulanması istemine ilişkin davada hangi mahkemenin görevli ve yetkili olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 8. maddesi ve Çocuk Koruma Kanununa Göre Verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, bakım tedbiri kararının uygulanmasını takip, sonuçlarını inceleyerek kaldırma, süresini uzatma veya değiştirme yetkisinin kararı veren mahkemeye ait olması ve ilk tedbir kararını veren mahkeme olan Konya 2. Çocuk Mahkemesi'nin dosyadaki mevcut uyuşmazlığı da çözmeye yetkili ve görevli olması gözetilerek, yargı yeri Konya 2. Çocuk Mahkemesi olarak belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Koruyucu ve destekleyici tedbir talebi davasında yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 8. maddesi ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca, korunma ihtiyacı olan çocuk hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının çocuğun bulunduğu yerdeki çocuk mahkemesi tarafından verilmesi gerektiği ve küçüğün güncel adresinin İstanbul Anadolu 4. Çocuk Mahkemesi’nin yargı çevresinde olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, uyuşmazlığın İstanbul Anadolu 4. Çocuk Mahkemesi’nde çözümlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sağlık tedbiri kararı verilmesi istemiyle açılan davada, yetkili ve görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca, korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkındaki tedbir kararlarının çocuğun bulunduğu yerdeki Çocuk Mahkemesi tarafından verilmesi gerektiği ve dosya kapsamında çocuğa daha önce bakım tedbiri kararı veren mahkemenin İzmir 5. Çocuk Mahkemesi olduğu gözetilerek, yargı yerinin İzmir 5. Çocuk Mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bakım tedbiri uygulanması talebi üzerine, yetkili mahkemenin çocuk mahkemesi mi yoksa aile mahkemesi mi olduğu hususunda çıkan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 8. maddesi ve Çocuk Koruma Kanununa Göre Verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, bakım tedbiri kararını veren mahkemenin, aynı zamanda tedbirin uygulanmasını takip etmekle ve bu konuda karar vermekle görevli olduğu gözetilerek, Konya 1. Çocuk Mahkemesi'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması talebi üzerine yetkili ve görevli mahkemenin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 26/3. maddesi ve 2828 sayılı Kanun'un 24. maddesi uyarınca korunma kararı alma ve kaldırma görevinin çocuk mahkemelerine ait olduğu, Şanlıurfa'da çocuk mahkemesi bulunduğu ve görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek, davanın görevli çocuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden dolayı asliye hukuk mahkemesinin verdiği karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.