Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ödeme Güvencesi”
- Uyuşmazlık: Davalının yüklenicisi ile davacı arasında yapılan araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan kira bedellerinin, davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile yüklenicisi arasında yapılan sözleşmedeki ödeme güvencesi maddesinin, sözleşmenin tarafı olmayan davacıya davalıdan doğrudan alacak talep etme hakkı tanımadığı ve davacının yükleniciye karşı açtığı iflas davasının bu davaya konu itirazın iptali talebini etkilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonucu ödenen tazminatlar ve primlerin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından fiili çalışma olarak değerlendirilerek yaşlılık aylığının kesilip kesilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İşe iade davası sonucu ödenen ücret ve primlerin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesi gereği fiili çalışma karşılığı olmadığı, iş güvencesi kapsamında yapılan bir ödeme olduğu gözetilerek, 5535 sayılı Kanun'un 30. maddesi uyarınca yaşlılık aylığının kesilmesi işleminin yerinde olmadığına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonucunda hükmedilen sendikal tazminattan gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Kanun'un 25. maddesi ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 25. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, sendikal tazminatın iş güvencesi tazminatı niteliğinde olduğu ve bu nedenle gelir vergisinden muaf tutulması gerektiği gözetilerek, sendikal tazminatın tamamından gelir vergisi kesintisi yapılmaması gerektiği yönünde uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından yapılan avans ödemelerinin davacının işçilik alacaklarından mahsup edilip edilemeyeceği ve davacının raporlu olduğu sürelerin hizmet süresine dahil edilip edilmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin avans ödemeleri yaptığı ve davacının bu avansları kapattığını ispatlamadığı, ayrıca davacının raporlu olduğu sürelerin tam olarak tespit edilmediği ve bu sürelerin hizmet süresine etkisinin değerlendirilmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşe iade davasını kazanıp süresinde başvurduğu halde işe başlatılmayan işçiye, geçersiz sayılan fesihte ihbar öneli verilmiş olması sebebiyle ihbar tazminatı ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinin 4. fıkrasında, işe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bu süreye ait ücret ödenmemişse ayrıca ödeneceği, davalı işverenin ise davacıya geçersiz fesihte ihbar öneli kullandırdığının sabit olması ve bu hükmün işverenin bildirim süresini tanıması halini kapsamaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının boşta geçen süre ücreti ve iş güvencesi tazminatı taleplerinin hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uygun kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işverenden çeşitli işçilik alacaklarının tahsiline ilişkin açtığı alacak davasında, mahsubun nasıl yapılacağı ve zamanaşımı itirazının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının uzun süre hiç izin kullanmadığının hayatın olağan akışına aykırı olması, fazla mesai alacağında zamanaşımı itirazının dikkate alınmaması ve davalı tarafından yapılan kısmi ödemelerin hangi alacaklara mahsuben yapılacağının tespit edilmemesi, ayrıca işçilik alacaklarında mahsubun nasıl yapılacağına ilişkin Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanmasında eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme yapılması hatalı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı şirketlerdeki çalışmasıyla ilgili hizmet süresi, işverenlerin işçilik alacaklarından sorumlulukları ve davalı tarafından ödendiği iddia edilen çeklerin mahsubu hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hizmet süresinin ve davalı şirketlerin birbirleriyle olan ilişkilerinin tam olarak tespit edilmemesi, davalı ... İnşaat'ın sorumluluğunun doğru şekilde belirlenmemesi ve davalı tarafından ödendiği iddia edilen çeklerin mahsubunun yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde değerlendirilmemesi nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından icra takibine konulan borçtan davacının sorumlu olup olmadığına ilişkin menfi tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından icra takibine konu borcun bir kısmının ödendiğinin banka dekontuyla ispatlanmış olması, davacının bu kısım yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini gerektirmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında icra inkâr tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği ve davalı tarafından yapılan kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının takip konusu faturaya itiraz etmediği, borcunu kabul ettiği ve alacağın miktarının belli olması sebebiyle likit nitelikte olduğu, bu sebeple icra inkâr tazminatı koşullarının oluştuğu gözetilerek direnme kararı icra inkâr tazminatı yönünden onanmış; ancak davalı tarafından yapılan kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceğine ilişkin yasal düzenlemeler değerlendirildiğinde, ödemenin takip ve dava konusu borç için yapıldığının kabulü gerektiği ve bu hususta önceki kararda direnilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle direnme kararı kısmi ödeme yönünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satışında, satış bedelinin tamamının ödenmediği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, alıcı tarafından ödeme yapıldığı savunmasının ispat yükü ve mahkemenin eksik incelemesi hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Hile iddiasının her türlü delille ispat edilebileceği ve davalının satış bedelini ödediğini savunmasının ispat yükünün kendisinde olduğu gözetilerek, davalı tanıklarının dinlenmesi ve diğer delillerin toplanarak eksik incelemenin giderilmesi gerektiğinden, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik tedarik hizmeti nedeniyle düzenlenen faturaya konu bedelin ödenip ödenmediği ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının birden fazla borcu varken ödeme gününde hangi borcunu ödemek istediğini alacaklıya bildirerek, takibe konu olan hizmet bedelini ödediği, dolayısıyla davacının takip tarihi itibariyle davalıdan hizmet bedeli alacağının kalmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.