Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ödememe Protestosu”
- Uyuşmazlık: Davalı bankanın, bononun kendisinde olduğunu vade tarihinden önce keşideciye ihbar etmediği durumlarda, düzenlediği ödememe protestosunun kaldırılıp kaldırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın ibraz yükümlülüğünü yerine getirmeden protesto çektirmesinin "haksız protesto" niteliğinde olduğu, ancak bu protestonun aynı zamanda yanlış kayıt içeren sakat protesto niteliğinde olduğu ve 6102 sayılı TTK’nın 721/1. maddesi gereğince geçerli sayılacağı, dolayısıyla protestonun kaldırılma şartlarının oluşmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun icra dairesine verdiği mal beyanı dilekçesindeki "Bu borcumu ileride kazancım olduğunda ödeyeceğim" şeklindeki ifadesinin borç ikrarı sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun İİK 74. maddesi gereği mal beyanında bulunma zorunluluğu ve beyanında borcunu ödeme şeklini belirtmesi gerektiği, davacının bu zorunluluk nedeniyle söz konusu ifadeyi kullandığı ve bu ifadenin açık ve net bir borç ikrarı olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas eden bir şirketin aval verenleri hakkında başlatılan kambiyo takibinin iptali istemine ilişkin yargılamada, iflasın takibe etkisinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İcra İflas Kanunu'nun 193. maddesi uyarınca, iflasın açılmasıyla borçlu aleyhindeki takiplerin duracağı ve iflas kararının kesinleşmesiyle düşeceği gözetilerek, iflas eden şirket yönünden takibin düştüğü ve şikayetin konusuz kaldığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Finansal kiralama sözleşmesi teminatı olarak verilen bonoların vadesinden önce takibe konulması ve avalistlere protesto çekilmemesi nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketlerden birinin yargılama aşamasında iflas etmesi ve iflas idaresine tebligat yapılmaması nedeniyle taraf ehliyetinin eksikliği gözetilerek dosyanın, eksikliğin giderilmesi için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu bonolarda cirantaya karşı takip yapılabilmesi için keşideciye protesto çekilmesinin zorunlu olup olmadığı ve icra mahkemesinin bu hususu re'sen inceleme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK'nın 690/1, 626/2 ve 642/2. maddeleri uyarınca, cirantaya karşı takip yapılabilmesi için keşideciye protesto çekilmesinin zorunlu olduğu, İİK m. 170/a-2 uyarınca da icra mahkemesinin bu hususu re'sen incelemekle yükümlü olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Takip dayanağı bonolardaki cironun protestodan önce mi yoksa sonra mı yapıldığı ve bu ciro ile alacaklının yetkili hamil olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bonolardaki cironun protestodan sonra yapılmış olması ve bu nedenle Türk Ticaret Kanunu'nun 620. maddesi uyarınca alacağın temliki hükmünde olması, dolayısıyla alacaklıya yetkili hamil sıfatı kazandırması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinin dayanağı senedi tahsil cirosu ile devralan davalının alacaklı sıfatıyla borçlu aleyhine takip başlatmasının hukuken mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tahsil cirosu ile senedi devralanın vekil hamil sıfatıyla takip yetkisi bulunmadığı ve borçlunun hamile karşı ileri sürebileceği def'îlerin ancak cirantaya karşı ileri sürülebilecek def'îlerle sınırlı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından 17.000 TL bedelli senetten kaynaklanan borcun olmadığının tespiti için açılan davada, davalı tarafından 15.000 TL bedelli senedin ibraz edilmesi üzerine, dava dilekçesindeki senet bedelindeki farklılığın maddi hata olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu durumun HMK’nın 25. ve 26. maddelerine aykırılık teşkil edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinde belirtilen senet bedeli ile davalı tarafından ibraz edilen senet bedeli arasında fark bulunması ve davalının duruşmadaki beyanı ile 15.000 TL bedelli senedin uyuşmazlığa konu olduğunu kabul etmesi karşısında, dava dilekçesindeki senet miktarına ilişkin açıklamaların maddi hataya dayalı olduğunun kabulüyle, dosyadaki deliller birlikte değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketicinin, konut satım sözleşmesi kapsamında verdiği emre yazılı senetlerin geçersizliği nedeniyle, senetleri ciro yoluyla devralan bankaya karşı borçlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici lehine düzenlenen senetlerin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinin beşinci fıkrasına aykırı olarak emre yazılı düzenlenmesi nedeniyle tüketici yönünden geçersiz olduğu ve bu geçersizliğin senetleri devralan bankaya karşı da ileri sürülebileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının icra dairesine verdiği mal beyanı dilekçesindeki ifadenin borç ikrarı sayılıp sayılamayacağı ve bu hususun mahkemece değerlendirilip değerlendirilmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamına uygun şekilde davacının icra dairesine verdiği mal beyanı dilekçesindeki ifadeyi değerlendirerek ve bu ifadenin borç ikrarı anlamına gelmeyeceği gerekçesiyle verdiği karar, direnme kararı olmayıp yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan dosyanın yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.