Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ölümün Ceza Davasına Etkisi”
- Uyuşmazlık: Depremde yıkılan binanın mimarı hakkında açılan tazminat davasında zamanaşımının başlangıç tarihi ve ceza davasının hukuk davasına etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiilden doğan tazminat davalarında zamanaşımının, zararın gerçekleştiği tarihte başlayacağı, binanın yıkıldığı tarih olan 17.08.1999 tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı ve henüz ceza davası sonuçlanmadan açılan hukuk davasında zamanaşımının dolmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hükümden önce öldüğünün tespit edilmesi üzerine, ceza davalarının şahsiliği ilkesi ve TCK'nın 64. maddesi gözetilerek hükmün bozulmasına ve yerel mahkemece ölümün tespiti halinde davanın düşürülmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak üzere tahliye edilen hükümlünün, denetimli serbestlik müdürlüğüne başvuru süresini kaçırmasının hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunu oluşturup oluşturmadığı ve sanığın ölümünün Yargıtay incelemesine etkisine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün denetimli serbestlik müdürlüğüne başvuru süresinin hafta sonu ve resmi tatile denk gelmesi sebebiyle uzaması ve sanığın bu süre içerisinde başvuruda bulunması nedeniyle hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunun unsurlarının oluşmadığı, ayrıca sanığın ölümünün ceza davasının düşmesi sonucunu doğurduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senedine dayalı icra takibinde borçlunun imzaya itiraz etmesi üzerine, imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükünün kimde olduğu ve sahtecilik iddiasıyla açılan ceza davasının imzaya itiraz davasına etkisinin ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İmzanın borçluya ait olduğunu ispat yükünün alacaklıda olduğu, mahkemenin bu yükü borçluya yüklemesinin ve ceza davasının sonucunu beklemeden eksik inceleme ile davayı reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama sonucu taksirle ölüme neden olma suçunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, somut olayda haksız tahrik koşullarının bulunup bulunmadığı ve sanıklardan birinin temyiz aşamasında öldüğünün bildirilmesi üzerine mahallinde araştırma yapılıp yapılmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten işlenip neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda temel suç tipi olan kasten yaralama suçu haksız tahrik etkisi altında işlenmiş ise neticesi bakımından uygulanması gereken taksirle ölüme neden olma suçunda da haksız tahrik hükümlerinin uygulanabileceği, ancak somut olayda ölen kişiden sanıklara yönelen haksız bir söz veya davranış bulunmadığı ve sanıklardan birinin ölümüne ilişkin kayıt nedeniyle mahallinde araştırma yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı sanıklar yönünden onanmış, ölen sanık yönünden ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama iddiasıyla hakime karşı açılan tazminat davasında, hakimin verdiği tutukluluğun devamı kararının gerekçesiz olup olmadığı ve bu karar nedeniyle hakimin hukuki sorumluluğunun doğup doğmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimin verdiği tutukluluğun devamı kararının yeterli ve yasal gerekçe içermediği, bu durumun yoruma ihtiyaç duyulmayacak derecede açık ve kesin kanun hükmüne aykırılık oluşturduğu ve hakimin HUMK'nun 573/2. maddesi uyarınca sorumluluğunu doğurduğu gözetilerek tazminata hükmedilmesine ilişkin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen Özel Daire kararının onanmasına, ancak tazminat miktarının belirlenmesinde yasal gerekçe gösterilmediğinden bu konuda bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tutukluluğa itirazın reddine dair verilen kararda gerekçe gösterilmemesi nedeniyle hakimin hukuki sorumluluğunun doğup doğmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın 101/2. maddesinde, tutuklamaya, tutukluluğun devamına veya bu husustaki tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda hukuki ve fiili nedenler ile gerekçelerin gösterilmesinin açıkça düzenlendiği ve bu hükmün yoruma ihtiyaç bırakmayacak derecede açık ve kesin olduğu gözetilerek, davalı hakimlerin davacı hakkındaki tutukluluğun devamına dair verdikleri kararda yeterli ve yasal bir gerekçe göstermemeleri nedeniyle HUMK’nın 573/2. maddesi uyarınca sorumlu oldukları kabul edilmiş ve yerel mahkemenin tazminata hükmeden direnme kararı, tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin gerekçenin yetersiz olması dışında, onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hakimin tutukluluğun devamına dair verdiği kararın gerekçesiz olduğu iddiasıyla açılan manevi tazminat davasında, hakimin hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakimin, tutukluluğun devamına ilişkin verdiği kararda, CMK’nın 101/2. maddesi uyarınca hukuki ve fiili gerekçeleri ayrıntılı olarak gösterme yükümlülüğüne uymadığı, bu durumun yoruma ihtiyaç göstermeyecek derecede açık ve kesin kanun hükmüne aykırılık oluşturduğu ve HUMK’nun 573/2. maddesi kapsamında hakimin hukuki sorumluluğunu doğurduğu gözetilerek, tazminata hükmedilmesine ilişkin karar onanmış; ancak tazminat miktarının belirlenmesinde yasal gerekçe gösterilmediğinden, bu hususta karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tutukluluğun devamına ilişkin itirazın reddine dair verilen kararda yeterli gerekçe gösterilmemesi nedeniyle hakimlerin hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın 101/2. maddesinde tutuklamaya, tutukluluğun devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda hukuki ve fiili nedenler ile gerekçelerin gösterilmesi gerektiği açıkça düzenlenmiş olup, bu kurala uyulmamasının HUMK’nun 573/2. maddesindeki “yoruma ihtiyaç göstermeyecek derecede açık ve kesin olan kanun hükmüne aykırı karar verilmesi” hali kapsamında kaldığı ve davalı hakimlerin bu konuda yasal bir gerekçe sunmadıkları gözetilerek, Özel Daire kararının tazminata hükmedilme koşullarının bulunduğuna ilişkin bölümünün onanmasına, tazminat miktarının belirlenmesinde ise yasal ve yeterli bir gerekçe gösterilmediğinden kararın bu yönden bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.