Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Özel Belgede Sahtecilik”
- Uyuşmazlık: Sanığa atılı özel belgede sahtecilik suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kendi el yazısıyla doldurduğu ve katılan yerine başkasına imzalattığı senedi takibe koyduğu, katılanın senedi imzalamadığına dair beyanı, Adli Tıp ve Jandarma raporlarıyla senet imzasının katılana ait olmadığının tespit edilmesi, sanığın savunmasının çelişkili olması, diğer delillerle desteklenmemesi ve yüksek miktarda para verdiğine dair belge sunamaması gibi hususlar gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu çekin araç alım satımında önceden doğmuş bir borca karşılık verilmesi nedeniyle dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı ve çekin sahteliği hususunda yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların, bir dernek hesabından yetkisiz para çekmek için düzenledikleri belgenin sahteciliği ve niteliği ile sanıkların kamu görevlisi sayılıp sayılmayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan zarar görenin rızasının bulunduğunun anlaşılması ve sanıkların suç işleme kastı ile hareket etmediklerinin kabulüyle, bir sanık hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuş, diğer sanık hakkında ise ölüm nedeniyle mahallinde araştırma yapılması için hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait nüfus cüzdanı kullanarak GSM hattı çıkartması eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu mu yoksa 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na muhalefet suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, TCK'nın 207. maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçuna göre özel norm niteliğindeki 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56/2. maddesi kapsamında kaldığı ve bu kanunda öngörülen yaptırımın adli para cezası olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı veren direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkası adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı kullanarak GSM hattı ve Digiturk aboneliği alması eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu mu yoksa 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na muhalefet suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, TCK'nın 207. maddesindeki özel belgede sahtecilik suçuna göre özel norm niteliğindeki 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56/2. maddesi kapsamında kaldığı, bu nedenle sanığa adli para cezası verilmesi gerekirken özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasının kimlik bilgilerini kullanarak iki adet cep telefonu hattı alması eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu mu yoksa 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na muhalefet suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, TCK'nın 207. maddesindeki özel belgede sahtecilik suçuna göre özel norm niteliğinde olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56/2. maddesi kapsamında kaldığı, bu nedenle sanığa ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda hüküm ile gerekçe arasında çelişki olup olmadığı ve suçun ispatı ile zararın giderilip giderilmediği hususunda eksik araştırma bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suça konu belgeleri babasının yerine onun bilgisi dahilinde imzaladığı savunmasının aksine bilirkişi raporunda imzaların sanığa ait olduğunun tespit edilmesi, katılanın beyanlarının istikrarlı olması ve vekâletnamede sanığa banka hesabından para çekme yetkisi verilmemiş olması, özel belgede sahtecilik suçunun oluştuğu sonucuna götürmüş, ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması hususunda hüküm ve gerekçe arasında çelişki bulunmadığı ve eksik araştırma yapılmadığı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan verilen hükümde zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı çerçevesinde farklı zamanlarda işlediği resmî ve özel belgede sahtecilik fiillerinin zincirleme suç oluşturduğu, ancak hükmün Anayasa Mahkemesinin TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle yeniden değerlendirme yapılmasını gerektirmesi gözetilerek bozulmasına, ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden CMUK 322 uyarınca TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa isnat edilen eylemin kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığına ve buna bağlı olarak dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte dilekçelerle açtığı davalar neticesinde verilen mahkeme ve Yargıtay ilamlarının da içerik itibarıyla sahte kabul edilmesi ve bu eylemlerinin zincirleme suç oluşturması gözetilerek, sanık hakkında kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması usul ve kanuna uygun bulunmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik dışı ilişkiden olan çocuğunu, resmi nikâhlı eşinden doğmuş gibi göstererek nüfusa kaydettiren sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik mi yoksa soybağını değiştirme suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca doğum bildiriminin resmi belge olmaksızın sözlü yapılabilmesi ve nüfus memurunun beyanın doğruluğunu araştırma yükümlülüğü bulunmaması nedeniyle sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturmadığı, ancak çocuğun soybağını değiştirme suçunun özel norm niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin ve Özel Daire'nin, sanığı soybağını değiştirme suçundan cezalandıran kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kişinin bilgisi ve rızası dışında düzenlenen sahte telefon abonelik sözleşmelerinin özel belgede sahtecilik suçunu mu yoksa 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, hükümden sonra yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesinin özel norm niteliğinde olması ve lehe uygulanması gerektiği gözetilerek, özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine, suç unsurlarının oluşup oluşmadığı ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususlarında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, katılanın imzasını taklit ederek sahte banka talimatları oluşturması ve tediye makbuzlarında tahrifat yaparak şirkete ait hesaplardan para çekmesi ve kendi lehine kullanması, katılanın rızası olmaksızın gerçekleştiği ve sanığın eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu, ayrıca sanığın suça konu zararı giderme konusunda pişmanlık göstermediği ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmü onanmış, güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesinin yapılması için dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.