Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Özel Hayatın Gizliliği”
- Uyuşmazlık: Sanığın mağdurun fotoğraflarını, kişisel bilgilerini iç çamaşırlarına zımbalayarak çeşitli yerlere asması eyleminin, tek fiil ile birden fazla suç oluşturması durumunda, TCK’nın 44. maddesi uyarınca fikri içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil teşkil ettiği, bu fiil ile özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve hakaret suçlarının oluştuğu, dolayısıyla TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükmü gereğince sanığın en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılması gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın cinsel ilişkiye girdiği 15 yaşından küçük mağdurenin çıplak bedenini kendi rızası dahilinde cep telefonu kamerasıyla çekip kaydetmesi eyleminin özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 15 yaşını tamamlamamış çocukların özel hayatlarının gizliliği ve korunması hakkının, üzerinde mutlak surette tasarruf edebilecekleri bir hak olmadığı ve bu nedenle rızalarının hukuka uygunluk nedeni oluşturmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün Özel Daire bozma kararının kaldırılması suretiyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 15 yaşından büyük 18 yaşından küçük mağdure ile cinsel ilişkiye girip bu ilişkiyi kaydeden ve mağdurenin çıplak fotoğraflarını çekip telefonunda saklayan sanığın eyleminin TCK m. 226/3'teki müstehcenlik suçunu mu yoksa TCK m. 134'teki özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu mu oluşturduğu, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturması halinde ise zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurenin rızası olsa dahi cinsel ilişkiyi kaydedip çıplak fotoğraflarını çekmesinin ve mağdurenin silinmesini istemesine rağmen bu kayıtları telefonunda saklamasının TCK m. 226/3’te düzenlenen müstehcenlik suçunu ve TCK 134/1’de düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu, tek fiille birden fazla suç oluşması sebebiyle TCK m. 44’teki fikri içtima hükümleri gereğince en ağır cezayı gerektiren müstehcenlik suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkası tarafından kaydedilen ve özel hayatın gizliliğini ihlal eden ses kaydını mahkemeye sunması eyleminin, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu mu yoksa özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna azmettirme mi oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunun ancak konuşmanın tarafı olmayan üçüncü kişilerce işlenebileceği, sanığın ise başkası tarafından yapılan kaydı mahkemeye sunması nedeniyle bu suçu işlemediği; ancak katılanın özel hayatına ilişkin ses kaydının sanığın isteği üzerine kaydedilmesi ve bu kaydın sanık tarafından mahkemeye sunulması ile özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğinden, sanığın eyleminin TCK'nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna azmettirme oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Oda başkanının hamamda çekilmiş fotoğrafının internette yayınlanması eyleminin özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın oda başkanı olması ve hakkında yolsuzluk iddiaları bulunması nedeniyle fotoğrafın yayınlanmasının basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, haberin güncel ve kamuyu ilgilendirir nitelikte olması ve fotoğrafın haberle düşünsel bağlantısının bulunması sebebiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın gazetedeki yazısıyla soruşturmanın gizliliğini ihlal edip etmediği ve mağdurların davaya katılma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yazısının, soruşturma dosyasındaki bilgileri suçlayıcı bir üslupla kamuoyuna sunarak mağdurların suçlu sayılmama karinesi ve lekelenmeme hakkını ihlal ettiği ve bu nedenle gizliliğin ihlali suçunu oluşturduğu, ayrıca mağdurların davaya katılma hakkının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gizliliğin ihlali suçundan açılan kamu davasında, suçlu sayılmama karinesinden yararlanma hakkı bulunan şüphelinin (katılanın) davaya katılıp hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 285. maddesinde düzenlenen gizliliğin ihlali suçunun, masumiyet karinesi ve kişilerin özel hayatına ilişkin bilgilerin gizliliğini koruma altına aldığı, bu hakları ihlal edilen kişinin suçun mağduru sayılacağı ve bu nedenle davaya katılma ve hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, eşinin rızası olmadan yaptığı telefon görüşmesini kaydedip boşanma davasına delil olarak sunması eyleminin özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturup oluşturmadığı ve davanın görevli mahkemede görülüp görülmediği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin TCK 134/1-2 ve/veya TCK 132/3 kapsamında suç oluşturup oluşturmadığının asliye ceza mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği, sulh ceza mahkemesinin görevsiz olduğu ve bu hususun mutlak kanuna aykırılık oluşturduğu gözetilerek Yargıtay 12. Ceza Dairesinin beraat kararını düzelterek onama kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay kararının davalıların yazdığı kitapta davacının isminin rumuzlanmadan yayınlanmasının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının rızası olmadan, üstün kamu yararı bulunmaksızın, geçmişte mağdur olduğu cinsel saldırı olayına ilişkin Yargıtay kararının, kimlik bilgileri açık şekilde yer alarak davalıların kitabında yayınlanmasının, davacının unutulma hakkını ve özel hayatının gizliliğini ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarının belirlenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın iş yerinde ele geçirilen kaçak sigaraların hukuka uygun yöntemle elde edilip edilmediği ve bu delillere dayanılarak mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın iş yeri ve deposunda arama yapılmasına ilişkin usulüne uygun bir arama kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından verilmiş yazılı bir arama emri bulunmadığı, bu nedenle özel hayatın gizliliği, konut dokunulmazlığı ve mülkiyet hakkının ihlal edilerek ele geçirilen kaçak sigaraların hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu ve hükme esas alınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kapkaç suçundan şüphelenilen sanığın kolluk tarafından takibi sırasında yakalanması ve üst aramasında uyuşturucu madde ele geçirilmesi üzerine, yapılan aramanın hukuka uygun olup olmadığına ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, başka bir suç nedeniyle araştırma yaptıkları sırada, sanığı suçüstü halinde yakaladıkları ve bu nedenle CMK’nın 90/4. maddesi ile PVSK’nın 13/1-A ve Ek 6. maddelerinin verdiği yetkiye dayanarak, suç delillerinin kaybolmaması için gerekli tedbirleri alıp sanığın üst aramasını yapmalarının ve uyuşturucu maddeleri muhafaza altına almalarının hukuka uygun olduğu, ayrıca Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 8. maddesinin (f) bendi gereğince suçüstü halinde arama kararı alınmasına gerek olmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.