Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Üçüncü Kişinin Davaya Dahil Olması”
- Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasının, dava konusu taşınmazların devri nedeniyle bedel isteğine dönüşmesi üzerine, sonradan davaya dahil olan üçüncü kişilere karşı bedel davasının reddine karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dava konusu taşınmazların yargılama sırasında devredilmesi üzerine HMK 125/1 maddesi uyarınca seçimlik haklarını kullanarak davayı bedel isteğine dönüştürdükleri ve bu talebi sonradan davaya dahil olan üçüncü kişilere de yönelttikleri, bu nedenle de HMK 125/1 maddesi uyarınca üçüncü kişilere karşı açılan bedel davasının reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz konulan taşınmazın, dava devam ederken üçüncü kişiye devredilmesi ve akabinde haczin kaldırılıp tekrar konulması işlemlerinin hukuki niteliği ve şikayetçinin bu hacze karşı şikayet hakkı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarrufun iptali davasında davalı üçüncü kişiden malı devralan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi nedeniyle, tasarrufun iptali kararının davada taraf olmayan dördüncü kişiye etkisi olmadığı, haczin kaldırılmasının ardından tekrar konulan haczin ise yeni bir haciz niteliğinde olduğu ve haciz tarihinde malik olmayan borçlu adına kayıtlı değilken taşınmaza haciz konulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, işçilik alacakları davasında, davacının alt işvereninin de davaya dahil edilmesi talebinin reddedilmesi ve alt işverendeki belgelerin istenilmemesi nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulması üzerine, direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin davacının özlük dosyası, bordro gibi ödeme belgeleri ile hizmet alım sözleşmelerini alt işverenden isteme talebinin, davalı şirketin hukuki dinlenilme hakkını güvence altına almak ve adil yargılanma ilkesini sağlamak amacıyla, yerel mahkemece değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasına konu taşınmazın dava devam ederken üçüncü kişi tarafından devredilmesi nedeniyle davanın İİK m.283/2 gereğince bedele dönüşüp dönüşmediği ve verilen iptal kararının infaz kabiliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın üçüncü kişi tarafından devredildiği tarihte, taşınmaz üzerindeki ihtiyati haciz nedeniyle mülkiyetin henüz alıcıya geçmediği, bu nedenle davanın İİK 283/2 anlamında bedele dönüşmediği, davacı alacaklının tasarrufun iptali kararı ile kesinleşen haciz yoluyla alacağını tahsil edebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacının çalıştığı alt işverenlere davanın ihbar edilmesi talebinin reddine ve delillerin toplanmamasına ilişkin yerel mahkeme kararına karşı direnme kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, davacının asıl işvereni olmadığı ve işçilik alacaklarından sorumlu tutulamayacağı savunmasını destekleyecek delillerin, alt işverenlerden istenmemesi nedeniyle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı işçinin çalıştığı alt işverenlere davanın ihbar edilip edilmeyeceği ve ihbar halinde alt işverenlerden davacıya ait özlük dosyası ve ödeme belgelerinin getirtilip getirilmeyeceği noktasında yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, davacı işçinin asıl işveren değil alt işverenlerin işçisi olduğunu savunması ve bu hususu ispat için alt işverenlerin davanın tarafı olarak dinlenilmesi ve alt işverenler nezdinde bulunan özlük dosyası ve ödeme belgelerinin getirtilmesinin davalının hukuki dinlenilme hakkı gereği olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin aksine direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacının çalıştığı yüklenici firmalara davanın ihbar edilmesi talebinin reddedilmesi ve yüklenici firmalardan davacıya ait bilgi ve belgelerin istenilmemesine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, davacının asıl işvereni olmadığı ve yüklenici firma işçisi olduğu savunması gözetilerek, davalı şirketin hukuki dinlenilme hakkının sağlanması ve davacının işçilik alacaklarının tespiti için yüklenici firmalara davanın ihbar edilmesi ve ilgili bilgi ile belgelerin istenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacının çalıştığı yüklenici firmalara davanın ihbar edilmesi talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, davacının özlük dosyası ve ödeme belgelerinin yüklenici firmalardan istenilmesi talebinin, hukuki dinlenilme hakkının bir gereği olduğu ve bu belgelerin davalı şirketin savunmasının temel dayanağını oluşturduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı işçinin çalıştığı yüklenici firmalara davanın ihbar edilmesi talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin davacı işçiye ait özlük dosyası, bordro ve hizmet alım sözleşmelerinin yüklenici firmalardan istenilmesi talebinin reddedilmesinin hukuki dinlenilme hakkının ihlali oluşturduğu ve davanın esasına ilişkin delillerin toplanmamış olması nedeniyle bozma ilamında belirtilen hususların yerine getirilmemesi nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı işçinin çalıştığı alt işverenlere davanın ihbar edilmesi talebinin reddedilmesi ve alt işverenlerdeki işçiye ait belgelerin istenmemesine ilişkin yargılama usulüne yönelik uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği, davacı işçinin özlük dosyası, bordro gibi ödeme belgeleri ve hizmet alım sözleşmelerinin ihbar olunan alt işverenlerden istenilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı işçinin alt işveren ilişkisi içinde çalıştığı gerekçesiyle açılan işçilik alacakları davasında, alt işverenlere davanın ihbar edilip edilmeyeceği ve ihbar halinde delillerin bu alt işverenlerden getirtilip getirilmeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, davacı işçinin alt işveren ilişkisi içinde çalıştığını savunarak davanın alt işverenlere ihbarını istemesi üzerine, mahkemenin ihbar dilekçelerinin tebliğiyle yetinmesi doğru bulunmuş, ancak davalı şirketin hukuki dinlenilme hakkının güvence altına alınması amacıyla, işçiye ait özlük dosyası, bordro ve hizmet alım sözleşmeleri gibi delillerin alt işverenlerden istenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı işçinin asıl işveren değil, hizmet alımı yaptığı yüklenici firmanın işçisi olduğunu ileri sürerek davanın yüklenici firmaya ihbar edilmesi talebinin reddi üzerine, ihbar talebinin kabul edilip işçiye ait özlük dosyası ve diğer belgelerin istenip istenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, davacı işçinin çalıştığı yüklenici firmalara davanın ihbar edilmesi talebinin, hukuki dinlenilme hakkının güvencesi altında olması ve davalının bu yolla savunmasını ispat edebileceği gözetilerek kabul edilmesi ve yüklenici firmalardan işçiye ait özlük dosyası, bordro ve hizmet alım sözleşmelerinin istenmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.