Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Üçüncü Kişiye Satış”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Ayıplı araç satışı nedeniyle davacının uğradığı zararın belirlenmesinde, taraflar arasındaki satış bedeli ile aracın davacı tarafından üçüncü kişiye satış tarihi itibariyle bilirkişi raporunda belirlenen değeri arasındaki farkın mı yoksa üçüncü kişiye satış sırasında sözleşmede gösterilen bedel arasındaki farkın mı esas alınacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aracı değerinden düşük bir fiyata satarak kendi kusuruyla zararını artırdığı, bu sebeple gerçek zararın tespitinde aracın üçüncü kişiye satış tarihindeki rayiç bedelinin (bilirkişi raporuyla belirlenen değer) esas alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, satış vaadi sözleşmesiyle bedelini aldığı taşınmaz hissesinin satışı için davalıya vekâlet verdiği, davalının da hisseyi üçüncü kişiye sattığı durumda, davacının satış bedelinin kendisine ödenmediği iddiasıyla alacak davası açmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle hissesinin bedelini zaten tahsil etmiş olması ve davalı vekilin davacının iradesi doğrultusunda hareket etmesi, davacının vekâlet görevinin kötüye kullanıldığını iddia etmesinin dürüstlük kuralıyla bağdaşmaması gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Müşterek çocuğun özel okul eğitimiyle ilgili olarak, eğitim kurumu ile baba arasında imzalanan sözleşmede taraf olmayan annenin, çocuğun eğitim giderlerinden sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel okula kayıt işleminin ve eğitim giderlerinin ailenin sürekli ihtiyaçları kapsamında değerlendirilmesi, annenin de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 188. maddesi uyarınca evlilik birliğini temsil yetkisi kapsamında sorumlu tutulmasını gerektirmesi ve annenin eşinin temsil yetkisini aştığı iddiasıyla yasal yollara başvurmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra müdürünün, üçüncü kişiye yapılan ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüz olup olmadığını denetleyip, buna göre alacaklının üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılması talebini reddedebileceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun, tebligatın usulsüzlüğünü denetleme yetkisi bulunmadığı ve bu yetkinin icra mahkemesine ait olduğu, İİK m. 82/son hükmünün ise sadece haczedilecek malın haczinin caiz olup olmadığı konusundaki takdir yetkisini düzenlediği, dolayısıyla icra müdürünün alacaklının üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılması talebini yerine getirmekle yükümlü olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üst sınır ipoteği bulunan bir taşınmazda, ipotek veren üçüncü kişiye karşı, asıl borçlunun kredi borcundan dolayı başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı takipte, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 150/ı ve 68/b maddelerine göre takip şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İpotek veren üçüncü kişiye, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 150/ı maddesi uyarınca hesap özeti, tazmin talebi veya ihtar gönderilmesinin zorunlu olmaması, ancak gönderilen ihtarın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesindeki ihbar yerine geçmesi ve ihtarın 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayılması nedeniyle, ilâmlı takip şartlarının oluştuğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişiye ait işyerinde bulunan mallara haciz konulması talebinin, icra memuru tarafından haciz mahallinin borçlu ile ilgisinin olmadığı gerekçesiyle reddedilmesi üzerine yapılan şikayetin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun, haciz istenen malların üçüncü kişiye ait olduğu iddiası nedeniyle haciz talebini reddetme yetkisinin bulunmadığı, yapması gerekenin haciz işlemini gerçekleştirip üçüncü kişinin istihkak iddiasını tutanağa geçirerek İİK'nın 97 ve 99. maddeleri uyarınca istihkak prosedürünü işletmek olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölünme yoluyla malvarlığı devralan şirkete, bölünen şirketin borçlusuna daire teslim borcu nedeniyle gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin iptali gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölünen şirketin, borçlusuna daire teslim borcunun bulunmasının para borcunun varlığı anlamına gelmediği, taşınmaz teslim borcunun İİK m. 89 kapsamında haczedilemeyeceği ve üçüncü haciz ihbarnamesinin haczedilen hususun miktar ve mahiyetini açıkça belirtmemesi nedeniyle usulsüz olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Noterde düzenlenen bir satış vaadi sözleşmesinin ifasının imkansız hale gelmesi sebebiyle, alıcının ödenen bedelin iadesi veya taşınmazın ifa imkansız hale geldiği tarihteki rayiç bedelinin talep edilip edilemeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın üçüncü kişiye devredildiği tarihin, ifanın imkansız hale geldiği tarih olarak kabul edilmesi ve davacı tarafın bu tarihteki rayiç bedeli talep etme hakkı olduğu, ancak mahkemenin bu tarihi tespit etmede hatalı davrandığı ve bozma kararına rağmen bu hatayı tekrarladığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras taksim sözleşmesinde yer alan bir hükmün sözleşmeden doğan önalım hakkı oluşturup oluşturmadığı ve bu hakkın tapu kaydına tescil edilip edilmediği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras taksim sözleşmesinde yer alan "hisselerini satmak isteyen mirasçıların öncelikle diğer mirasçılara teklifte bulunma yükümlülüğü" hükmünün, sözleşmeden doğan önalım hakkı niteliğinde olduğu ve tapu kaydına tescil edilmekle üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir hale geldiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı, davalının önceden paydaş olması nedeniyle yasal önalım hakkının kullanılamayacağı hususu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların, davacı ile aralarında bulunan taşınmaz satış vaadi sözleşmesine rağmen, taşınmazı üçüncü kişilere devretmesiyle oluşan tapu iptal ve tescil davasında, davalıların ve ipotek alacaklısının iyi niyetli olup olmadığı ve davacının şahsi hakkını ileri sürüp sürmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının dava konusu taşınmazı dava devam ederken üçüncü kişiye devretmesi nedeniyle, mahkemenin davacıya HMK’nın 125/1. maddesindeki seçimlik haklarını kullanması gerektiği hususunda bilgilendirme yapmadan eski taraflar arasında davaya devam ederek karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının talebinin davalıya yapılan iki ayrı pay satışını kapsayıp kapsamadığı, davalının ilk pay satışı sebebiyle paydaş haline gelip gelmediği ve ilk pay satışı bakımından davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı ile diğer davalıya yapılan pay devrinin gerçek bir satış olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde yalnızca ikinci pay satışına yönelik önalım talebinde bulunduğu, ilk pay satışına ilişkin bir talep içermediği ve davalının ilk pay satışı ile taşınmazda paydaş haline geldiği gözetilerek, davalı yönünden direnme kararı bozulmuş; diğer davalıya yapılan pay devrinin ise gerçek bir satış olmadığı, payın iadesi niteliğinde olduğu değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.