Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ücret Haklarının Korunması”
- Uyuşmazlık: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde fark ücret alacağının hesaplama yöntem ve tekniğine ilişkin istinaf itirazının bulunup bulunmadığı ve Özel Dairece bu hususun bozma nedeni yapılmasının mümkün olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre davacının ücretinin davalı Kurum tarafından dava dışı alt işverenlerle yapılan ihaleler kapsamında “asgari ücretin belirlenen oran fazlası" şeklinde belirlendiği, sonraki ihale sözleşmelerinde ise asgari ücretle bağlantıda daha düşük bir katsayı oranının kararlaştırıldığı ve bu hususun 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22 nci maddesine aykırı olduğundan davacının fark ücret alacağına hak kazandığı çekişmesiz olan somut olayda, fark ücret alacağı hesabının hatalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İhale şartnamelerinde ücret, asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak kararlaştırılmış ise bu oranın sonraki ihale dönemlerinde de korunması gerektiği, önceki ihalede ödenen son ücretin alt sınır kabul edilerek yeni ihalede belirlenen ücretin de bu alt sınırın altına düşmemesi gerektiği, bu nedenle fark ücret alacağının bu esaslara göre hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde fark ücret alacağının hesaplama yöntem ve tekniğine ilişkin istinaf itirazının bulunup bulunmadığı ve Özel Dairece bu hususun bozma nedeni yapılmasının mümkün olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre, davacının ücretinin davalı Kurum tarafından dava dışı alt işverenlerle yapılan ihaleler kapsamında “asgari ücretin belirlenen oran fazlası" şeklinde belirlendiği, sonraki ihale sözleşmelerinde ise asgari ücretle bağlantıda daha düşük bir katsayı oranının kararlaştırıldığı ve bu hususun 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22 nci maddesine aykırı olduğundan davacının fark ücret alacağına hak kazandığı çekişmesiz olan somut olayda, fark ücret alacağı hesabının hatalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davalı vekilinin istinaf dilekçesinde hesaplama yöntemine itiraz etmediği gerekçesinin yerinde olmadığı, ihale şartnamelerinde ücrete esas alınan oranın korunması gerektiği, işçinin rızası olmadan ücretinin düşürülemeyeceği ve Özel Daire bozma kararında belirtilen hesaplama yönteminin doğru olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen ücret ve ilave tediye fark alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet alım sözleşmelerinde işçilerin ücretlerinin asgari ücretin katları veya belirli bir yüzdesi fazlası şeklinde belirlenmesinin sadece hizmet alım sözleşmesinin devam ettiği döneme ilişkin bir uygulama olduğu, kadroya geçiş sözleşmesinde ise ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oranı fazlası şeklinde ödeneceğine dair açık bir hüküm bulunmadığı gözetilerek, mahkemenin davacı lehine hükmettiği ücret ve ilave tediye farklarının reddine karar verilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçişten sonraki ücretinin hesabında hangi kriterlerin esas alınacağı ve davacının talep ettiği ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 375 sayılı KHK'nın geçici 23. maddesi gereğince yararlandığı toplu iş sözleşmesinin 31.10.2020 tarihinde sona ermesiyle, bu tarihten sonraki ücretinin hesabında 31.10.2020 tarihi itibariyle hak ettiği ücretin korunması ve yeni toplu iş sözleşmesinin ücret zammı hükümlerinin uygulanamaması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması hatalı görülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, üyesi olduğu sendika ile davalı işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden hangi tarihten itibaren yararlanabileceği ve dava konusu alacak kalemlerine hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma ilamında davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlayabileceği tarihin 01.11.2020 olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, söz konusu toplu iş sözleşmesinde 01.11.2020 tarihi itibarıyla uygulanacak bir ücret zammı hükmü bulunmadığından, ücretin tespitinde 31.10.2020 tarihi itibarıyla hak edilen ücretin korunması ve varsa eksik ücret ile diğer alacakların buna göre hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde fark ücret alacağının hesaplama yöntem ve tekniğine ilişkin istinaf itirazının bulunup bulunmadığı ve Özel Dairece bu hususun bozma nedeni yapılmasının mümkün olup olmadığı; davacının ücretinin davalı Kurum tarafından dava dışı alt işverenlerle yapılan ihaleler kapsamında “asgari ücretin belirlenen oran fazlası" şeklinde belirlendiği, sonraki ihale sözleşmelerinde ise asgari ücretle bağlantıda daha düşük bir kat sayı oranının kararlaştırıldığı ve bu hususun 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22 nci maddesine aykırı olduğundan davacının fark ücret alacağına hak kazandığı çekişmesiz olan somut olayda, fark ücret alacağı hesabının hatalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde hesaplama yöntemine ilişkin itirazları mevcut olduğu, önceki ihalede kararlaştırılan asgari ücretin belirli bir oran fazlası şeklindeki ücretin, işçinin yazılı rızası olmadan sonraki ihale döneminde düşürülemeyeceği ve fark ücret hesabının bu esas üzerinden yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, üyesi olduğu sendika ile davalı işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden hangi tarihten itibaren yararlanabileceği ve dava konusu işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş tarihi dikkate alındığında toplu iş sözleşmesinden yararlanma tarihinin Yargıtay'ın önceki bozma ilamında belirtildiği gibi 01.11.2020 olması gerektiği, ancak toplu iş sözleşmesinde bu tarihten sonra uygulanacak ücret zammı öngörülmediği, ücretin tespitinde 31.10.2020 tarihi itibarıyla hak edilen ücretin aynen korunması, varsa eksik ödenen ücretin belirlenmesi ve 2020 yılı Ekim ayı bordrosunda görünen 14 günlük ilave ikramiye tahakkukunun mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek, hüküm altına alınan alacakların yeniden hesaplanması için yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından yapılan ihaleler kapsamında işçinin ücreti, sonraki ihale sözleşmesinde asgari ücret bağlantılı daha düşük bir katsayı oranı kararlaştırılarak düşürülmüş olup, bu durumun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği ve fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İhale şartnamelerinde işçi ücreti asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiği hallerde, yeni ihalede asgari ücret bağlantılı daha düşük bir oran belirlenmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca işçinin yazılı rızası olmadan ücretin düşürülmesi anlamına geldiği ve bu nedenle işçiye ödenmesi gereken ücretin, önceki ihale dönemi sonunda işçiye ödenen son ücret miktarının altına düşmemek kaydıyla hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kurumdan naklen gelen ve sonradan yetkili sendikaya üye olan işçinin, toplu iş sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ücret intibakının toplam kıdemi dikkate alınarak mı yoksa sadece yeni kurumdaki kıdemi dikkate alınarak mı yapılacağı, buna bağlı olarak işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranıp davranmadığı ve işçinin ücret farkı alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun uyarınca naklen gelen işçilerin, yetkili sendikaya üyelikleri halinde, mevcut toplu iş sözleşmesinin özerkliği ve toplu iş sözleşmesinde yer alan intibak hükmünün objektif kriterlere dayanması, işçinin nakil öncesi ücret seviyesini koruması, işverenin aynı durumdaki tüm işçilere eşit uygulama yapması ve kıdemin sadece çalışma süresini değil kurumsal tecrübe ve birikimi de kapsaması gibi hususlar gözetilerek, işverenin eşit davranma borcuna aykırı hareket etmediği ve işçinin talep ettiği ücret farkı alacağına hak kazanmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin ücreti, ikramiyesi ve ilave tediyesi hesabında hangi toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı ve ücret, ikramiye, ilave tediye farkı alacaklarının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin, kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin ücret zammı dışındaki hükümlerinden yararlanabileceği, ücretinin tespitinde geçiş tarihi itibarıyla hak ettiği ücretin korunması gerektiği, faiz başlangıç tarihinin usuli kazanılmış hak olarak bozma öncesi tarihte kalması gerektiği ve arabuluculuk giderinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırılması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip dönemde ücret ve diğer mali haklarının hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ve 375 sayılı KHK'nin geçici 23. maddesi uyarınca, sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücret ve diğer mali haklarının belirlenmesinde Yüksek Hakem Kurulu kararıyla belirlenen toplu iş sözleşmesinin esas alınması gerektiği, bu toplu iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten sonra ise 6356 sayılı Kanun kapsamında yetkili sendika ile yapılan toplu iş sözleşmesinden yararlanılabileceği, davacının sendika üyesi olsa dahi yeni toplu iş sözleşmesinin hükümlerinden ancak sözleşmenin yürürlük tarihinden itibaren faydalanabileceği, önceki dönemde 375 sayılı KHK'ya göre belirlenen ücretin korunması gerektiği, ikramiye alacağı için ise davalının temerrüde düşürülmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçişten sonraki ücretinin hesabında hangi kriterlerin esas alınacağı ve davacının talep ettiği ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücretinin hesabında, 31.10.2020 tarihi itibarıyla hak ettiği ücret miktarının korunması gerektiği, mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.