Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ürün Adı Kullanımı”
- Uyuşmazlık: Davalının, üzerinde ünlü bir hamamın görselini taşıyan mumluk ürününü, hamamın adıyla satışa sunmasının davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının ürün adını kullanmasının markasal bir kullanım olarak nitelendirilemeyeceği, davacının ilgili sınıfta marka tescilinin bulunmadığı, davalının kullanımının karışıklığa yol açmadığı ve haksız rekabet oluşturmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da uygun görülerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Jenerik (yaygın ad) hâline gelen bir markanın, aynı marka sahibi tarafından aynı ibareyle tekrar tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Jenerik hâle gelen bir markanın ayırt edicilik vasfını kaybettiği ve bu nedenle marka sahibinin aynı ibareyi aynı sınıfta tekrar tescil ettiremeyeceği gözetilerek, mahkemenin Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının 2. sınıf emtialar yönünden iptal isteminin reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası ile karşı dava olarak açılan tasarım hükümsüzlüğü davasına ilişkin istinaf incelemesinde, karşı davaya yönelik istinaf talebi olmamasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesi'nin karşı davada da hüküm kurmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karşı davada tüm talepleri kabul edilen tarafın karşı davaya yönelik bir istinaf istemi olmadığından ve karşı davalının da karşı davaya yönelik katılma yoluyla istinaf hakkı bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi'nin karşı davada verilen kesinleşmiş hükmü kaldırarak yeniden hüküm kurmasının usule aykırı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu'na aykırılık suçunun yasal unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İthal edilen çeltik ve pirinçlerde GDO bulunmamasına rağmen, ürünlerde tespit edilen düşük miktardaki GDO'lu soya bulaşanının, sanıkların uzun süredir ithalat işiyle iştigal etmeleri ve ticari deneyimleri nedeniyle öngörmeleri gereken bir durum olduğu, bulaşan GDO'nun yem amaçlı kullanımı onaylanmış olsa dahi insanların tüketimine sunulan gıdalarda bulunmasının kanuna aykırı olduğu ve bu nedenle sanıkların eylemlerinin 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu'nun 15/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İkinci tıbbi kullanıma ilişkin Avrupa patentinin hükümsüzlüğü davasında, patentlenebilirlik koşullarının tespiti için teknik bilirkişi incelemesi yaptırılıp yaptırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İkinci tıbbi kullanıma ilişkin Avrupa patentinin hükümsüzlük davasında, patentlenebilirlik koşullarının tespiti, yenilik ve buluş basamağı gibi özel ve teknik bilgi gerektiren bir konu olduğundan, mahkemenin bu hususta teknik bilirkişi incelemesi yaptırmadan karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümsüz kılınan endüstriyel tasarım tescil belgesine dayanarak açılan ceza davası nedeniyle davacının uğradığı zararın tazmin edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, daha önce kamuya sunulmuş bir ürünü kötüniyetle kendi adına tescil ettirdiği ve bu tescile dayanarak davacıya karşı haksız şikayette bulunarak zarar verdiği gözetilerek, hükümsüzlük kararının geriye etkili olduğu ve davalının tazminat sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacıya devrettiği "ÇADIRKEBAP + şekil" markasını işletme adı olarak kullanmasının dışında restoran girişinde, menülerde ve peçetelerde de kullanarak marka hakkına tecavüz edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, işletme adı olarak kullanma hakkı saklı kalmak kaydıyla, "ÇADIRKEBAP + şekil" markasının aynısını restoran girişinde, menülerde ve peçetelerde kullanmasının marka hakkına tecavüz oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli markası olan "Kömürhan+Şekil" ibaresini içeren bir ifadeyi kendi işletmesinde kullanmasının marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığı ve davalının bu kullanımının 556 sayılı KHK'nın 12. maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin bozma kararında belirtilen hususları dikkate almadan, yani davalının kullanımının 556 sayılı KHK'nın 12. maddesi kapsamında olup olmadığını değerlendirmeden ve bozma kararına konu olmayan hususları gerekçe göstererek direnme kararı vermesi nedeniyle, verilen kararın yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli markasına tecavüzünün yanı sıra haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı TTK'nın 55. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin 4. alt bendinde, tescilli marka gibi ayırt edici işaretlere ilişkin karıştırılma halinin özel kanunlarda düzenlendiği ve haksız rekabet hükümlerinin fikri mülkiyete ilişkin düzenlemelerde kümülatif uygulanmasının gerekli görülmediği gözetilerek, marka hakkına tecavüzün tespiti ve men'i talebinin kabulü, haksız rekabetin tespiti ve men'i talebinin reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından geliştirilen yazılımın, davacının yazılımıyla benzerlik taşıyıp taşımadığı ve davalının internet sitesinde yer alan ifadelerin haksız rekabete yol açıp açmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından geliştirilen yazılımın, davacının yazılımıyla görsel ve işlevsel açıdan benzerlik taşıdığı, bu benzerliğin haksız rekabete yol açtığı, ayrıca davalının internet sitesinde yer alan ifadelerin de aldatıcı nitelikte olup haksız rekabet oluşturduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markaların hükümsüzlüğüne karar verildikten sonra, davalının bu markaları kullanmaya devam etmesinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı ve davacı markasının tanınmışlığının tespiti için Türk Patent ve Marka Kurumu'na başvurulup başvurulmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kötü niyetli tescil edilen ve hükümsüzlüğüne karar verilen markanın, tescilli olduğu dönemde dahi kullanılması marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu; ayrıca, markanın tanınmışlığının tespitine ilişkin istemin bağımsız bir dava konusu yapılamayıp, ancak marka hakkına tecavüz veya hükümsüzlük davalarında hadise olarak değerlendirilebileceği gözetilerek, direnme kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait marka ve endüstriyel tasarıma tecavüz edildiği ve haksız rekabet oluşturulduğu iddiasıyla, davalıya ait markanın kullanımının önlenmesi ve hükümsüzlüğünün tespiti talepli dava.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacıya ait tescilli endüstriyel tasarım ile ayırt edilemeyecek kadar benzer bir tasarımı kendi ürün ambalajlarında kullanmasının ve bu kullanımın tüketici nezdinde karışıklığa yol açabilecek nitelikte olmasının, davacının tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu gözetilerek, davalının tecavüzkar kullanımının önlenmesine ve haksız rekabetin tespitine karar verilmiş, davalı markasının hükümsüzlüğü ve davacı markasına tecavüz iddiaları ise reddedilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.