Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Üyeliğin İşverene Bildirimi”
- Uyuşmazlık: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu durumda, işçinin asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl işveren- alt işveren ilişkisinin muvazaalı olarak kurulması halinde alt işverenin işçilerinin baştan itibaren asıl işverenin işçisi sayılacağı, ancak asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmek için 6356 sayılı Kanun’un 39. maddesindeki şartların oluşması gerektiği, bu kapsamda işçinin sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu durumlarda, işçinin asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olması halinde, işçinin asıl işverenin işçisi sayılmasına rağmen, toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesindeki şartların gerçekleşmesi gerektiği, dolayısıyla işçi sendikasına üyeliğin asıl işverene bildirilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden sonra sendikaya üye olması nedeniyle, sözleşmeden yararlanabilmesi için sendika üyeliğinin işverene bildirilmesi şartının gerçekleşip gerçekleşmediği ve davacının sözleşme hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi uyarınca, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden sonra sendikaya üye olan işçilerin, sözleşmeden yararlanabilmeleri için üyeliklerinin işverene bildirilmesi şartının, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu veya geçerli olarak kurulmadığı durumlarda da geçerli olduğu, somut olayda ise davacının sendika üyeliğinin işverene bildirilmediği ve davacının da toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebiyle işverene başvurmadığı gözetilerek davacının maddi hatanın düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işveren tarafından çalıştırıldığı davalı işyerinde, yetkili sendikanın toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkı ve bu sözleşmeden kaynaklanan alacaklarının davalıdan tahsili.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin sendikaya üyelik tarihinin ve bu üyeliğin alt işverene bildirim tarihinin toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden sonra olması nedeniyle, davacının önceki tarihli toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, sendika üyeliğinin işverene bildirilmemiş olması sebebiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi gereğince, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden sonra sendikaya üye olan işçilerin, sözleşmeden yararlanabilmeleri için üyeliklerinin işverene bildirilmesi gerektiği, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu durumlarda dahi bu bildirimin gerekli olduğu, davacı tarafından bildirim yapılmadığı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun da aksi yöndeki görüşü benimsemediği gözetilerek, davacının maddi hata düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu durumda, sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmemesi halinde işçinin asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespit edilmesiyle davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı kabul edilmiş, ancak sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmediğinden davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden sonra sendikaya üye olması nedeniyle, üyeliğinin işverene bildirilmemesi sebebiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi gereğince, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden sonra sendikaya üye olan işçilerin, sözleşmeden yararlanabilmeleri için üyeliklerinin işverene bildirilmesi gerektiği, aksi takdirde işverenin bu işçilerin sendika üyeliğinden haberdar olamayacağı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun da bu yöndeki görüşü benimsediği gözetilerek davacının talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu durumlarda, işçinin asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesinin gerekli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 42. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu ve işçinin fiilen asıl işverenin işçisi sayıldığı durumlarda dahi, işçinin toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu gözetilerek, davacı vekilinin maddi hata düzeltme talebinin reddine ve önceki bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işveren ile sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları, asıl işveren konumundaki davalıdan talep edebilmesi ve davalının bu alacaklardan sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden sonra sendikaya üye olduğu ve bu üyeliğin işverene bildirildiği tarihin tespit edilmeden, üyelik tarihinden itibaren hesaplama yapıldığı gözetilerek, toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartı olan işverene bildirim tarihinin tespiti ve bu tarihten itibaren hesaplama yapılması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alt işveren işçisinin, asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesinin gerekli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Kanun'un 39. ve 42. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu veya geçerli olarak kurulmadığı ve işçinin en başından beri asıl işverenin işçisi olduğunun belirlendiği durumlarda, işçinin toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesinin gerekli olduğu, aksi halde işçinin toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gözetilerek davacı vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden faydalanıp faydalanamayacağı ve buna bağlı olarak ücret farkı ve ilave tediye alacağı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendikaya üyelik tarihinin ve bu üyeliğin işverene bildirim tarihinin, talep edilen dönemin toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkı doğurup doğurmadığının belirleyici olduğu ve davacının talebinin bu hususlar gözetilerek değerlendirildiği anlaşıldığından, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu tespit edilen işçinin, asıl işverenin işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlanma koşulları.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olması halinde, işçinin asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesi gerektiği, somut olayda bu bildirimin yapılmadığının anlaşılması üzerine, önceki bozma kararındaki maddi hata gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.