Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK 140 ve devamı maddeleri”
- Uyuşmazlık: Davanın, muvazaa nedeniyle açılan bir iptal davası mı yoksa sıra cetvelinin iptali davası mı olduğu ve buna bağlı olarak borçlunun davaya dahil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının açıkça sıra cetveline itiraz davası açtığını belirtmesi ve davanın maaş haczi sırasına ilişkin olması gözetilerek, davanın İİK hükümleri kapsamında muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davası olduğu ve takip borçlusunun davada taraf olarak yer almasına gerek olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçlu ve alacaklı arasında yapılan taksitlendirme protokolünün, haciz ve satış sürelerine etkisinin olup olmadığı ve sıra cetvelinin iptali talebinin değerlendirilmesinde protokol hükümlerine uygun ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerekip gerekmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taksitlendirme protokolünün uygulanıp uygulanmadığının ve buna bağlı olarak hacizlerin düşüp düşmediğinin tespiti için banka kayıtlarının incelenmesi ve bilirkişi raporu alınması gerektiği, ayrıca yerel mahkemenin sıra cetvelinin iptali talebini değerlendirirken eda hükmü kurmasının ve gerekçeyi hüküm fıkrasında tekrarlamasının usule aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6352 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesi kapsamında, taşınır hacizli mallar için satış isteme süresinin eski İİK'ya göre bir yıl mı yoksa yeni İİK'ya göre altı ay mı uygulanacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesindeki "takip işlemi"nden haciz işleminin kastedildiği, somut olayda haciz işleminin 6352 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce yapılmış olması sebebiyle, şikâyetçinin satış isteme süresinin bir yıl olduğu ve bu süre içerisinde malın satılmış olması nedeniyle haczinin devam ettiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra taksimi aşamasında, ödeme/para paylaştırma kararına karşı yapılan şikayetin kabulü ile borçluya iade edilecek bakiye bedelin dağıtımına ilişkin işlemlerin nasıl yapılması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra müdürlüğünün, borçluya iade etmesi gereken parayı, herhangi bir alacaklıya ödeme yapmadan ilk haciz alacaklısının dosyasına göndermesi, o dosyada tüm alacaklılar belirlendikten sonra paranın tüm alacaklıların alacağına yetmesi halinde doğrudan paylaştırılması, aksi halde İİK 140 ve devamı maddelerine göre işlem yapılması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin şikayeti kabul kararı ve istinaf mahkemesinin reddine ilişkin karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibinde düzenlenen sıra cetvelinde alacak miktarının eksik hesaplandığı iddiasıyla açılan şikayetin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, sıra cetveline yönelik daha önce verilmiş ve kesinleşmiş bir kararın, mevcut davadaki alacak miktarı şikayetini de kapsadığı yönündeki hatalı değerlendirmesi sebebiyle uyuşmazlığın esasını incelemeden şikayeti konusuz bularak reddetmesinin sehven gözden kaçırılarak onanmasının hatalı olduğu gözetilerek bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haciz sıra cetvelinde şikayetçinin hacizlerinin hangi sırada yer alması gerektiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayetçinin önceki hacizlerinin satış talebinde bulunulmaması nedeniyle düştüğü ve son haczinin de diğer haciz alacaklılarının hacizlerinden sonra olduğu gözetilerek, haciz tarihlerine göre düzenlenen sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflası ertelenmiş şirketin borcu için ipotek vermiş 3. kişiye ait taşınmazın, İİK 179/b-2 maddesi kapsamında satılıp satılamayacağı ve ihalenin feshine karar verilip verilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İflas erteleme kararının sadece borçlu şirkete ilişkin takipleri etkilediği, 3. kişinin ipoteğinin paraya çevrilmesi yoluyla takibin devam edebileceği ve İİK 149. maddedeki zorunlu takip arkadaşlığının bu durumu değiştirmeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetvelinde yediemin ücretinin öncelikli olarak ödenmesi ve MTV alacağının rüçhanlı alacak olarak kabul edilmemesi nedeniyle şikayet yoluna başvurulup başvurulamayacağı hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 142/3. maddesi uyarınca, alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayan, sıraya dair itirazların şikayet yoluyla icra mahkemesine yapılabileceği, alacağın miktarına dair yargılamanın ise genel mahkemelerin görev alanına girdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İpotekli taşınmazın satış bedelinin tüm alacakları karşılamaması durumunda, icra müdürlüğünün sıra cetveli düzenleyip düzenlemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 140, 141, 151 ve 206. maddeleri uyarınca, satış bedeli tüm alacakları karşılamasa dahi icra müdürlüğünün ipotekli alacaklılar ile diğer alacaklıları da içeren bir sıra cetveli düzenlemesi gerektiği ve aksi yöndeki işlemin hukuka aykırı olduğu, ayrıca direnme kararının verilmesinden önce aynı konuyu içeren bir başka mahkeme kararı ile şikayete konu icra müdürlüğü kararının kaldırılması ve akabinde icra dosyasında sıra cetvelinin düzenlenmesi nedeniyle mevcut şikayetin konusuz kaldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte verilen ödeme emrini iptal etmesi nedeniyle alacağın tahsil edilememesinden kaynaklanan zarardan dolayı Hazine aleyhine açılan tazminat davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Hakim kararlarından dolayı Hazine aleyhine açılabilecek tazminat davalarında, hakimin ağır kusuruyla hukuka aykırı karar vermesinin ve bu karar sonucu zararın doğmasının aranması gerektiği, somut olayda ise icra hakiminin kararıyla davacıya zarar gelmediği ve HMK’nın 46. maddesinde sayılan sorumluluk hallerinin de gerçekleşmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşen bir sıra cetvelinden sonra aynı borçluya ait icra dosyasına yeni bir hak ediş bedeli geldiğinde, yeni hak ediş için tekrar sıra cetveli düzenlenip düzenlenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Her sıra cetvelinin, sadece kendi konusunu oluşturan bedel ile sınırlı olarak hak durumunu belirlediği, satış tarihinden sonraki faizlerin önceki sıra cetveline dahil edilemeyeceği ve yeni gelen hak ediş bedelinin yeni bir sıra cetveli ile paylaştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.