Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK 142”
- Uyuşmazlık: Davanın, muvazaa nedeniyle açılan bir iptal davası mı yoksa sıra cetvelinin iptali davası mı olduğu ve buna bağlı olarak borçlunun davaya dahil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının açıkça sıra cetveline itiraz davası açtığını belirtmesi ve davanın maaş haczi sırasına ilişkin olması gözetilerek, davanın İİK hükümleri kapsamında muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davası olduğu ve takip borçlusunun davada taraf olarak yer almasına gerek olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibinde düzenlenen sıra cetveline itiraz eden alacaklının, cetvelde kendisinden önce gelen diğer alacaklının icra dosyasındaki ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayette bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz hakkı olan alacaklının, diğer alacaklıların icra dosyalarındaki takip hukukuna aykırı işlemlerinin kendi sırasına etkili olduğunu ileri sürerek şikayette bulunabileceği, bu kapsamda borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün şikayet konusu yapılabileceği ve somut olayda tebligatın 7201 sayılı Kanun'un 21/2 ve 23/8. maddeleri ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine aykırı şekilde yapıldığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde düzenlenen sıra cetveline itiraz davasında, davanın borçluya karşı açılmasından dolayı pasif husumet yokluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sıra cetveline itiraz davalarında İİK m. 142 gereğince husumetin, davacıya göre sıra cetvelinde öncelikli veya aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmesi gerektiği, bu nedenle borçlunun pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçlu ve alacaklı arasında yapılan taksitlendirme protokolünün, haciz ve satış sürelerine etkisinin olup olmadığı ve sıra cetvelinin iptali talebinin değerlendirilmesinde protokol hükümlerine uygun ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerekip gerekmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taksitlendirme protokolünün uygulanıp uygulanmadığının ve buna bağlı olarak hacizlerin düşüp düşmediğinin tespiti için banka kayıtlarının incelenmesi ve bilirkişi raporu alınması gerektiği, ayrıca yerel mahkemenin sıra cetvelinin iptali talebini değerlendirirken eda hükmü kurmasının ve gerekçeyi hüküm fıkrasında tekrarlamasının usule aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlu sıfatıyla, icra takibinde düzenlenen sıra cetvelinin iptali için şikayet yoluna başvurulup başvurulamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz hakkının takip alacaklılarına tanındığı, borçlunun ise alacaklı sıfatı bulunmadığından ve kendisine pay ayrılmadığından, sıra cetvelinin iptali için şikayette bulunma hakkı ve hukuki yararı olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin, sıra cetveline yapılan şikâyeti incelerken, sıra cetvelinin iptali dışında yeni bir sıra cetveli düzenleyip düzenleyemeyeceği, şikâyetçinin talebini aşıp aleyhine hüküm kurup kuramayacağı ve diğer alacaklıların usuli kazanılmış haklarının gözetilip gözetilmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin, sıra cetveline yönelik şikâyetlerde, yeni bir sıra cetveli düzenlemek yerine, sadece iptal kararı verip icra müdürlüğüne talimat vermesi gerektiği, şikâyetçinin talebini aşarak hüküm kuramayacağı ve diğer alacaklıların usuli kazanılmış haklarını da gözetmesi gerektiği hususları değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlunun, icra takibinde düzenlenen sıra cetveline itirazda bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz hakkının sadece takip alacaklılarına tanınmış olması ve borçlunun alacaklı sıfatı bulunmaması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle şikayeti reddetmesi yerine, aktif husumet yokluğu gerekçesiyle reddetmesi gerektiği belirtilerek, bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibinde düzenlenen sıra cetveline borçlu tarafından yapılan şikayetin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, icra takibinde düzenlenen sıra cetveline İİK m. 142 uyarınca şikayet hakkı bulunmadığı ve aktif şikayet ehliyetinin olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin borçlunun şikayetini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı alacaklının, borçlu ile aralarındaki alacak ilişkisinin muvazaalı olduğu ve bu sebeple sıra cetvelinde kendisine ayrılan payın davacıya ödenmesi gerektiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı alacağının davacı alacağından önce doğduğu ve bu sebeple muvazaa iddiasının geçerli olmadığı değerlendirilerek, ilk derece mahkemesi kararını onayan istinaf kararının da onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas masasına dahil alacaklıların sıra cetveline itiraz davasında görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz davalarında, itiraz yalnızca sıraya ilişkin ise görevli mahkemenin icra mahkemesi olduğu gözetilerek, davacının davalıların alacaklarının sırasına itiraz ettiği anlaşıldığından uyuşmazlığın icra hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İİK'nın 142. maddesi gereğince davalı alacağının muvazaalı olduğundan bahisle açılan sıra cetveline itiraz davasında, alacağın gerçek olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, takip dayanağı olan bononun gerçekten verildiğini ve ticari ilişkiyi kanıtlayamaması, muvazaa iddiasını destekler nitelikte olduğundan bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeline ilişkin açılan davanın kısmen kabulü üzerine, bakiye alacağın ödenme şekline ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen önceki davada tespit edilen bedel ve İİK'nın 120/2, 140 ve 142. maddeleri uyarınca, bakiye alacağın icra dosyasında oluşturulacak sıra cetveline göre davacılara ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.