Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK 170/3”
- Uyuşmazlık: Takip konusu çekteki imzanın borçluya ait olup olmadığına ilişkin imzaya itiraz davasında, borçlunun daha önce imza itirazında bulunmadığı bir ödenmiş çekin, mukayese imzası olarak kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 170/3 ve İİK m. 68/a uyarınca, imza inkarında HUMK’nin ilgili hükümleri ve özellikle HUMK m. 309’da belirtilen belgelerin mukayese imzası olarak kullanılabileceği, borçlunun imza itirazında bulunmadığı bir ödenmiş çekin ise bu kapsamda değerlendirilemeyeceği ve mahkemece imzanın borçluya ait olmadığı sonucuna varan bilirkişi raporunun dışına çıkılamayacağı gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çeke dayalı takipte borçlunun imzasına itiraz etmesi üzerine açılan itirazın iptali davasında, itirazın reddine ve borçlu aleyhine hükmedilen tazminat ile para cezasının hangi miktar üzerinden hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nin 170/3. maddesi uyarınca, imzaya itirazın reddine karar verilmesi halinde, hükmedilecek tazminat ve para cezasının takibe konu edilen asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesince hatalı hesaplama sonucu fazla tazminata ve para cezasına hükmedildiğinden, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı bozularak düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlu vekilinin imza itirazında bulunması üzerine, mahkemenin İİK m. 68/a-5'e göre borçlu şirket temsilcisinin bizzat davetiye ile çağrılmasını zorunlu tutup, vekiline yapılan tebligata dayalı olarak itirazı reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 170/3'e göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imza incelemesinin İİK m. 62 ve 68/a'ya göre yapılacağı, İİK 68/a-5'te belirtilen "mazeretsiz hazır bulunmama" halinin bizzat borçlu şirket temsilcisinin değil vekilinin duruşmaya katılmaması halinde de uygulanabileceği ve keyfiyetin vekil adına çıkarılan davetiyeye yazılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe itiraz üzerine yapılan yargılamada, borçlunun imza inkarı davasında icra mahkemesince hükme esas alınan karşılaştırma imzasının geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 170/3 ve 68/a’ya göre, imza inkarı durumunda HUMK’nın bilirkişiye ilişkin hükümleri ile HUMK m. 309/2, 3 ve 4 ile 310, 311, 312’nin uygulanması ve bu maddelere göre de mahkemenin ancak resmi ya da hasbelmemuriye düzenlenmiş veya tarafların kabul ettiği belgeleri karşılaştırma imzası olarak kullanabileceği; aksi halde borçlunun imza atmadığını ispat yükü alacaklıda olmasına rağmen borçludan ispat istenmesinin ispat yükünü haksız olarak tersine çevirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlu şirketin çekteki imzanın yetkilisine ait olmadığı iddiasıyla yaptığı itirazın reddine ilişkin direnme kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 170/3, m. 68a/IV, HUMK m. 309 ve HGK'nın yerleşik içtihatları uyarınca, çekin keşide tarihinde yetkili olan şirket temsilcisinin imzasının tespiti ve karşılaştırılması için gerekli incelemenin yapılmaması, ispat külfetinin çeki elinde bulunduran alacaklıda olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılar tarafından bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine yapılan borca ve imzaya itirazın reddine ilişkin yargılamada, icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluların, imzaya itirazla çelişen borca itirazlarının (bononun satış sözleşmesine bağlı teminat olarak verildiği iddiası) imzayı inkâr etmedikleri anlamına geldiği, ayrıca icra mahkemesi ve istinaf mahkemesince bononun teminat senedi olduğunun kanıtlanamadığı ve takibin muvakkaten durdurulduğu, borca itirazın reddolunduğu ve alacaklının talebi de bulunduğu gözetilerek, İİK'nın 169/a-6. maddesi gereğince alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatılan davada, borçlunun imza itirazının reddine ilişkin yargılamada, hükmedilen tazminat ve para cezasının hangi para birimi üzerinden hesaplanması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İnkâr tazminatı ve para cezasının, yabancı para cinsinden başlatılan takibin asıl alacağının icra takip tarihindeki TL karşılığı üzerinden hesaplanması gerektiği ve bu hususun kamu düzeninden olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı takipte borçlu tarafından ileri sürülen imza ve tahrifat itirazlarının kabul edilip edilmeyeceği ile kabul edilmesi halinde takibin hangi miktar üzerinden devam edeceği ve buna bağlı olarak inkar tazminatı ve para cezasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda tahrifat yapıldığı kabul edilerek takibin tahrifattan önceki miktar üzerinden devamına karar verilmesi gerektiği, ancak Bölge Adliye Mahkemesi'nin imza itirazının reddine dair hükmettiği inkar tazminatı ve para cezasını, takibin devamına karar verilen miktar üzerinden değil de tahrifattan sonraki miktar üzerinden belirlemesinin isabetsiz olduğu, bu hususun düzeltilmesi gerektiği gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibine itiraz davasında, takibe konu senetlerden bir kısmının imzasının borçluya ait olmadığı, bir kısmının da kambiyo senedi vasfını kaybettiği iddiasıyla takibin iptaline ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine Özel Daire’nin bozma ilamına karşı verilen direnme kararının temyiz edilebilirliği ve Özel Daire bozma kararına uyularak verilen yeni hükmün temyiz incelemesinin hangi merciye ait olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu'na gelen uyuşmazlık konusu miktarın temyiz edilebilirlik sınırının altında olması nedeniyle direnme kararına karşı yapılan temyizin reddine, Özel Daire bozma kararına uyularak verilen yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinin ise Özel Daire’nin görevi olduğu gözetilerek dosyanın Özel Daire’ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çekteki imzanın borçluya ait olup olmadığına dair itirazın reddedilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesinde, alacaklının ispat yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği noktasında yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükümlülüğünün, senedi elinde bulunduran ve takibe girişen alacaklıda olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında imzanın borçluya ait olup olmadığı hususunda kesin bir yargıya varılamaması ve alacaklının ispat için ek bilirkişi incelemesi talebinin reddedilmesi nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.