Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK 283”
- Uyuşmazlık: Borçlunun taşınmazını devrettiği üçüncü kişilere karşı açılan tasarrufun iptali davasında, davalıların kötü niyetli olup olmadığına ve davanın reddi gerektirip gerektirmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin Yargıtay'ın bozma kararına uygun olarak, davalıların kötü niyetli olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı ve taşınmazın yakın tarihlerde devredilmesinin tek başına kötü niyeti göstermeyeceği gerekçesiyle, davanın dördüncü ve beşinci kişi hakkında reddine ve üçüncü kişi hakkında ise İİK 283/2 gereği tazminata hükmedilmesine dair kararı, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davanın, Borçlar Kanunu'nun muvazaa hükümlerine mi yoksa İcra ve İflas Kanunu'nun tasarrufun iptali hükümlerine mi dayandığı ve buna bağlı olarak hak düşürücü süre uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıalar ve talep sonucu birlikte değerlendirildiğinde, davanın Borçlar Kanunu'nun 18. maddesinde düzenlenen muvazaa hükümlerine dayandığı, bu nedenle İcra ve İflas Kanunu'nun 284. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın, Borçlar Kanunu'nun muvazaa hükümlerine mi yoksa İcra ve İflas Kanunu'nun tasarrufun iptali hükümlerine mi göre açıldığı ve buna bağlı olarak hak düşürücü süre uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, dava dilekçesindeki talep, maddi olguların anlatımı ve davacının beyanları dikkate alındığında Borçlar Kanunu'ndaki muvazaa hükümlerine dayalı bir iptal davası olduğu, bu tür davalarda hak düşürücü süre uygulanmayacağı ve İcra ve İflas Kanunu'nun 283. maddesinin kıyasen uygulanarak taşınmazın haczi ve satışına karar verilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında ticari bir ilişki bulunsa dahi, davaya konu edilen alacaklı ile 3. kişi arasındaki tasarrufun iptali talebinin, TTK'nın 4. maddesinde sayılan ticari davalardan olmadığı ve HMK'nın 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemelerinin genel görevli mahkeme olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, davalı üçüncü kişinin icra dosyasının borç hesabının çıkarılmasını isteyip isteyemeyeceği ve bu talebinde hukuki menfaatinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarrufun iptali halinde, alacaklının İİK m.283/1 uyarınca iptal konusu mal üzerinde haciz ve satış yetkisi bulunduğu, üçüncü kişinin dosya borçlusu haline gelmediği ve borçtan sorumlu tutulmayacağı, dolayısıyla icra dosyasının borç hesabının çıkarılmasını istemekte hukuki menfaatinin bulunmadığı gözetilerek, üçüncü kişinin şikayetinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı alacaklısının, davalı borçlunun alacak davası devam ederken üçüncü kişiye yaptığı taşınmaz payı devir işleminin Borçlar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca muvazaalı olduğunu ileri sürerek tasarrufun iptalini talep etmesi üzerine, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine Yargıtay’ın bozma ilamına karşı direnme kararının incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı borçlunun devam eden alacak davasında doğabilecek borcu ödemekten kurtulmak amacıyla taşınmaz payını danışıklı olarak devrettiğini iddia ederek açtığı davada, satış işleminde danışıklık bulunup bulunmadığının araştırılması, danışıklı davranış tespit edilirse satış tarihinde devam eden davada davacı yararına verilen kararın gözetilerek bu alacak tutarı ile sınırlı olmak üzere İcra ve İflas Kanunu'nun 283/1. maddesinin kıyasen uygulanarak tapu iptaline gerek olmadan taşınmazın haczi ve satışına karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, dava konusu taşınmazın davalıya ait olmayan bir borçtan dolayı satılması nedeniyle yerel mahkemenin dava konusuz kalmıştır kararına karşı yapılan temyiz üzerine direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, ilk kararında bulunmayan ve bozma kararından sonra ortaya çıkan yeni bir maddi olguya dayanarak hüküm kurması nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Desteklerinin ölümüne sebep olan trafik kazasından doğan tazminat alacağını tahsil edebilmek için, kazaya karışan aracın kazadan kısa süre sonra devrinin muvazaalı olduğunu iddia ederek, aracın satışının iptali ve bedelinin davacıya verilmesi talebinin hukuki dayanağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalıya yönelttiği tazminat davası henüz sonuçlanmamış ve kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığı, ayrıca bedele dönüştürülen davada aracın son malikine dava yöneltilmediği ve ilk alıcının da kararın kesinleşmesi sebebiyle artık takip imkanı kalmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, boşandığı eşinin katkı payı alacağını ödememek için mal kaçırma amacıyla yaptığı iddia edilen muvazaalı taşınmaz satışına dayanarak açtığı tapu iptal ve tescil davasında, satışın muvazaalı olduğunun kanıtlanması halinde İİK m. 283/1 hükmü gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın taşınmazın haczi ve satışına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının amacının tapu iptali olmayıp alacağına kavuşmak olduğu, davada muvazaanın kanıtlanması halinde davacının satışa konu maldan alacağını tahsil edebileceği, ancak bu hakkın ayni değil şahsi bir sonuç doğuracağından tapu iptaline değil İİK’nın 283/1. maddesi gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın davacıya taşınmazın haczi ve satışını isteyebilme hakkı tanınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasının aleyhine sonuçlanması üzerine, taşınmazın satışını önlemek için icra dosyasındaki borcu ödeyen 3. kişinin, ödediği miktardan yersiz olduğunu iddia ettiği kısmı takip alacaklısından sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarrufun iptali davasında, alacaklının alacağının varlığı ve miktarı hususunda bir itirazda bulunulmamış ve davanın kesinleşmiş olması sebebiyle, 3.kişinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak alacaklıdan talepte bulunabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.