Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK 62”
- Uyuşmazlık: İlamsız takipte borçlunun icra müdürlüğünce yapılan dosya hesabındaki faiz oranına itirazının hangi merciye yapılması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun icra müdürlüğünce yapılan dosya hesabındaki faiz oranına itirazının İİK'nın 16. maddesi kapsamında şikayete konu edilebileceği ve mahkemece denetlenebileceği gözetilerek, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun İİK 62. madde kapsamında değerlendirilerek reddedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlu vekilinin imza itirazında bulunması üzerine, mahkemenin İİK m. 68/a-5'e göre borçlu şirket temsilcisinin bizzat davetiye ile çağrılmasını zorunlu tutup, vekiline yapılan tebligata dayalı olarak itirazı reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 170/3'e göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imza incelemesinin İİK m. 62 ve 68/a'ya göre yapılacağı, İİK 68/a-5'te belirtilen "mazeretsiz hazır bulunmama" halinin bizzat borçlu şirket temsilcisinin değil vekilinin duruşmaya katılmaması halinde de uygulanabileceği ve keyfiyetin vekil adına çıkarılan davetiyeye yazılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Birden fazla kiracıya karşı açılan kira alacağının tahsili ve tahliye talepli icra takibinde, borçlulardan birine ödeme emri tebliğ edilmemiş olmasına rağmen borçlunun itiraz etmesi durumunda, diğer borçluya yapılan tebligat ve itiraz üzerine itirazın kaldırılması ve tahliye kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde birden fazla kiracı olması halinde, tahliye borcunun bölünemeyen bir borç olması ve kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunması sebebiyle, her bir kiracıya usulüne uygun olarak ödeme emri ile tahliye ihtarının tebliğ edilmemiş olması durumunda, bir kiracıya yapılan tebligat ve itiraza dayanılarak itirazın kaldırılması ve tahliye kararı verilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçlunun vekili olduğu halde satış ilanının vekile tebliğ edilmemesi nedeniyle ihalenin feshine dair açılan davada, borçlunun vekilinin varlığının alacaklı tarafından bilinip bilinmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun vekilinin varlığını gösteren bilgi ve belgelerin, alacaklının satış talebinden önce icra dosyasına girdiğinin tespit edilmesi ve İİK m. 127, HUMK m. 62, Avukatlık Kanunu m. 41 ve Tebligat Kanunu m. 11 uyarınca vekile tebligat zorunluluğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe yapılan itirazın kaldırılması davasında, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak icra mahkemesinin görevli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında akdedilen üretici bayi sözleşmesi ve sözleşmenin eki niteliğindeki cari hesaplarla ilgili madde hükmü, borçluya gönderilen cari hesap ekstresi ve bilirkişi raporu ile taraflar arasında cari hesap ilişkisi kurulduğunun sabit olması gözetilerek, icra mahkemesinin görevli olduğu ve itirazın kaldırılmasının yerinde olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe konu ödeme emrine yapılan itirazın kaldırılması talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, ödeme emrine itiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması davasında, mahkemenin İİK m. 150/a ve 68. maddeleri uyarınca kredi ilişkisinin varlığını ve miktarını ispatlayacak belgeleri inceleyip değerlendirerek karar vermesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhale sözleşmesinin imzalanmaması nedeniyle karar pulu ve damga vergisi iadesi talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun borca itiraz mı yoksa şikâyet mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlamsız icra takibinin dayanağı olan alacağın tahsilinin icra yoluyla yapılıp yapılamayacağının icra müdürlüğünce re'sen gözetilmesi gerektiği, bu nedenle borçlunun başvurusunun borca itiraz değil, İİK m.16 vd. maddelerine göre şikâyet niteliğinde olduğu ve bu itibarla işin esasının icra mahkemesince incelenmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı onanmış, ancak işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Genel haciz yoluyla ilamsız takipte, reşit olmayan asıl borçlu ile yapılan kredi sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle kefillerin de sorumluluğunun doğmadığı iddiasının borca itiraz olarak icra müdürlüğüne mi yoksa şikayet yoluyla icra mahkemesine mi iletilmesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Reşit olmayan borçlu ile akdedilen sözleşmenin geçersizliği ve kefillerin sorumluluğunun bulunmadığı iddiası, borcun aslen doğmadığına ilişkin bir savunma olup borca itiraz niteliğinde olduğundan ve İİK m. 62/1 uyarınca icra müdürlüğüne yapılması gerektiği gözetilerek, icra mahkemesince şikayet olarak değerlendirilerek verilen takibin iptali kararı ve direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu alacağın tahsilde tekerrüre yol açacağı iddiasıyla borçlunun icra mahkemesinde açtığı davanın, borca itiraz niteliğinde olup icra dairesinde ileri sürülmesi gerektiği ve bu nedenle davanın reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7343 sayılı Kanun'un geçici 18. maddesi gereğince İİK'nın 133. maddesinin uygulanması gerektiği, alacaklının ayrıca bir takip hakkının bulunmadığı ve borçlunun talebinin şikayet niteliğinde olduğu gözetilerek istinaf mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamsız takipte borçlunun yaptığı itirazın süresinde olup olmadığı ve usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddinin gerekip gerekmediği noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun icra mahkemesine başvurusunun usulsüz tebliğ şikayeti değil, ödeme emrinin gerçek tebliğ tarihinin tespitine ilişkin bir şikayet olduğu, bu şikayetin İİK'nın 16. maddesinin 2. fıkrasına göre süresiz bir şikayet niteliğinde olduğu ve mahkemenin ilgili PTT müdürlüğünden kayıtlar getirterek gerçek tebliğ tarihini tespit etmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.