Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK Geçici 20. Madde”
- Uyuşmazlık: Konkordato tasdik talebi hakkında kesin mühlet içerisinde karar verilmemesi halinde, talebin usulden reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 304/2. maddesi uyarınca, kesin mühlet içinde konkordato hakkında karar verilemeyeceğinin anlaşılması halinde mahkemenin, karara kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebileceği, somut olayda kesin mühletin bitiş tarihi olan 19.11.2020 tarihinden 20 gün sonra konkordato tasdik kararının verilmesinin makul bir süre olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik talebi hakkında kesin mühlet içerisinde karar verilmemesi halinde talebin usulden reddinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 304/2'de öngörülen ek süre verilmese de, mahkemenin tasdik kararını kesin mühletin bitiminden itibaren makul bir süre içinde vermiş olması ve bu gecikmenin konkordato talep edenlerin kusurundan kaynaklanmaması gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6352 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesi kapsamında, taşınır hacizli mallar için satış isteme süresinin eski İİK'ya göre bir yıl mı yoksa yeni İİK'ya göre altı ay mı uygulanacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesindeki "takip işlemi"nden haciz işleminin kastedildiği, somut olayda haciz işleminin 6352 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce yapılmış olması sebebiyle, şikâyetçinin satış isteme süresinin bir yıl olduğu ve bu süre içerisinde malın satılmış olması nedeniyle haczinin devam ettiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato talebinin reddi ve iflas kararı verilen bir davada, bölge adliye mahkemesinin şirket yetkilisini dinlemeden karar vermesinin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 308. maddesi uyarınca konkordato talebinin reddine ve şirketin iflasına karar verilirken, şirket yetkilisinin İİK 177. maddesi ve hukuki dinlenilme hakkı gözetilerek dinlenmesi gerektiği, aksi halde usul ihlali oluşacağı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın, Borçlar Kanunu'nun muvazaa hükümlerine mi yoksa İcra ve İflas Kanunu'nun tasarrufun iptali hükümlerine mi göre açıldığı ve buna bağlı olarak hak düşürücü süre uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, dava dilekçesindeki talep, maddi olguların anlatımı ve davacının beyanları dikkate alındığında Borçlar Kanunu'ndaki muvazaa hükümlerine dayalı bir iptal davası olduğu, bu tür davalarda hak düşürücü süre uygulanmayacağı ve İcra ve İflas Kanunu'nun 283. maddesinin kıyasen uygulanarak taşınmazın haczi ve satışına karar verilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İİK’nın 292/son maddesi uyarınca konkordato talep eden şirket yetkilisi dinlenmeden iflâs kararı verilen bir durumda, bu hususun istinaf sebebi yapılmaması hâlinde re’sen dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 292/son maddesinin, konkordato talep eden şirket yetkilisinin iflâs kararı öncesinde duruşmaya davet edilerek dinlenmesini öngören emredici bir hüküm olduğu, şirket vekilinin duruşmada hazır bulunmasının bu zorunluluğu ortadan kaldırmadığı ve bu hususun kamu düzeninden olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, İİK m. 277 vd. maddeleri ile BK m. 179, 180 ve 110. maddelerine dayalı taleplerin birlikte görülüp görülemeyeceği, borçlu ile üçüncü kişi arasında iptal davasına konu olabilecek bir tasarruf işleminin bulunup bulunmadığı, bulunması halinde davanın konusuz kalıp kalmadığı, bekletici mesele ve yargılama giderlerinin belirlenmesi hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talepleri arasında terdit bulunmadığı, somut uyuşmazlığın niteliği, BK’nın 110, 179 ve 180. maddeleri kapsamındaki taleplerin İİK m. 280/3’deki iptal sebepleri bakımından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, taleplerden birine ilişkin verilecek kararın diğerini doğrudan etkileyeceği, bu sebeple davacının taleplerinin bir bütün olarak ele alınarak çözülmesinin usul ekonomisine uygun olduğu, ayrıca dosya kapsamında icra iflas hukuku anlamında iptale konu edilebilecek bir devir veya tasarruf işleminin bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmış, davacı vekilinin direnme kapsamı dışında kalan ve Özel Dairece incelenmeyen temyiz itirazlarının değerlendirilmesi için dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için, konkordato teklifine ret oyu veren alacaklının tasdik duruşmasından önce ayrıca itirazda bulunmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 308/a ve 304. maddelerinin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, 308/a maddesinde kanun yoluna başvurma hakkı tanınan "itiraz eden alacaklı" ifadesinden, tasdik duruşmasından önce itirazlarını bildiren alacaklının anlaşılması gerektiği, bu nedenle konkordato teklifine ret oyu verse de tasdik duruşmasından önce ayrıca itirazda bulunmayan alacaklının istinaf hakkının bulunmadığı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için, alacaklının tasdik duruşmasından önce itirazda bulunmasının gerekip gerekmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 304/1 ve 308/a maddeleri birlikte değerlendirilerek, konkordato tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için alacaklının tasdik duruşmasından en az üç gün önce yazılı olarak itirazda bulunması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu kararının İİK'nın 68. maddesinde sayılan, itirazın kesin olarak kaldırılmasını sağlayan belgelerden olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Takip dayanağı olan komisyon kararının sulhname tasarısı niteliğinde olup kayıtsız şartsız borç ikrarı içermediğinden ve 5233 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelikte komisyon kararının İİK'nın 68/1. maddesi anlamında belge sayılacağına dair açık bir düzenleme bulunmadığından, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konkordato hakkında verilen tasdik kararına karşı, sadece tasdik duruşmasından önce itiraz sebeplerini bildiren alacaklılar mı yoksa konkordato teklifine karşı olumsuz oy kullanan tüm alacaklılar da istinaf yoluna başvurabilir mi?
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 308/a maddesindeki "itiraz eden alacaklılar" ibaresinin, İİK'nın 304. maddesi uyarınca tasdik duruşmasından önce itiraz sebeplerini yazılı olarak bildiren ve duruşmaya katılan alacaklılar ile sınırlı olduğu, konkordato teklifine red oyu veren ancak tasdik duruşmasından önce itiraz sebeplerini bildirmeyen alacaklının istinaf hakkının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için tasdik duruşmasından önce alacaklının itiraz sebeplerini bildirmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 304. ve 308/a maddeleri birlikte değerlendirilerek, konkordato tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için kanunda belirtilen "itiraz eden alacaklı" kavramının, tasdik duruşmasından önce itirazlarını yazılı olarak bildiren alacaklılar ile sınırlı olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.