Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK m. 38”
- Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında taraflar arasında imzalanan ve yoksulluk nafakasının artırılmasını düzenleyen protokolün ilâmlı icra takibine konu olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konu olan yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin, boşanma davası sonrasında taraf avukatları ve müvekkilleri tarafından imzalanan protokolde, karşılıklı edimler net ve koşulsuz olduğundan, protokolün İİK'nın 38. maddesi anlamında ilâm niteliğinde olduğu ve ilâmlı icra takibine konu edilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyati haciz aşamasında verilen icra kefaletinin geçerli olup olmadığı ve bu kefaletin iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 38 uyarınca icra kefaletlerinin geçerliliği için asıl borçlu hakkında takibin kesinleşmesi şartı aranmadığı, kefaletin geçerli olduğu ancak asıl borçlu hakkında takip kesinleşmeden kefile icra emri çıkarılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra müdürünün, üçüncü kişiye yapılan ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüz olup olmadığını denetleyip, buna göre alacaklının üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılması talebini reddedebileceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun, tebligatın usulsüzlüğünü denetleme yetkisi bulunmadığı ve bu yetkinin icra mahkemesine ait olduğu, İİK m. 82/son hükmünün ise sadece haczedilecek malın haczinin caiz olup olmadığı konusundaki takdir yetkisini düzenlediği, dolayısıyla icra müdürünün alacaklının üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılması talebini yerine getirmekle yükümlü olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamlı icra takibine dayanak menfi tespit (istirdat) ilamının kesinleşmeden icra takibine konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasına ilişkin ilamların, İİK'nın 72/5. maddesi gereğince icranın eski hale getirilmesi için kesinleşmesi gerektiği ve ilamın fer'ileri de aynı kurala tabi olduğundan, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, İİK m. 277 vd. maddeleri ile BK m. 179, 180 ve 110. maddelerine dayalı taleplerin birlikte görülüp görülemeyeceği, borçlu ile üçüncü kişi arasında iptal davasına konu olabilecek bir tasarruf işleminin bulunup bulunmadığı, bulunması halinde davanın konusuz kalıp kalmadığı, bekletici mesele ve yargılama giderlerinin belirlenmesi hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talepleri arasında terdit bulunmadığı, somut uyuşmazlığın niteliği, BK’nın 110, 179 ve 180. maddeleri kapsamındaki taleplerin İİK m. 280/3’deki iptal sebepleri bakımından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, taleplerden birine ilişkin verilecek kararın diğerini doğrudan etkileyeceği, bu sebeple davacının taleplerinin bir bütün olarak ele alınarak çözülmesinin usul ekonomisine uygun olduğu, ayrıca dosya kapsamında icra iflas hukuku anlamında iptale konu edilebilecek bir devir veya tasarruf işleminin bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmış, davacı vekilinin direnme kapsamı dışında kalan ve Özel Dairece incelenmeyen temyiz itirazlarının değerlendirilmesi için dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato hakkında verilen tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için, İİK m. 304/1 uyarınca tasdik duruşmasından önce alacaklının yazılı olarak itirazda bulunmasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 308/a'da kanun yoluna başvurma hakkı tanınan "itiraz eden alacaklı" deyiminden, tasdik duruşmasından önce itirazlarını bildiren alacaklının kastedildiği, konkordato sürecinin şekli yapısı gereği işlemlerin hızlıca tamamlanması gerektiği ve kanunda öngörülmeyen bir kanun yolunun yorum yoluyla kabul edilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin alacaklı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üst sınır ipoteğiyle güvence altına alınmış kredi sözleşmesine dayalı takipte, borçlunun kredi sözleşmesindeki imzasını inkâr etmesi durumunda icra mahkemesinin imza incelemesi yapıp yapamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Üst sınır ipoteğiyle güvence altına alınmış kredi sözleşmesine dayalı takipte, borçlunun hesap özetine itiraz etmesi ve kredi sözleşmelerindeki imzasını inkâr etmesi halinde İİK m. 150/I gereğince icra mahkemesinin, alacaklının İİK m. 68/b kapsamındaki diğer belgelerle alacağını ispat edip edemediğini incelemesi gerektiği, ancak icra mahkemesince imza incelemesi yapılamayacağı gözetilerek, mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik talebi hakkında kesin mühlet içerisinde karar verilmemesi halinde talebin usulden reddinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 304/2'de öngörülen ek süre verilmese de, mahkemenin tasdik kararını kesin mühletin bitiminden itibaren makul bir süre içinde vermiş olması ve bu gecikmenin konkordato talep edenlerin kusurundan kaynaklanmaması gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İİK’nın 292/son maddesi uyarınca konkordato talep eden şirket yetkilisi dinlenmeden iflâs kararı verilen bir durumda, bu hususun istinaf sebebi yapılmaması hâlinde re’sen dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 292/son maddesinin, konkordato talep eden şirket yetkilisinin iflâs kararı öncesinde duruşmaya davet edilerek dinlenmesini öngören emredici bir hüküm olduğu, şirket vekilinin duruşmada hazır bulunmasının bu zorunluluğu ortadan kaldırmadığı ve bu hususun kamu düzeninden olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, boşandığı eşinin katkı payı alacağını ödememek için mal kaçırma amacıyla yaptığı iddia edilen muvazaalı taşınmaz satışına dayanarak açtığı tapu iptal ve tescil davasında, satışın muvazaalı olduğunun kanıtlanması halinde İİK m. 283/1 hükmü gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın taşınmazın haczi ve satışına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının amacının tapu iptali olmayıp alacağına kavuşmak olduğu, davada muvazaanın kanıtlanması halinde davacının satışa konu maldan alacağını tahsil edebileceği, ancak bu hakkın ayni değil şahsi bir sonuç doğuracağından tapu iptaline değil İİK’nın 283/1. maddesi gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın davacıya taşınmazın haczi ve satışını isteyebilme hakkı tanınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Menfi tespit ve istirdat davası sonucu davacı lehine verilen ilamın kesinleşmeden ilamlı icra takibine konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, her ne kadar menfi tespit ve istirdat davası olarak açılmış olsa da, ilamda dava tarihi itibariyle fazla ödeme yapıldığı tespit edildiğinden, ilam İİK'nın 72. maddesinin 7. fıkrasına göre açılan istirdat davasına ilişkin olduğu ve bu durumda ilamın kesinleşmeden ilamlı icra takibine konu edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Özet bulunamadı.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.