Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK m. 94”
- Uyuşmazlık: İcra takibinde borçlu şirketin, diğer borçluların kendi nezdindeki hisselerine konulan haciz işlemine yaptığı şikayetin kabul edilip haciz işleminin iptal edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirket dışındaki kişilerin hisselerine haciz konulması işleminin, borçlu şirketin hukukunu etkilemediği ve bu nedenle şikayette bulunma hususunda hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin şikayeti kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın borcundan dolayı, adi ortaklığa ait mal veya alacağın haczedilip haczedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklığın, tüzel kişiliği olmamasına rağmen ticari faaliyette bulunarak mal tedarik edebildiği, bu ticari faaliyetlerden doğan borçlardan ortakların müteselsilen sorumlu olduğu ve ortaklığın malvarlığının elbirliği mülkiyeti esasına tabi olduğu gözetilerek, adi ortaklığın borcundan dolayı ortaklığa ait mal veya alacağa haciz konulabileceğine ve alacaklının ortaklığın malvarlığından tahsilat yapabileceğine karar verilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Elbirliği mülkiyetindeki bir miras payının alacaklısı tarafından ortaklığın giderilmesi davası açılması durumunda, davanın alacaklı tarafından mı yoksa atanacak bir kayyım tarafından mı açılması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 648. maddesi, İİK'nın 94. ve 121. maddeleri ile 14.4.1943 tarihli YlBK kararının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, alacaklının ortaklığın giderilmesi davasını açabileceği, ancak paylaştırma aşamasında borçlu mirasçının haklarını korumak üzere bir kayyım atanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nama yazılı anonim şirket hisselerine ilişkin haciz işleminin, icra memurunun hisse senetlerine fiilen el koyması suretiyle mi yoksa şirket pay defterine haciz şerhi konulmasıyla mı yapılması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Nama yazılı anonim şirket hisselerinin kıymetli evrak niteliğinde olması ve İİK'nın 88. maddesi uyarınca bu tür mallara icra dairesince fiilen el konulması gerektiği, dolayısıyla şirket pay defterine haciz şerhi konulmasıyla yapılan haciz işleminin usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın borcu nedeniyle başlatılan icra takibinde, ortaklığın üçüncü kişilerdeki alacağının haczedilip haczedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmamasına rağmen, ortaklığın ticari faaliyetleri sonucu oluşan borçların ortaklığa ait olduğu ve bu borçlar nedeniyle ortaklığın üçüncü kişilerdeki alacağının haczedilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın borcu nedeniyle başlatılan takipte, ortaklığın üçüncü kişilerdeki alacağının haczedilip haczedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmamasına rağmen, ticari faaliyette bulunması ve borçlarının olması nedeniyle, ortaklığın yaptığı işlerden kaynaklanan hak edişlerin, ortaklığın borcundan dolayı haczedilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İflas erteleme talebinde bulunan şirketin, mahkemenin bozma kararı sonrası yeniden bilirkişi incelemesi için gerekli ücreti ve kayyım ücretini yatırmaması üzerine verilen iflas kararına karşı yapılan temyizde, HMK'nın 325. maddesi uyarınca bu giderlerin Hazineden karşılanıp karşılanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İflas erteleme davalarının kamu düzenini ilgilendirdiği, borca batıklığın tespitinin mahkemenin görevi olduğu ve bozma kararı sonrası yapılacak bilirkişi incelemesinin hakimin re'sen başvurduğu bir delil niteliğinde olduğu gözetilerek, HMK'nın 325. maddesi uyarınca bilirkişi ücretinin Hazineden karşılanması gerektiği, ancak kayyım ücretinin bu kapsamda olmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, borçlu limited şirketin ticaret sicil kaydına ve haklarına konulan haciz işlemine karşı, şirket ortaklarından birinin şikâyet hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz işleminin limited şirketin tüzel kişiliğine yöneldiği, ortaklardan birinin şirket hissesine haciz konulduğu şeklinde yorumlanamayacağı ve bu nedenle ortağın şikâyette hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibinde üçüncü kişiye ait malın haczedilmesi üzerine yapılan şikayetin reddine ilişkin karardan sonra, aynı dava dilekçesinde terditli olarak talep edilen istihkak davasının incelenip incelenemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet ve istihkak davasının aynı davalıya karşı, aynı vakıaya dayanması ve aralarında hukuki bağlantı bulunması sebebiyle HMK'nın 111. maddesi uyarınca terditli olarak açılabileceği, şikayetin reddine ilişkin kararın kesinleşmesi halinde istihkak davasının aynı dosya üzerinden incelenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlu şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle hak ettiği bağımsız bölümlerin, SGK prim borçları nedeniyle İİK m. 94/2 uyarınca tapularının iptali ve borçlu şirket adına tescili istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı arsa sahiplerinin tapu devri için yapı kullanma izni belgesi alınması şartının, davacı SGK tarafından karşılanması gerektiği ve ayrıca borçlu şirketin davaya dahil edilmemesi gibi hususlar gözetilmeden davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra mahkemece gider avansı istenmesi ve bu avansın yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, HMK'nın 448. maddesi ve basit yargılama usulünün yapısı gözetilerek, bu aşamada HMK’nın 120. maddesi uyarınca gider avansı istenemeyeceği, sadece HMK'nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.