Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK m.16”
- Uyuşmazlık: İcra müdürlüğünün, haczedilemezlik şikayetini değerlendirip haciz kararını kendiliğinden kaldırıp kaldıramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Haczedilemezlik şikayetinin İcra İflas Kanunu m.16 gereğince icra mahkemesine yapılması gerektiği, icra müdürlüğünün kendiliğinden haciz kararından dönemeyeceği ve bu hususta karar veremeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla adi takipte, ödeme emrinin usulsüz tebliği nedeniyle yapılan şikayet başvurusunun icra dairesine mi yoksa icra mahkemesine mi yapılması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 155. maddesinde itirazın icra dairesine yapılacağı belirtildiği halde şikayet yoluna ilişkin bir düzenleme bulunmaması ve İİK'nın 172. maddesinin aksine şikayetin de icra dairesine yapılacağı yönünde bir hüküm olmadığı gözetilerek, iflas yoluyla adi takipte ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin icra mahkemesine yapılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve dosya esastan incelenmek üzere Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamsız takipte borçlunun yaptığı itirazın süresinde olup olmadığı ve usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddinin gerekip gerekmediği noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun icra mahkemesine başvurusunun usulsüz tebliğ şikayeti değil, ödeme emrinin gerçek tebliğ tarihinin tespitine ilişkin bir şikayet olduğu, bu şikayetin İİK'nın 16. maddesinin 2. fıkrasına göre süresiz bir şikayet niteliğinde olduğu ve mahkemenin ilgili PTT müdürlüğünden kayıtlar getirterek gerçek tebliğ tarihini tespit etmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlamsız takipte, takip talebine dayanak belgeler eklenmediği halde, borçlu tarafından bu hususta şikayette bulunulmamış ise, itirazın kaldırılması aşamasında alacaklının bu belgeleri ibraz etmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Takip talebinde bulunması gereken zorunlu unsurların eksikliği ve buna dayalı ödeme emrine karşı çıkılmasının İİK m.16 uyarınca şikayet yoluyla mümkün olduğu, borçlunun ödeme emrine itiraz etmesine rağmen takip talebinin ve ödeme emrinin usulsüzlüğü hususunda şikayet yoluna başvurmaması ve itirazın kaldırılması aşamasında da bu yönde bir itirazda bulunmaması nedeniyle artık bu hususların incelenemeyeceği, dolayısıyla itirazın kaldırılması talebiyle yapılan başvuruda alacaklı tarafça ibraz edilen belgelerin mahkemece değerlendirilmesinde yasal bir engel bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşen takip sebebiyle tahliye davasında, davalının cevap dilekçesi ekinde sunduğu ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin dilekçenin şikayet niteliğinde olup olmadığı ve şikayet olarak kabul edilmesi halinde ayrıca harç yatırılması ve kaydedilmesi gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının cevap dilekçesi ekinde sunduğu, ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin dilekçenin İİK m.16'da düzenlenen şikayet niteliğinde olduğu, ancak usulüne uygun dava açma şartlarını taşımadığı, ayrıca harç yatırılmadan ve kaydedilmeden şikayet yoluna başvurulamayacağı ve bu hususun davacının kazanılmış hakkını ihlal edeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhale sözleşmesinin imzalanmaması nedeniyle karar pulu ve damga vergisi iadesi talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun borca itiraz mı yoksa şikâyet mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlamsız icra takibinin dayanağı olan alacağın tahsilinin icra yoluyla yapılıp yapılamayacağının icra müdürlüğünce re'sen gözetilmesi gerektiği, bu nedenle borçlunun başvurusunun borca itiraz değil, İİK m.16 vd. maddelerine göre şikâyet niteliğinde olduğu ve bu itibarla işin esasının icra mahkemesince incelenmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı onanmış, ancak işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senedine dayalı takipte borçlunun yaptığı borca itirazın, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içerisinde yapılıp yapılmadığı ve tebligatın usulsüzlüğüne dair şikayet bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayet bulunmaması ve borçlunun itirazının yasal beş günlük süreden sonra yapılmış olması gözetilerek, yerel mahkemenin takibin iptaline ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senedine dayalı takipte borçlunun yaptığı borca itirazın süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun icra takibine itirazının yasal beş günlük süreyi geçirdikten sonra yapıldığı, ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayetinin de bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çeke dayalı takipte, borçluya yapılan ödeme emrinin tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve itiraz süresinin geçip geçmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluya yapılan ödeme emrinin tebliğinin, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine uygun olarak komşuya haber verilmek suretiyle yapıldığı ve tebligatın iade edildiğine ilişkin kaşenin çizilerek iptal edildiği gözetilerek direnme kararı uygun bulunmuş, ancak borçlunun tebligatın geçerliliği ve itiraz süresine ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.