Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İşçi Temini”
- Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi mi yoksa muvazaalı bir işçi temini ilişkisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davacının asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ’ın alt işverenlik ilişkisini, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde ve Alt İşverenlik Yönetmeliği’nde belirtilen sınırlamalara ve muvazaa hükümlerine aykırı şekilde, işçi temini amacıyla kullandığı, asıl işverenlik faaliyetini kendi işçileriyle yürütmesi gerekirken hizmet alımı ihalelerini işçi temini yöntemi olarak kullandığı, alt işverenlerin gerekli uzmanlığa ve bağımsız bir iş organizasyonuna sahip olmadığı, işe alma, işten çıkarma, çalışma şartlarını belirleme gibi işverenlik yetkilerini alt işverenlere bırakmadığı, iş güvenliği eğitimi ve iş malzemelerini kendisinin sağladığı, işçilerin EÜAŞ işçileriyle aynı vardiya düzeninde çalıştığı, emir ve talimatları EÜAŞ yetkililerinin verdiği gibi olgular bir bütün olarak değerlendirilerek alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalı vekilinin hükmedilen miktara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi mi, yoksa muvazaalı bir işçi temini ilişkisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davacının davalı asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'nin 4628 sayılı Enerji Piyasası Kanunu'nun 15. maddesine göre üretim tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işlerini hizmet alımı yoluyla yaptırabileceği, davacının yaptığı işin uzmanlık gerektiren bir iş olduğu ve davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi mi yoksa muvazaalı bir işçi temini ilişkisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davacının asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'nin, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesinde öngörülen hizmet alımı yoluyla iş yaptırma imtiyazına rağmen, somut olayda yapılan hizmet alım sözleşmelerinin işçi temini niteliğinde olduğu, alt işverenlik ilişkisi için gerekli kriterlerin eksikliği ve davalının muvazaalı sözleşmelerle davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanmasını engellediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi mi yoksa muvazaalı bir işçi temini ilişkisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davacının asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesindeki imtiyazdan yararlanmasının, alt işverenlik ilişkisinin muvazaa yönünden denetlenmesine engel teşkil etmediği, somut olayda ise davalı ile alt işverenler arasında yapılan hizmet alım sözleşmelerinin ve işin yürütülme şeklinin, yapılan işlemin işçi temini niteliğinde olduğunu, dolayısıyla davacının asıl işverenin işçisi sayılması gerektiği ve toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi mi yoksa muvazaalı bir işçi temini ilişkisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davacının asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca hizmet alımı yoluyla iş gördürebilme imtiyazına sahip olsa da, bu durumun alt işverenlik ilişkisindeki muvazaa denetimini engellemediği, somut olayda ise davalı ile alt işveren arasındaki ilişkinin işçi temini niteliğinde olduğu, alt işverenlik sözleşmelerinin muvazaalı olup davacının başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak davalı vekilinin hükmedilen miktarlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Elektrik Üretim A.Ş. ile alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi mi yoksa muvazaalı bir işçi temini ilişkisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davacının EÜAŞ işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde ve Alt İşverenlik Yönetmeliği’nde belirtilen asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulma şartlarına ve muvazaa hükümlerine aykırı olarak, işçi temini amacıyla muvazaalı alt işverenlik sözleşmeleri yaptığı, davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği ve davalının kendi muvazaasına dayanarak işçilik alacaklarından kurtulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak davalı vekilinin hükmedilen miktarlara yönelik temyiz itirazlarının bozma nedenine göre Özel Dairece incelenmemiş olması nedeniyle dosyanın bu itirazların incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi mi yoksa muvazaalı bir işçi temini ilişkisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davacının asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'ın, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesindeki alt işverenlik ilişkisine ilişkin sınırlamalara ve muvazaa hükümlerine tabi olduğu, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesinin bu sınırlamaları kaldırmadığı, somut olayda davalı tarafından kurulan alt işverenlik sözleşmelerinin işçi temini amacıyla yapıldığı, muvazaalı ve geçersiz olduğu, davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi olarak kabul edilip işyerinde geçerli toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve davalı vekilinin hükmedilen miktarlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi mi yoksa muvazaalı bir işçi temini ilişkisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davacının asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda yaşanan hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesindeki imtiyazdan yararlanmasının muvazaa iddiasının araştırılmasına engel teşkil etmediği, somut olayda ise davalı tarafından kurulan alt işverenlik ilişkisinin işçi temini amacıyla muvazaalı olarak tesis edildiği, davacının başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi sayılması gerektiği ve davalı işverenin kendi muvazaasına dayanarak davacıyı toplu iş sözleşmesinden yararlandırmaktan kaçınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve davalı vekilinin hükmedilen miktarlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi mi yoksa muvazaalı bir işçi temini ilişkisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davacının asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda yaşanan hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'nin, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesindeki imtiyaza rağmen, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesindeki alt işverenlik ilişkisine dair sınırlamalara ve muvazaa denetimine tabi olduğu, somut olayda ise yapılan hizmet alım ihalelerinin işçi temini niteliğinde olduğu, alt işverenlerin gerekli uzmanlığa ve bağımsız bir iş organizasyonuna sahip olmadığı, işe alma, işten çıkarma, çalışma şartlarının belirlenmesi gibi yetkilerin EÜAŞ tarafından kullanıldığı, dolayısıyla alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, hükmedilen miktarlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'nin, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesi hükmüne rağmen, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinde belirtilen alt işverenlik ilişkisine dair sınırlamalara tabi olduğu, somut olayda ihalelerin hizmet ve iş üzerinden değil işçi sayısı üzerinden yapıldığı, işçi temini edildiği, asıl işin bölünerek verilmesi için teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren kriterin ve gerekli görülme halinin kanıtlanamadığı, alt işverenlik sözleşmelerinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak hükmedilen miktarlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'ın alt işverenlik ilişkisini işçi temini amacıyla kullandığı, davacının asıl işverenin işçileriyle aynı işlerde çalıştığı, alt işverenlerin gerekli uzmanlığa ve bağımsız bir organizasyona sahip olmadığı, asıl işverenin işçi alımında onay yetkisi bulunduğu, iş güvenliği eğitimi ve malzemelerinin asıl işveren tarafından sağlandığı, çalışma şartlarının ve yıllık izinlerin asıl işveren tarafından belirlendiği ve 4628 sayılı Enerji Piyasası Kanunu'nun 15. maddesinin muvazaa denetimini engellemediği gözetilerek, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının asıl işveren işçisi sayılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'ın alt işverenlik ilişkisini işçi temini amacıyla kullandığı, davacının asıl işverenin işçileriyle aynı işi yaptığı, alt işverenlerin uzmanlık ve bağımsız bir organizasyona sahip olmadığı, çalışma şartlarının ve iş güvenliği eğitiminin asıl işveren tarafından belirlendiği ve bu durumun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi ile Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin muvazaa hükümlerine uyduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.