Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İşçi Yararına Yorum İlkesi”
- Uyuşmazlık: Fazla çalışma ücreti davasında, iş yeri elektronik giriş çıkış kayıtlarının fazla çalışmanın tespiti için yeterli olup olmadığı ve bu kayıtların fiili durumla örtüşüp örtüşmediğinin araştırılması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İşyeri giriş çıkış kayıtları ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişi raporuyla davacının fazla çalışma yaptığı doğrulandığından ve davalı tarafça, personel yönetmeliğine aykırılık iddiası dışında savunmasını destekleyecek başka bir delil sunulmadığından, yerel mahkemenin fazla çalışma ücretine hükmetmesi doğru bulunarak direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlayan işçinin ücretinin, bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılandan düşük olması nedeniyle fark ücret talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin işçiye sağladığı diğer haklar dikkate alınsa bile, kök ücretin bireysel iş sözleşmede kararlaştırılandan düşük olması halinde, işçi lehine şart ilkesi gereğince işçinin aradaki fark ücreti talep edebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin sendikaya üyeliği ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlamasıyla birlikte, iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin, toplu iş sözleşmesi uyarınca düşürülmesinin yasal olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin işçiye daha düşük bir ücret öngörmesi halinde dahi, iş sözleşmesinde kararlaştırılan daha yüksek ücretin, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun 6. maddesindeki işçi lehine şart ilkesi gereğince korunması gerektiği, aksi uygulamanın işçi lehine şart ilkesini ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin toplu iş sözleşmesine tabi olduktan sonra ücretinin bireysel iş sözleşmesine göre düşük kalması nedeniyle fark ücret talebinde bulunması ve bu talebin işçi lehine şart ilkesi kapsamında değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince işçinin ücretinde yapılan indirim, bireysel iş sözleşmesindeki ücretinin daha yüksek olması sebebiyle, işçi lehine şart ilkesine aykırı olduğu ve işçinin ücret ve diğer eklerinin bireysel iş sözleşmesindeki ücrete göre hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin alacağının hesaplanmasında işverenin elinde bulunan belgelere ihtiyaç duyulması, işçilik alacaklarının özelliği ve işçi lehine yorum ilkesi gözetilerek, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunduğu kabul edilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlayan işçinin ücretinin, bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılandan düşük olması nedeniyle fark ücret talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin işçiye sağladığı diğer haklara rağmen, kök ücretin bireysel iş sözleşmesine göre düşük olması halinde, işçi lehine şart ilkesi gereği iş sözleşmesindeki ücretin esas alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin alacağını tam olarak belirleyebilmesi için işveren tarafından tutulan yasal kayıt ve belgelere ihtiyaç duyması, işçilik alacaklarının özelliği ve işçi lehine yorum ilkesi de gözetilerek, davacının dava açarken talep sonucunu belirleyememesinin belirsiz alacak davası açılması için yeterli olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sigortalının, aynı işyerinde 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmasının ardından 5434 sayılı Yasa kapsamında çalışmaya devam etmesi halinde, hizmet tespiti davası açma hakkındaki beş yıllık hak düşürücü sürenin hangi çalışmanın sona erdiği tarihten itibaren başlayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesindeki "hizmet" kavramının, çalışmanın kesintisiz devam etmesi halinde hem SSK hem de Emekli Sandığı kapsamındaki çalışmaları kapsaması ve işçi yararına yorum ilkesi gereğince hak düşürücü sürenin, kesintisiz çalışmanın tamamen sona erdiği tarihten itibaren hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı uygun bulunmuştur. - Uyuşmazlık: Sigortalının, aynı işyerinde 506 sayılı Yasa kapsamında çalışırken, sonrasında 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasasına tabi olarak çalışmaya devam etmesi halinde, hizmet tespiti davası açma hakkındaki beş yıllık hak düşürücü sürenin hangi çalışmanın sona erme tarihi esas alınarak hesaplanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesindeki "hizmet" kavramının, çalışmanın kesintisiz devam etmesi halinde hem sigortalı hem de emekli sandığı hizmetini kapsayacak şekilde ve işçi yararına yorum ilkesi gözetilerek değerlendirilmesi gerektiğinden, davacının aynı işyerinde Emekli Sandığına tabi çalışmasının devam ettiği ve hak düşürücü sürenin dolmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalıların işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin sendikaya üyeliği ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlaması üzerine, bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin, toplu iş sözleşmesi uyarınca düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile işçinin bireysel iş sözleşmesindeki ücretinin düşürülmesinin, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine göre değil, toplu iş sözleşmesi ile yapılmış olması ve işçi lehine şart ilkesi gereği, iş sözleşmesindeki daha yüksek ücretin uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.