Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İş Görme Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Davalı tarafından sipariş edilen miktarın üzerinde teslim edilen ve davalı tarafından kullanılan boruların bedelinin, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre davacı tarafından talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından sipariş edilen miktarın üzerindeki boruların davalı iş yerinde kullanıldığı, davacı ile davalı arasında vekalet ilişkisinin bulunmadığı, davacının boruları tedarik etme şeklinde bir iş görme eyleminde bulunduğu, yapılan işin davalıya ait olduğu ve davacının iş görme iradesinin bulunduğu gözetilerek, vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışında yaşayan davalı adına kayıtlı ticari takside çalışan davacının, iş sözleşmesine mi yoksa kira sözleşmesine mi tabi olduğu ve buna bağlı olarak iş mahkemesinin görevli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının yurtdışında yaşaması, davacı üzerindeki denetim ve gözetiminin olmaması, davacıya ticari taksi ile ilgili resmî işlemleri yapmak üzere vekaletname verilmiş olması, yoklama fişinin ve sigortalılık kaydının tek başına iş sözleşmesi varlığını ispatlamaya yeterli olmadığı ve davacının aracı kiraladığına dair belge imzalamış olması gibi hususlar değerlendirilerek davacı ile davalı arasında iş ilişkisi değil, kira ilişkisi olduğu ve iş mahkemesinin görevsizliğine karar verilmiş, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı işveren arasındaki hukuki ilişkinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 8. maddesinde tanımlanan kapıdan satış sözleşmesi mi, yoksa 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313-354. maddeleri arasında düzenlenen hizmet akdi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çalışma koşul ve süresini kendisinin belirlediği, davalı işverenin emir, talimat, denetimi ve gözetimi altında çalışmadığı, gelir elde edip etmemesinin tamamen kendi performansına bağlı olduğu, dolayısıyla taraflar arasında iş sözleşmesini karakterize eden bağımlılık unsurunun bulunmadığı ve ticari faaliyet risklerinin davacıya ait olduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin davacı ile davalı arasındaki ilişkiyi satış sözleşmesi kaynaklı olarak kabul eden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı işveren arasındaki hukuki ilişkinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 8. maddesinde tanımlanan kapıdan satış sözleşmesi mi yoksa 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313-354. maddeleri arasında düzenlenen hizmet akdi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışma koşul ve süresini kendisinin belirlediği, davalı işverenin emir, talimat, denetimi ve gözetimi altında çalışmasının söz konusu olmadığı, gelir elde edip etmemesinin tamamen davacının kişisel beceri ve tercihlerine bağlı olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkide iş sözleşmesini karakterize eden bağımlılık unsurunun mevcut olmadığı ve ticari faaliyet risklerinin davacıya ait olduğu gözetilerek, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Harç eksikliği nedeniyle usulden reddedilen feshin geçersizliği davasındaki beyanların, sonraki işçilik alacakları davasında iş sözleşmesinin belirli süreli sayılıp sayılamayacağı ve bakiye süre ücreti talebinin kabul edilip edilemeyeceği noktasında etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin daha önce açtığı feshin geçersizliği davası usulden reddedilmiş olsa dahi, bu davada iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunu ileri sürmesi, sonraki işçilik alacakları davasında belirli süreli iş sözleşmesine dayanarak bakiye süre ücreti talep etmesi ile çeliştiği ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Geçersiz bir eser sözleşmesi kapsamında yapılan işin bedelinin nasıl hesaplanması gerektiği, davalı vekilinin beyanının usulü kazanılmış hak doğurup doğurmadığı ve hakimin bilirkişi yerine geçerek iş bedelini hesaplayıp hesaplayamayacağı hususlarında uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin beyanının iş bedelinin hesaplanma yöntemi bakımından bir kabulü olmadığı, bu nedenle davacı lehine usulü kazanılmış hak doğmadığı, geçersiz sözleşme nedeniyle yapılan işin bedelinin vekaletsiz iş görme hükümlerine göre hesaplanması gerektiği ve hakimin bilirkişi yerine geçerek teknik bir konu olan iş bedelini hesaplayamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticari taksi şoförünün, araç sahibi aleyhine açtığı işçilik alacakları davasında, taraflar arasındaki ilişkinin iş sözleşmesi mi yoksa hasılat kirası mı olduğu ve buna bağlı olarak iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki ilişkinin niteliğinin, görünürdeki işlemlere değil fiili duruma göre belirlenmesi, davalı gerçek kişinin her iki yasa dönemi açısından ayrı ayrı esnaf tanımı içinde olup olmadığının değerlendirilmesi ve toplanacak deliller ışığında taraflar arasında iş sözleşmesi bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yüklenicinin, hastanede yaptığı onarım işine bağlı olarak iddia ettiği fazla iş bedelinin talep edilip edilemeyeceği ve hüküm altına alınan alacak için uygulanacak faizin başlangıç tarihi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sözleşme harici fazla iş yaptığı iddiasını ispatlayacak delil sunamaması ve davalının da fazla işi kabul ettiğine dair bir belge olmaması nedeniyle, vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca fazla iş bedeli talebinin reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece önceki kararında direnmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticari taksi şoförünün, araç sahibiyle arasındaki hukuki ilişkinin hizmet sözleşmesine mi yoksa ürün kirasına mı dayandığı ve buna bağlı olarak sigortalı çalışmanın tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taraflar arasındaki ilişkinin niteliğini belirlerken, Anayasa’nın 60. maddesi ile güvence altına alınan sosyal güvenlik hakkının ve sigortalılık yükümlülüğünün önemini göz önünde bulundurmayarak, olayı tüm yönleriyle araştırıp, yeterli delil toplamadan eksik incelemeyle hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olduğundan, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yüklenici şirketin, sözleşme kapsamı dışında yapıldığını iddia ettiği yer altı suyu drenaj sistemi ve mantolama imalatının bedelinin, iş sahibi idareden tahsili.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı iş sahibi idarenin yararına olan imalat bedellerinin sözleşmenin eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümleri ve vekâletsiz iş görme kuralları çerçevesinde hesaplanması gerektiği, yerel mahkemenin usulî kazanılmış hak ilkesine aykırı karar vermesi ve delil sözleşmesi niteliğindeki şartname hükümlerini uygulamaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5747 sayılı Kanun kapsamında başka bir belediyeye devredilen işçinin ücretinde, belediye encümeni kararıyla yapılan indirim nedeniyle fark ücret alacağının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddeleri ile 5216 sayılı Kanunun ek 2. maddesi uyarınca, işçinin yazılı onayı olmaksızın ve toplu iş sözleşmesinde düzenleme bulunmaksızın encümen kararıyla yapılan ücret indiriminin hukuka aykırı olduğu ve işçiye devir tarihindeki toplu iş sözleşmesine göre ücret farkı ödenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.