Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İş Kanunu m.22”
- Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya alınmadan önce mevsimlik işçi olarak geçirdiği sürelerin, daimi kadroya alındığı tarihteki derece ve kademesinin belirlenmesinde dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mevsimlik iş sözleşmelerinin zincirleme yenilenmesiyle belirsiz süreli hale gelmesi ve kadroya alınmadan önceki çalışmanın hukuken yok sayılmasının eşitlik ilkesine aykırı olması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Değişen alt işverenler nezdinde çalışan işçinin ücreti, yeni hizmet alım sözleşmesiyle düşürüldüğünde, fark ücret alacağının nasıl hesaplanması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddeleri uyarınca, işçinin rızası olmaksızın ücretinin düşürülmesinin mümkün olmadığı ve önceki hizmet alım sözleşmesinde asgari ücrete uygulanan oranın korunması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşyeri uygulaması haline gelen ikramiyenin işveren tarafından tek taraflı olarak kaldırılıp kaldırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca, işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliğin işçiye yazılı olarak bildirilmesi ve işçinin altı iş günü içinde yazılı olarak kabul etmemesi halinde değişikliğin işçiyi bağlamayacağı gözetilerek, davacının ikramiyenin kaldırılmasına ilişkin yazılı bildirimi kabul ettiğine dair bir belge olmaması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin sendikaya üyeliği ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlaması üzerine, bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin, toplu iş sözleşmesi uyarınca düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile işçinin bireysel iş sözleşmesindeki ücretinin düşürülmesinin, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine göre değil, toplu iş sözleşmesi ile yapılmış olması ve işçi lehine şart ilkesi gereği, iş sözleşmesindeki daha yüksek ücretin uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin sendikaya üyeliği ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlaması üzerine, iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin toplu iş sözleşmesi ile daha düşük bir ücrete indirilmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılığı nedeniyle fark ücret alacağının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile işçinin ücretinin, iş sözleşmesinde kararlaştırılandan daha düşük bir ücrete indirilmesinin 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun 6/II. maddesi (6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36/I. maddesi) uyarınca işçi lehine şart ilkesine aykırı olduğu ve iş sözleşmesindeki daha yüksek ücretin esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin sendikaya üyeliği ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlaması üzerine, iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin, toplu iş sözleşmesi uyarınca düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılığı ve fark ücret alacağının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile işçinin iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin düşürülmesinin 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun 6/II. maddesi (6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36/I. maddesi) uyarınca işçi lehine şart ilkesine aykırı olduğu ve mahkemece, davalının zamanaşımı savunması da gözetilerek hesap dönemine ilişkin tüm ücret bordroları getirtilmek suretiyle, ücret farkından kaynaklı taleplerin hesaplanıp eksik ödeme varsa tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde aksi yönde karar verilmesinin hatalı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin sendikaya üye olmasıyla birlikte toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanması sonucu iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanması nedeniyle iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin düşürülmesinin, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun 6/II. maddesi ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36/I. maddesinde düzenlenen işçi lehine şart ilkesine aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin sendikaya üyeliği ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlaması üzerine, iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin toplu iş sözleşmesi uyarınca düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık oluşturup oluşturmadığına ve buna bağlı olarak işçinin fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin düşürülmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesindeki yazılı rıza şartı aranmaksızın ve işçi lehine şart ilkesine aykırı şekilde yapıldığı, işçinin lehine olan iş sözleşmesi hükmünün uygulanması gerektiği ve işçinin ücret farkı alacağına hak kazandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin sendikaya üyeliği ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlaması üzerine iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin, toplu iş sözleşmesi ile daha düşük bir ücrete indirilmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin düşürülmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesindeki işçi rızası şartı aranmaksızın ve işçi lehine şart ilkesine aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesi ile işçinin bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık teşkil edip etmediği ve fark ücret alacağının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile işçinin bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin düşürülmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesindeki yazılı rıza şartı aranmaksızın ve işçi lehine şart ilkesine aykırı şekilde gerçekleştirildiği, kök ücretin düşürülmesinin işçinin diğer sosyal haklarını ve eklerini de etkileyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu kurumunda alt işveren değişikliği nedeniyle işçinin ücreti düşürülmesi üzerine açılan işçilik alacağı davasında, fark ücret hesabının nasıl yapılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddeleri uyarınca işçinin rızası olmadan ve yazılı bildirim yapılmadan ücretinde indirime gidilemeyeceği ve hizmet alım sözleşmeleriyle işçinin ücreti düşürülemeyeceği, davacının 2009 yılı Aralık ayında aldığı ücretin asgari ücrete oranının, daha sonraki dönemlerde de korunması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu kurumunda alt işveren değişikliği nedeniyle işçinin ücreti düşürülünce, işçinin açtığı ücret farkı alacağı davasında, fark ücret hesabının nasıl yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. ve 62. maddeleri uyarınca işverenin tek taraflı olarak ve işçinin rızası olmadan ücretinde indirim yapamayacağı, hizmet alım sözleşmelerindeki ücret indiriminin işçiyi bağlamayacağı ve fark ücret hesabının işçinin önceki dönemde asgari ücrete göre aldığı oranın korunarak yapılması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.