Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İş Mahkemeleri Kanunu m.5”
- Uyuşmazlık: Sendika üyelik aidat alacağı davasında, davanın görevli ve yetkili mahkemesinin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sendikalar Kanunu'nun 63. maddesi uyarınca görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu, yetkili mahkemenin ise İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesindeki kamu düzenine ilişkin kural gereği davalının ikametgahı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin yetki yönünden hatalı direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçi-işveren uyuşmazlığından kaynaklanan itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesinin kamu düzenine ilişkin ve emredici hükmü gereğince, işçinin işyerinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu ve icra takibinin başka bir yerde başlatılmış olmasının yetkiyi değiştirmeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin Diyarbakır dışındaki bir mahkemenin yetkili olmadığı gerekçesiyle verdiği ret kararına direnmesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, işçinin görev yeri değişikliğini kabul etmeyerek iş sözleşmesini feshettiği durumda, yetkili mahkemenin davalı işverenin ikametgâhının bulunduğu yer mi yoksa işçinin görevlendirildiği ancak çalışmadığı yer mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca, işçinin son çalıştığı işyerinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu ve davacının son görev yerinin tespiti yapılmadan yetkisizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Birden fazla davalının bulunduğu iş kazasından kaynaklanan tazminat davasında, yetkili mahkemenin HMK 7. maddesine göre mi yoksa İş MK 5. maddesine göre mi belirleneceği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesinde düzenlenen işçinin işini yaptığı işyeri mahkemesinin de yetkili sayılması hükmünün kamu düzeni niteliğinde olup, davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olması kuralıyla birlikte uygulanabileceği, bu nedenle davalılardan birinin ikametgahının bulunduğu Ankara İş Mahkemesi'nin yetkili olduğu gözetilerek yerel mahkemenin yetkisizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazasından kaynaklanan tazminat davasında, işçinin ikametgahı mahkemesinde dava açmasının HMK m.16'ya göre yetkiyi doğurup doğurmadığı ve 5521 sayılı Kanun m.5'teki yetki kuralının kesin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5521 sayılı Kanun'un 5. maddesindeki yetki kuralının kesin ve kamu düzenine ilişkin olduğu belirtilmiş olsa da işçinin korunması ilkesi ve sosyal hukuk devleti ilkesi gözetilerek HMK'nın 16. maddesindeki haksız fiilden doğan davalarda yetki kuralının, 5521 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile birlikte uygulanabileceği ve işçinin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin ekonomik sıkıntı nedeniyle bazı işçilerin ücretlerini geciktirmesi ve davalı aleyhine icra takibi başlatmayan işçilere ödeme yaparken icra takibi başlatan işçilere ödeme yapmamasının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5. maddesinde düzenlenen eşit davranma ilkesini ihlal edip etmediği ve ayrımcılık tazminatına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hak arama özgürlüğünün anayasal bir hak olması ve işçinin ücret alacağı için icra takibi başlatmasının bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği, işverenin icra takibi başlatan ve başlatmayan işçiler arasında ayrım yapmasının İş Kanunu m.5'e aykırı olduğu ve ayrımcılık tazminatı gerektirebileceği, ancak mahkemenin bu hususta tüm delilleri toplamadan eksik inceleme yaparak hüküm kurmasının hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı iş yerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümleri çerçevesinde, davacının servis hizmetinden yararlanamamasının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 5. maddesindeki eşit davranma ilkesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve davacının servis ücretine hak kazanıp kazanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde servis hizmetinin tren yolu güzergahında oturanlar için sağlandığı, tren seferlerinin kaldırılmasıyla bu güzergahta hizmet alımı yoluyla servis sağlandığı, ancak işverenin TİS hükmü dışına çıkarak farklı yerleşim yerlerinde oturanlara da servis hizmeti verdiğinin tespit edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin sendikaya üyeliği ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlaması üzerine, bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin, toplu iş sözleşmesi uyarınca düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile işçinin bireysel iş sözleşmesindeki ücretinin düşürülmesinin, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine göre değil, toplu iş sözleşmesi ile yapılmış olması ve işçi lehine şart ilkesi gereği, iş sözleşmesindeki daha yüksek ücretin uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu durumda, davalı şirketin kendi bünyesindeki işçilere sağladığı sosyal haklardan davacı işçinin yararlanmamış olmasının eşit işlem borcuna aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve bu sebeple İş Kanunu m.5/6'ya göre tazminata hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İş Kanunu m.5'te sayılan veya benzeri ayrımcılık hallerinin dışında kalan ve muvazaaya dayalı ayrımcılığın İş Kanunu m. 5 kapsamında olmadığı, dolayısıyla eşit işlem borcuna aykırılık tazminatı talebinin reddi gerektiği gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin sendikaya üyeliği ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlaması üzerine, iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin toplu iş sözleşmesi ile daha düşük bir ücrete indirilmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılığı nedeniyle fark ücret alacağının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile işçinin ücretinin, iş sözleşmesinde kararlaştırılandan daha düşük bir ücrete indirilmesinin 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun 6/II. maddesi (6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36/I. maddesi) uyarınca işçi lehine şart ilkesine aykırı olduğu ve iş sözleşmesindeki daha yüksek ücretin esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin sendikaya üye olmasıyla birlikte toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanması sonucu iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanması nedeniyle iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin düşürülmesinin, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun 6/II. maddesi ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36/I. maddesinde düzenlenen işçi lehine şart ilkesine aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin sendikaya üyeliği ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlaması üzerine, iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin, toplu iş sözleşmesi uyarınca düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılığı ve fark ücret alacağının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile işçinin iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin düşürülmesinin 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun 6/II. maddesi (6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36/I. maddesi) uyarınca işçi lehine şart ilkesine aykırı olduğu ve mahkemece, davalının zamanaşımı savunması da gözetilerek hesap dönemine ilişkin tüm ücret bordroları getirtilmek suretiyle, ücret farkından kaynaklı taleplerin hesaplanıp eksik ödeme varsa tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde aksi yönde karar verilmesinin hatalı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.