Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak”
- Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş sözleşmesindeki ücrete göre mi yoksa sonradan yapılan toplu iş sözleşmesine göre mi ücret alacağının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücretinin, geçiş tarihini takip eden dönemde, kadroya geçiş esnasında imzalanan iş sözleşmesinde belirlenen ücrete göre hesaplanması, sonradan yetkili sendika ile yapılan ve sendika üyeliğini şart koşan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan zam oranlarının, geçiş sözleşmesindeki ücrete uygulanmaması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçişten sonraki ücretinin belirlenmesi, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarının kapsamı ve alacaklara uygulanacak faiz oranının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin kadroya geçişindeki belirsiz süreli iş sözleşmesi ve 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23. madde uyarınca yararlanılan toplu iş sözleşmesi hükümleri gözetilerek, davacının 31.10.2020 tarihine kadar olan ücret alacağı taleplerinin kabulü, ancak sonrasında başka bir toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşımadığı ve bireysel iş sözleşmesinde de ilgili düzenleme olmadığı gerekçesiyle diğer alacak taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğinden, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kurumun alt işverenleri nezdinde çalışan davacı işçinin, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları için davalı kurumun asıl işveren sıfatıyla sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurum ile alt işverenler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve asıl işverenin, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarından sorumlu olduğu gözetilerek, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları için davalı kurumun sorumluluğuna hükmeden yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren ile sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı, işçinin söz konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve alacak hesaplamasının doğru yapılıp yapılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Yemek yardımının başlangıç tarihinin toplu iş sözleşmesinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlandığı tarih olan 12.09.2019 olarak belirlenmesi gerektiği, ayrıca davacının sendika üyeliğine kabul tarihinden önce dayanışma aidatı ödeyip ödemediğinin tespit edilerek toplu iş sözleşmesinden yararlanma döneminin buna göre belirlenmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren ile yapılan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı ve alacak hesaplamasının doğru yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yemek yardımının Yüksek Hakem Kurulu karar tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği ve davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği dönemin, sendika üyelik tarihi ve dayanışma aidatı ödemeleri gözetilerek belirlenmesi gerektiği hususları dikkate alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması nedeniyle, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idare ile davalı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, davalı idarenin bu alacaklardan sorumlu olup olmadığı ve faiz hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinden kaynaklı yemek yardımı alacağının hesabında Yüksek Hakem Kurulu karar tarihi olan 12.09.2019 tarihi dikkate alınmadan, hatalı olarak 01.12.2018 tarihinden itibaren hesaplanması bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olup olmadığı, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve davalının bu alacaklardan sorumlu olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde yemek yardımı alacağının başlangıç tarihinin Yüksek Hakem Kurulu karar tarihi olarak belirtilmesine rağmen, mahkemece daha önceki bir tarihten itibaren hesaplanması hatalı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, kadroya geçişini müteakip hangi tarihten itibaren hangi toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı ve buna bağlı olarak dava konusu ücret ve diğer alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 375 sayılı KHK'nın geçici 23. maddesi uyarınca, kadroya geçen işçilerin geçiş tarihinden itibaren Yüksek Hakem Kurulu kararıyla belirlenen toplu iş sözleşmesinden yararlanacakları, daha sonraki bir toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri için ise bu sözleşmenin bitim tarihini beklemeleri gerektiği, bu durumda davacının 01.11.2020 tarihinden sonraki dönemde 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanması halinde, bu alacakların hesabına esas alınması gereken ücretin davacının 31.10.2020 tarihindeki ücreti olması, hatalı ücret miktarları esas alınarak hesaplama yapılması ve bu şekilde belirlenen alacakların hüküm altına alınmasının bozma nedeni olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işveren tarafından ödenmeyen ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları için asıl işverenin sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazandığı ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin 7. fıkrası gereğince asıl işverenin alt işverenle birlikte bu alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalı TEİAŞ'ın sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazandığının ve davalı TEİAŞ'ın asıl işveren sıfatıyla alt işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve davalı TEİAŞ'ın asıl işveren sıfatıyla bu alacaklardan sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihi itibariyle sendika üyesi olması ve toplu iş sözleşmesinin kapsamında olması gözetilerek, davalı TEİAŞ'ın asıl işveren sıfatıyla davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve talep edilen alacaklardan davalı TEİAŞ'ın sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazandığı ve davalı TEİAŞ'ın da asıl işveren sıfatıyla alt işverenin borçlarından sorumlu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.