Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İş Yeri Değişikliği”
- Uyuşmazlık: Davacının kendi adına tescilli işyerinden 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık bildirimi yapıldığı gerekçesiyle Kurum tarafından iptal edilen sigortalılık süresinin 506 sayılı Kanun kapsamında mı yoksa 1479 sayılı Kanun kapsamında mı değerlendirilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kendi adına kayıtlı işyerinden 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak bildirilmesinin mümkün olmadığı, kendi nam ve hesabına çalışan davacının 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olma koşullarını taşımadığı ve isteğe bağlı sigortalılık başvurusu da bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemiyle açılan davada, mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sigortalılığının tespiti için fiili çalışmasının varlığının, hizmet tespiti davalarındaki yöntem ve ilkeler çerçevesinde, yeterli delillerle kanıtlanması gerektiği, mahkemece bu hususta yeterli araştırma yapılmadığı ve işyerinin faaliyetine devam edip etmediği hususunun da araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı iş yerinde ambalaj üzerine baskı yapan davacının, çalıştığı iş yerinin basım işi niteliğinde olup olmadığı ve bu nedenle itibari hizmet süresinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı iş yerinde ambalaj üzerine baskı yapılmasının 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun Ek 5. maddesinde belirtilen "basım işi" kapsamına girmediği, basım işinin matbaa iş yerinde mevkute çıkarmaya yönelik olması gerektiği ve itibari hizmet süresinde işçi yararına yorum yapılarak iş yeri alanlarının genişletilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Değişen alt işverenler nezdinde çalışan işçinin, yeni iş sözleşmelerinde daha düşük ücret kabul edip etmediği ve fark ücret talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, düşük ücreti içeren yeni iş sözleşmelerini imzalayarak çalışmaya devam etmesi ve bu değişikliğe rıza gösterdiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir şirkette göreve başlamasının istenmesi üzerine iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatı talep etmesi üzerine, feshin haklı olup olmadığı ve kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya yapılan tebligatın iş sözleşmesinin devri niteliğinde olduğu, davacının bu devre rıza göstermediği ve dolayısıyla iş sözleşmesinin feshinin işverenin haksız feshi sayılacağı, bu nedenle de davacının kıdem tazminatına hak kazanacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamu kurumuna ait hastanede alt işverenler nezdinde çalışan işçinin, hizmet süresinde ara verme olması nedeniyle kıdem tazminatının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin aynı kamu kurumuna ait hastanede farklı alt işverenler nezdinde çalıştığı ve hizmet süresinde yaklaşık on aylık bir ara vermenin bulunduğu, bu ara verme nedeniyle alt işverenler arasında iş yeri devri olmadığı, davalı alt işverenlerin kesintiden önceki süreye ilişkin kıdem tazminatından sorumlu tutulamayacağı ve bu döneme ilişkin kıdem tazminatı alacağının zamanaşımına uğradığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş yerinin kapatılması nedeniyle başka bir iş yerine nakledilen işçinin, nakil sonrası ücretinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun olup olmadığı ve fark ücret ile ikramiye alacaklarına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İş yerinin kapatılması nedeniyle yapılan nakillerde, Toplu İş Sözleşmesi'nin 47. maddesinin uygulanacağı, 44. maddenin (ç) bendinin son cümlesinde düzenlenen bir üst derece verilmesi hükmünün ise iş yerinin kapatılması dışındaki nakilleri kapsadığı, bu nedenle davacının fark ücret ve ikramiye taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin, çalıştığı bölümden daha ağır şartlara sahip başka bir bölüme geçici olarak görevlendirilmesinin iş şartlarında esaslı değişiklik oluşturup oluşturmadığı ve işçinin bu nedenle iş sözleşmesini feshetmesinin haklı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin geçici görevlendirmenin zorunlu ve gerekli olduğuna dair yeterli delil sunamaması ve işçi aleyhine esaslı değişiklik niteliğindeki görevlendirmenin geçici olduğuna dair ispat yükünü yerine getirememesi gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesinde yer alan nakil kaydına dayanarak şehir dışına görevlendirilen işçinin iş başı yapmaması üzerine işverence yapılan feshin haklı olup olmadığı ve buna bağlı olarak işçinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde nakil yetkisinin saklı tutulmasına ilişkin hükmün, dürüstlük kuralına uygunluk koşuluyla geçerli olduğu, ancak somut olayda nakil yetkisinin dürüstlük kuralına uygun kullanılıp kullanılmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın hırsızlık suçundan beraatine ilişkin yerel mahkeme kararına direnilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, sanığın eyleminin haczedilen mallara yönelik hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmadığının tespiti için gerekli araştırmayı yapmadan ve delilleri toplamadan eksik inceleme ile yetinerek beraat kararı vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın katılanlara, mağdurlara ve şikayetçilere yönelik eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı ve TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile katılanlar, şikayetçiler ve mağdurlar arasında hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulduğu, sanığın bu sözleşme sonucu oluşan güvene bağlı olarak emaneten bırakılan altın ve paralar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu, sanığın bu yetkiyi kötüye kullanarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunup iş yerindeki tüm altınları ve paraları alarak ortadan kaybolduğu ve bu eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca ele geçirilen altınların kolluk tarafından yapılan tahkikat sonucu elde edilmiş olması ve sanığın pişmanlığını gösterir bir irade ortaya koymaması nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıkların mahkûmiyetlerine dair verilen kararda, suçun işlendiği yerin TCK'nın 188/4-b maddesinde öngörülen "okula iki yüz metreden yakın mesafedeki umumi veya umuma açık yer" olup olmadığı ve bu madde hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Suç konusu uyuşturucu maddelerin satışının yapıldığı rent a car olarak işletilen iş yeri ile okul arasında yaya yolu mesafesinin 172 metre olması ve iş yerinin herkesin koşulsuz girebileceği umuma açık bir yer olması gözetilerek, TCK'nın 188/4-b maddesinin uygulanmasının hukuka uygun olduğu ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.