Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İş Yeri Hukuku”
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketin yurt dışındaki şantiyelerinde çalıştığı dönemden kaynaklanan kıdem, ihbar ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin Türk şirketi olması ve işyerinin merkezinin Türkiye'de bulunması gerekçe gösterilerek uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması ve davacının alacaklarının hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olup; taraflar arasında mevcut iş sözleşmelerindeki hukuk seçimi anlaşması ve davacının iş görme edimini fiilen yerine getirdiği ülke hukukunun, yani Rusya Federasyonu ve Burundi Cumhuriyeti hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalıştırılan işçinin işçilik alacakları davasında, uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş görme edimini fiilen yurt dışında yerine getirmesi, mutad işyerinin yurt dışında olması ve ücretinin USD olarak ödenmesi nedeniyle, taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunmaması ve daha sıkı ilişkili bir hukukun da bulunmaması karşısında, uyuşmazlığa mutad işyeri hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin yurt dışında bulunan şantiyelerinde çalışan davacı işçinin iş sözleşmesinin hangi ülke hukukuna tabi olduğu, hizmet süresi, aylık ücret miktarı ve iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatlarını gerektirecek şekilde sona erip ermediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında imzalanan yurtdışı iş sözleşmelerinde uygulanacak hukukun seçilmiş olması ve davacının iş görme edimini fiilen yurt dışında yerine getirmiş olması sebebiyle uyuşmazlığa Türk hukukunun değil, tarafların seçtiği hukukun veya mutad işyeri hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının da bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının yurt dışı şantiyelerinde çalışan davacı işçinin işçilik alacakları davasında, uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmelerinde bazı dönemler için hukuk seçimi yapıldığı, bazı dönemler için ise hukuk seçiminin bulunmadığı, hukuk seçimi yapılan dönemler için seçilen ülke hukukunun, hukuk seçiminin olmadığı dönemler için ise işçinin işini fiilen yerine getirdiği ülke (mutad işyeri) hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde çalışan davacının yurt dışında geçen çalışma sürelerine ilişkin iş sözleşmelerinde yer alan hukuk seçimi hükümlerinin geçerliliği ve uygulanacak hukukun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların, iş sözleşmelerinde davacının Suudi Arabistan ve Dubai'deki çalışma dönemleri için sırasıyla Suudi Arabistan ve Dubai hukukunun uygulanması konusunda 5718 sayılı Kanun'un 27. maddesinin birinci fıkrasına uygun ve geçerli bir hukuk seçimi yaptığı, bu dönemlerde Suudi Arabistan ve Dubai hukukunun aynı zamanda mutad işyeri hukuku olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tarafları Türk vatandaşı işçi ve Türkiye'de işyeri tescili bulunan Türk işveren arasında, işverenin yurt dışı işyerlerindeki çalışmalardan doğan işçilik alacaklarına ilişkin uyuşmazlıkta taraflarca seçilen hukukun uygulanıp uygulanmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yurt dışı iş sözleşmesinde yer alan ve çalışılan ülke hukukunun uygulanacağını belirten hükümlerin taraflar arasında geçerli bir hukuk seçimi anlaşması oluşturduğu, davacının uzun süre Rusya'da çalışması nedeniyle Rusya hukukunun mutad işyeri hukuku olduğu ve bu hukukun uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde üç dönem fasılalı olarak çalışan davacının, son çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde Irak Hukuku'nun uygulanması konusunda yapılan hukuk seçiminin geçerliliği ve bu döneme uygulanacak hukukun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının son çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde yer alan hukuk seçimine ilişkin hükümlerin genel işlem koşulu niteliğinde olduğu, davalı işverenin davacıya bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapmadığı, dolayısıyla geçerli bir hukuk seçiminin bulunmadığı, ayrıca tarafların eylemli olarak Türk Hukuku'nu uyguladıkları, davacı ve davalı işverenin Türk vatandaşı ve işverenin Türk hukukuna tabi bir tüzel kişi olduğu, dolayısıyla Türk İş Hukuku kurallarının doğrudan uygulanabilir kurallar olduğu gerekçeleriyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, yurt dışında çalıştığı dönemdeki işçilik alacakları davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı, alacakların ispatı ve hesaplanması noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk seçimi yapılmayan dönemde, davacının işini fiilen yerine getirdiği ülke hukukunun uygulanması gerektiği, bu durumda Rusya hukukunun uygulanmasının doğru olduğu, mahkemenin Türk Hukukunu uygulayarak karar vermesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacının yurt dışında farklı bir şirket bünyesinde çalıştığı dönemdeki işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı ve uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, yurt dışındaki iş ve işe alım süreçlerindeki rolü, internet sitesinde ilgili projeye yer vermesi ve işçilere yapılan avans ödemelerinde isminin geçmesi gibi hususlar nedeniyle davacı nezdinde birlikte işverenlik algısı yarattığı, dolayısıyla külfet teorisine göre davalı şirketin işçilik alacaklarından sorumlu olduğu ve davacı ile yabancı şirket arasında yabancı dilde akdedilen iş sözleşmesinin hukuk seçimine ilişkin hükümlerinin uygulanamayacağı, davacının yabancı dil bildiğinin ispatlanamaması ve daha sıkı ilişkili hukukun da Türk Hukuku olmadığı anlaşıldığından, davacının fiilen çalıştığı işyeri hukuku olan Özbekistan hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin yurt dışı şantiyesinde çalışan davacı işçinin işçilik alacakları davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin iş görme edimini fiilen yurt dışında yerine getirmiş olması ve mutad işyerinin yurt dışında bulunması nedeniyle, taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunmadığından ve daha sıkı ilişkili hukukun Türk hukuku olmadığından, mutad işyeri hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemde ödenmeyen fazla mesai ücretlerine ilişkin alacak davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş görme edimini fiilen Rusya Federasyonu'nda yerine getirmesi ve mutad işyerinin Rusya Federasyonu olması, taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunmaması ve daha sıkı ilişki kuralları gereğince Türk hukukunun uygulanamayacağı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan Türk vatandaşı işçinin işe iade davasında, iş sözleşmesine hangi ülke hukukunun uygulanacağı konusunda bölge adliye mahkemeleri hukuk daireleri arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesi uyarınca, taraflar arasında geçerli bir hukuk seçimi sözleşmesi varsa bu hukuka, aksi halde işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukukuna uygulanması gerektiği, somut olayda işçinin iş görme edimini fiilen Kuveyt'te yerine getirdiği ve mutad işyerinin Kuveyt olduğu gözetilerek, işe iade davasında Kuveyt hukukunun uygulanması gerektiğine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.