Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İş Yeri Olarak Kullanım”
- Uyuşmazlık: Sanığın aynı mağdura karşı işlediği iki ayrı hırsızlık eyleminin zincirleme suç teşkil edip etmediği ve mağdura ait deponun iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurlarını taşıyıp taşımadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İlk hırsızlık suçuna ilişkin iddianamenin kabulü ile hukuki kesintinin meydana geldiği ve bu nedenle ikinci hırsızlık eyleminin ayrı bir suç teşkil ettiği, ayrıca mağdura ait deponun iş yeri ile arasında belirli bir mesafe bulunması, depoda sürekli işçi çalıştırılmaması ve üretim yapılmaması sebebiyle iş yeri eklentisi olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurun iş yerinden eşya alıp satması eyleminin hırsızlık mı yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu mu olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa iş yerinin anahtarının teslim edilmesi ve mağdurun uzun süreli olarak şehir dışında bulunması sebebiyle sanığın hamallık görevinin ötesinde iş yeri idaresinin de sanığa bırakıldığı, dolayısıyla sanığa eşya üzerinde zilyetlik devredildiği ve sanığın bu zilyetliği kötüye kullanarak eşyaları sattığı gözetilerek, eylemin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıkların mahkûmiyetlerine dair verilen kararda, suçun işlendiği yerin TCK'nın 188/4-b maddesinde öngörülen "okula iki yüz metreden yakın mesafedeki umumi veya umuma açık yer" olup olmadığı ve bu madde hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Suç konusu uyuşturucu maddelerin satışının yapıldığı rent a car olarak işletilen iş yeri ile okul arasında yaya yolu mesafesinin 172 metre olması ve iş yerinin herkesin koşulsuz girebileceği umuma açık bir yer olması gözetilerek, TCK'nın 188/4-b maddesinin uygulanmasının hukuka uygun olduğu ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların girdikleri yerin iş yeri niteliğinde olup olmadığı ve dolayısıyla sanıklara atılı iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu deponun, mağdur tarafından ihtiyaç halinde malzeme koymak amacıyla kullanılan, üretim yapılmayan ve mağdurun asıl iş yerinden ayrı bir yer niteliğinde olması, iş yeri veya eklentisi olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurları oluşmadığından, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Değişen alt işverenler nezdinde çalışan işçinin, yeni iş sözleşmelerinde daha düşük ücret kabul edip etmediği ve fark ücret talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, düşük ücreti içeren yeni iş sözleşmelerini imzalayarak çalışmaya devam etmesi ve bu değişikliğe rıza gösterdiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tanık beyanları, kaza tespit tutanağı, olay yeri inceleme raporları, HTS kayıtları, CD inceleme raporları ve diğer deliller birlikte değerlendirilerek, sanığın kazaya karışan aracı kullandığı ve olay yerinden kaçtığı, dolayısıyla sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alacak verecek meselesi nedeniyle mağduru tehdit etmesi ve boğazını sıkarak dışarı çıkarmaya çalışması ilk haksız hareketi oluşturduğundan, mağdurun kardeşi olan katılanın sanığın eline fırça sapıyla vurmasının etki-tepki dengesini bozacak nitelikte olmadığı gözetilerek, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık ...’in Kürtçe telefon konuşmalarının tercümesi ve sanık ...’nin nitelikli yağma suçuna ilişkin tesadüfi delillerin kullanılabilirliği ile her iki sanığın suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üyelik suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’in Kürtçe telefon konuşmalarının yeminli tercüman yerine emniyet personeli tarafından çevrilmesinden kaynaklanan eksik araştırma ile sanık ... hakkında suç tarihi itibariyle katalog suç kapsamında olmayan nitelikli yağma suçuna ilişkin tesadüfi delillerin hükme esas alınması nedeniyle, yerel mahkeme hükmü bozulmuştur; ancak sanık ...'in örgüte üyeliğine ilişkin delillerin yeterli görülmesi nedeniyle bu konudaki mahkumiyeti onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında ihbar üzerine kolluk tarafından yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olup olmadığı ve sanıklardan birinin eyleminin uyuşturucu madde ticareti mi yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu mu olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk tarafından yapılan aramanın, önleme araması kararı kapsamında ve hukuka uygun olduğu, ayrıca sanıklardan birinde ele geçirilen maddenin uyuşturucu olup olmadığının tespiti için uzman raporu alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bir kısmının kaldırılmasına, bir kısmının ise bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın katılanlara, mağdurlara ve şikayetçilere yönelik eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı ve TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile katılanlar, şikayetçiler ve mağdurlar arasında hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulduğu, sanığın bu sözleşme sonucu oluşan güvene bağlı olarak emaneten bırakılan altın ve paralar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu, sanığın bu yetkiyi kötüye kullanarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunup iş yerindeki tüm altınları ve paraları alarak ortadan kaybolduğu ve bu eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca ele geçirilen altınların kolluk tarafından yapılan tahkikat sonucu elde edilmiş olması ve sanığın pişmanlığını gösterir bir irade ortaya koymaması nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdura ait şarküteriye girmesi ve mağduru yaralaması eyleminde, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şarküterinin gündüz vakti açık olması sebebiyle girilmesi mutat bir yer olmasına rağmen, sanığın mağduru yaralamasıyla zımni rızanın kalktığı ve sanığın makul süre içerisinde iş yerini terk ettiğinin anlaşıldığı gözetilerek iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun oluşmadığına ve Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, lokantanın vitrin camını ve soğutucunun camını kırarak içeri girmeden elini uzatıp etleri çalması eyleminin iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu konuda eksik araştırma bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın iş yeri içine girmediği, sadece kırık camlardan elini uzatarak etleri çaldığı, buzdolabının sanığın elini uzatabileceği mesafede olduğu ve sanığın içeri girme kastı olmadığı gibi içeri girmesini engelleyen bir neden de bulunmadığı gözetilerek, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.