Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İşe Alma ve Çıkarma Yetkisi”
- Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin feshinin geçersizliği ve işe iade davasında, Yargıtay'ın bozma kararına karşı yerel mahkemenin direnme kararı vermesinin hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesindeki "mahkemece verilen kararın temyizi halinde Yargıtay ilgili dairesinin vereceği kararın kesin olduğu" hükmü gözetilerek, Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnme yolunun kapalı olması nedeniyle, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesine dayanarak asıl işi alt işverene devretme yetkisi bulunsa da, davalı işverenin alt işverenlik ilişkisinin kurulmasındaki ve uygulanmasındaki iradesinin işçi teminine yönelik olduğu, alt işverenlerin işin gerektirdiği organizasyon, uzmanlık ve bağımsızlıktan yoksun olduğu, işe alma, işten çıkarma, çalışma şartlarının belirlenmesi, emir ve talimat verme, iş güvenliği eğitimi verme, iş malzemelerini sağlama gibi yetkilerin davalı asıl işveren tarafından kullanıldığı, alt işverenlerin değişmesine rağmen işçilerin aynı işyerinde çalışmaya devam ettiği, işçi sayısının sabit olduğu ve ihalelerin işçi sayısı üzerinden yapıldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalı ile alt işveren arasında kurulan ilişkinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve davalı vekilinin hükmedilen miktarlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı şirketler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'ın yaptığı alt işverenlik sözleşmelerinin işçi temini niteliğinde olduğu, davalının asıl işi bölerek alt işverenlere verdiği, alt işverenlerin uzmanlık ve bağımsız bir iş organizasyonuna sahip olmadığı, işe alma, işten çıkarma, çalışma şartlarının belirlenmesi, emir ve talimat verme, iş güvenliği eğitimi ve malzemelerinin sağlanması gibi yetkilerin davalı tarafından kullanıldığı, davalının alt işveren işçilerinin asıl işçileriyle aynı işlerde çalıştığı ve davacının bu suretle toplu iş sözleşmesinden doğan haklarının kısıtlandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve davalı vekilinin hükmedilen miktarlara yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, şantiye şefi olarak çalıştığı işyerinde üst düzey yönetici sayılıp sayılmayacağı ve buna bağlı olarak fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şantiye şefi olarak görev yaptığı işyerinde kendisine emir ve talimat veren daha üst düzey bir yöneticinin bulunmadığı, ayrıca yüksek ücret alması nedeniyle fazla mesai ücreti talebinin yerinde olmadığı gözetilerek, mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'ın alt işverenlik ilişkisini işçi temini amacıyla kullandığı, davacının yaptığı işin asıl işverenin faaliyet alanı kapsamında olduğu, alt işverenlerin uzmanlık ve bağımsız bir iş organizasyonuna sahip olmadığı, işe alma, işten çıkarma ve çalışma şartlarının belirlenmesinde EÜAŞ'ın yetkili olduğu, iş güvenliği eğitimi ve malzemelerinin EÜAŞ tarafından sağlandığı, alt işverenlerin değişmesine rağmen aynı işçilerin çalışmaya devam ettiği hususları birlikte değerlendirilerek alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak hükmedilen miktarlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi mi yoksa muvazaalı bir işçi temini ilişkisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davacının asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ’ın alt işverenlik ilişkisini, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde ve Alt İşverenlik Yönetmeliği’nde belirtilen sınırlamalara ve muvazaa hükümlerine aykırı şekilde, işçi temini amacıyla kullandığı, asıl işverenlik faaliyetini kendi işçileriyle yürütmesi gerekirken hizmet alımı ihalelerini işçi temini yöntemi olarak kullandığı, alt işverenlerin gerekli uzmanlığa ve bağımsız bir iş organizasyonuna sahip olmadığı, işe alma, işten çıkarma, çalışma şartlarını belirleme gibi işverenlik yetkilerini alt işverenlere bırakmadığı, iş güvenliği eğitimi ve iş malzemelerini kendisinin sağladığı, işçilerin EÜAŞ işçileriyle aynı vardiya düzeninde çalıştığı, emir ve talimatları EÜAŞ yetkililerinin verdiği gibi olgular bir bütün olarak değerlendirilerek alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalı vekilinin hükmedilen miktara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı şirketler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işverenin işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ’nin alt işverenlik sözleşmelerinin hizmet alımı değil işçi temini niteliğinde olduğu, davalının asıl işi bölerek alt işverenlere verdiği, alt işverenlerin uzmanlık ve bağımsız bir iş organizasyonuna sahip olmadığı, işe alma, işten çıkarma, çalışma şartlarını belirleme, emir ve talimat verme gibi yetkilerin EÜAŞ’de olduğu, iş güvenliği eğitimi ve iş malzemelerinin EÜAŞ tarafından sağlandığı, alt işverenler değişse de işçilerin değişmediği gibi hususlar gözetilerek alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak hükmedilen miktarlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı şirketler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işverenin işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının alt işverenlik sözleşmelerinde işçi temini yaptığı, asıl işi bölerek alt işverene verdiği, alt işverenlerin uzmanlık ve bağımsız bir organizasyon yapısına sahip olmadığı, işe alma, işten çıkarma, çalışma şartlarının belirlenmesi, iş güvenliği eğitimi ve malzeme temini gibi hususlarda asıl işverenin yetkili ve etkin olduğu, dolayısıyla alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak hükmedilen miktarlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi mi yoksa muvazaalı bir işçi temini ilişkisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davacının asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda yaşanan hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'nin, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesindeki imtiyaza rağmen, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesindeki alt işverenlik ilişkisine dair sınırlamalara ve muvazaa denetimine tabi olduğu, somut olayda ise yapılan hizmet alım ihalelerinin işçi temini niteliğinde olduğu, alt işverenlerin gerekli uzmanlığa ve bağımsız bir iş organizasyonuna sahip olmadığı, işe alma, işten çıkarma, çalışma şartlarının belirlenmesi gibi yetkilerin EÜAŞ tarafından kullanıldığı, dolayısıyla alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, hükmedilen miktarlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının üst düzey yönetici olup olmadığı ve buna bağlı olarak fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığı işyerinin bütününü sevk ve idare edip etmediği, işe alma ve çıkarma yetkisinin olup olmadığı ve aynı yerde kendisine görev ve talimat veren bir yönetici bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılmadan, işveren vekili olduğu gerekçesiyle fazla mesai vb. alacaklarının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'nin alt işverenlik ilişkisini işçi temini için kullandığı, davacının ve diğer alt işveren işçilerinin asıl işe dahil işlerde çalıştırıldığı, alt işverenlerin uzmanlık ve ekipman yetersizliği bulunduğu, asıl işverenin işe alma, işten çıkarma, çalışma şartlarını belirleme, emir ve talimat verme yetkilerini kullandığı, iş güvenliği eğitimi ve malzemeleri sağladığı hususları bir bütün olarak değerlendirilerek alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının asıl işveren işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak hükmedilen miktarlara ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.