Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İşletme Gereği”
- Uyuşmazlık: Davalı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından davalı ... İnşaat ve Ticaret A.Ş.’ye verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu konusunda ihtilaf bulunmayan somut olayda, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti için davalı ... İnşaat ve Ticaret A.Ş.’ye verilen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği yönünde araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi halinde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirme unsurunun gerçekleşmiş olması gerektiği, mahkemece bu yönde yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu ve gerekirse uzman bilirkişi aracılığıyla mahallinde keşif icra edilmek suretiyle işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği ve böylece davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulup kurulmadığının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar TTK Genel Müdürlüğü ile ... İnşaat ve Ticaret A.Ş. arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığının kabul edildiği davada, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti için davalı TTK Genel Müdürlüğüne özgü mevzuat hükümleri de değerlendirilmek suretiyle araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalılar arasında ihale edilen işin asıl işin bir bölümü olup, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren bir iş olmadığı, davalı kuruma özgü mevzuat hükümleri de değerlendirilmeksizin eksik araştırma ile hüküm kurulduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu konusunda ihtilaf bulunmayan somut olayda, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti için davalı şirkete verilen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği yönünde araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğunun kabul edilmekle birlikte, verilen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği hususunda yeterli araştırma yapılmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamakla birlikte, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti için davalı şirkete verilen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği yönünde araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, ancak asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi hâlinde, işin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirme unsurunun gerçekleşmiş olması gerektiği, mahkemece bu hususta yeterli araştırma yapılmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar TTK Genel Müdürlüğü ile Star İnşaat ve Ticaret A.Ş. arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığı ve bu ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirkete verilen işin kapsamının ve niteliğinin, davacı işçinin bu iş kapsamında çalışıp çalışmadığının, aynı işyerinde asıl işveren işçilerinin bulunup bulunmadığının ve davalı kuruma özgü mevzuat hükümlerinin de dikkate alınarak taraflar arasındaki ilişkinin muvazaa olup olmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek, mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu konusunda ihtilaf bulunmayan somut olayda, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti için verilen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği yönünde araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi halinde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirme unsurunun gerçekleşmiş olması gerektiği, mahkemece bu yönde yapılan araştırmanın yetersiz olduğu ve gerekirse uzman bilirkişi aracılığıyla mahallinde keşif yapılarak, işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediğinin belirlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmayan dosyada, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti için verilen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği yönünde araştırma yapılmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamakla birlikte, asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi halinde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirme unsurunun gerçekleşmiş olması gerektiği, mahkemece bu hususta yeterli araştırma yapılmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu hususunda ihtilaf bulunmayan somut olayda, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti için verilen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği yönünde araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu konusunda mahkeme ile özel daire arasında ihtilaf bulunmaması ve asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi halinde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirme unsurunun gerçekleşmiş olması gerektiği, mahkemece bu yönde yapılan araştırmanın yetersiz olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamakla birlikte, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti için, verilen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği yönünde araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurum tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamakla birlikte, asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi halinde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirme unsurunun gerçekleşmiş olması gerektiği, mahkemece bu yönde yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu, bu sebeple gerekirse uzman bilirkişi aracılığıyla mahallinde keşif icra edilmek suretiyle işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği ve böylece davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulup kurulmadığının belirlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü ile ... İnşaat ve Ticaret A.Ş. arasında kurulan hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, yoksa kanunen geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye Taşkömürü Kurumu Ana Statüsü gereğince işin ihale yoluyla üçüncü kişilere verilebilmesi, ... İnşaat ve Ticaret A.Ş.’nin ekonomik bağımsızlığa ve teknolojik kapasiteye sahip olması, araç gereçlerin bedelsiz kullanılmaması, asıl işverenin aynı işte personel çalıştırmaması ve işe müdahalesinin bulunmaması, davalı şirketin ayrı bir iş organizasyonu kurması gibi hususlar değerlendirilerek, davalılar arasında kanunen geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu ve muvazaa bulunmadığı kanaatine varılarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar TTK Genel Müdürlüğü ile ... İnşaat ve Ticaret A.Ş. arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığı ve bu ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kuruma özgü mevzuat hükümleri de değerlendirilerek, verilen işin asıl iş mi, yardımcı iş mi olduğunun, davacı işçinin sözleşme ve şartnamelerde tanımlanan iş kapsamında çalışıp çalışmadığının ve aynı işyerinde davalı ...’nün davacı ile aynı işi yapan işçisinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'nin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesindeki düzenleme uyarınca bakım ve onarım işlerini hizmet alımı yoluyla yaptırabileceği, bu durumda 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinde öngörülen sınırlamaların uygulanmayacağı ve davalı ile alt işverenler arasında geçerli bir alt işverenlik ilişkisi kurulduğu gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.