Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İşletme Yetkisi”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından dava dışı kişiye verilen vekâletnamede yer alan yetkilerin, Borçlar Kanunu'nun 449. maddesinde belirtilen ticari mümessil yetkilerini içerip içermediği ve bu kapsamda dava dışı kişinin ticari mümessil olarak kabul edilip edilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâletnamede yer alan yetkilerin, davacıya ait ticari işletmenin tüm resmi işlemlerini kapsaması ve ticari mümessilin işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisine sahip olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketlerin ticari mümessili tarafından eda edilen yeminin geçerliliği ve mahkemece değerlendirilmesinin gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerin ticari mümessili sıfatıyla vekâletnamede verilen geniş yetkiler göz önünde bulundurularak, vekilin HMK 232/2 maddesi gereğince davalı şirketler adına yemin edebileceği ve mahkemenin bu yemini usulüne uygun şekilde değerlendirerek karar vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından dava dışı kişiye verilen vekâletnamedeki yetkilerin ticari mümessiliğe ilişkin geniş yetkileri içerip içermediği ve buna bağlı olarak davalı şirketin, dava dışı kişi tarafından düzenlenen çekten sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâletnamede yer alan yetkilerin, işletmenin olağan ve olağanüstü tüm işlerinin idaresini kapsayacak genişlikte olması ve ticari mümessilin iyi niyetli üçüncü kişilere karşı işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisinin kanundan doğması gözetilerek, yerel mahkemenin ticari vekil sıfatıyla yetki verildiğini kabul ederek verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşletme toplu iş sözleşmesi yetkisi tespiti için yapılan başvuruda, işletmeye dahil olan birimlerden birinde işçi çalıştırılmaması nedeniyle yetki tespitinin işyeri toplu iş sözleşmesi yetkisi olarak değerlendirilmesi gerektiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: İşyeri kavramının olmazsa olmaz unsurunun işçi çalıştırılması olduğu, işçi bulunmayan birimin işyeri olarak değerlendirilemeyeceği ve bu nedenle yetki tespitinin sadece işçi çalıştırılan işyeri için geçerli olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlu şirketin temsilcisinin yetki verdiği kişinin, şirket adına kambiyo senedi düzenleyip düzenleyemeyeceği ve imzanın borçlu şirkete ait olup olmadığının araştırılıp araştırılmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ticari mümessil tarafından atanan ticari vekilin, limited şirket adına kambiyo senedi düzenleme yetkisinin bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Şirket yetkilisi tarafından verilen vekaletnamenin, vekalet verilene kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verip vermediği ve bu yetkinin yokluğunda şirketin bonodan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede bono düzenleme yetkisi açıkça yer almadığı ve vekalet verilen kişinin şirket ortaklar kurulu kararıyla şirketi borçlandırma yetkisi de bulunmadığı gözetilerek, limited şirketin, vekalet verilen kişi tarafından imzalanan bonodan sorumlu tutulamayacağına ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın verdiği yetki tespit kararına karşı açılan iptal davasında, davacı şirketin işyerlerinin tek bir işyeri mi yoksa birden fazla işyerinden oluşan bir işletme mi olduğu ve buna bağlı olarak sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi için gerekli çoğunluğu sağlayıp sağlamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin farklı il ve ilçelerde bulunan çok sayıda biriminin ve yüksek işçi sayısının tek bir işyeri olarak kabulünün mümkün olmadığı, işletme toplu iş sözleşmesi yetkisi için sendikanın işçilerin %40'ını üye kaydetmesinin yeterli olduğu ve dosya kapsamında bu çoğunluğun sağlandığı gözetilerek, yerel mahkemenin yetki tespitini iptal eden kararı bozulmuş ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, davacı işverene ait işyerleri için işletme toplu iş sözleşmesi yetkisi veren kararına karşı açılan iptal davasında, davacı işveren her bir işyerinin ayrı işyeri toplu iş sözleşmesi ünitesi olması gerektiğini iddia etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: 6552 sayılı Kanun'un 13. maddesi ile 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesine eklenen fıkra uyarınca her bir alt işveren işyerinin ayrı ayrı işyeri toplu iş sözleşmesi ünitesi olarak kabul edilebilmesi için, alt işveren ile kurum ve kuruluşlar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin "Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesi" olması gerektiği, somut olayda ise yetki tespitine konu işyerlerinin bu kapsamda faaliyet gösterdiğinin kanıtlanamadığı gözetilerek, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Sendikaya işletme toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi verilmesinin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işverenin, davalı Sendikanın çoğunluk tespiti için gerekli işçi sayısını sağlayamadığı iddiasının yerinde olduğu ve Bakanlığın yetki tespit işleminin hukuka aykırı olduğu gözetilerek ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirket yetkilisinin sözlü yetkilendirmesiyle, ticari mümessil sıfatı taşımayan babasının şirket adına düzenlediği çek nedeniyle şirketin sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirket yetkilisinin, babasının daha önce de şirket adına kambiyo senedi düzenlediğini kabul etmesi ve bu durumun teamül haline gelmesi, babanın ticari mümessil sıfatı olmasa dahi, söz konusu çekle ilgili şirketin sorumluluğunu doğurduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.