Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İşveren Primi”
- Uyuşmazlık: İhale konusu iş nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu'na yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun'un 81/1-ı bendi kapsamında %5 puanlık prim teşvikinden yararlanamayan davacı şirketin, Kuruma iade davası açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 81. maddesinde düzenlenen prim teşviğinden yararlanma şartlarını denetleme ve prim tahsil etme görevinin Sosyal Güvenlik Kurumu'nda olması ve işverenin prim borcu ile ilgili uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görülmesi gerektiği gözetilerek, davalı Kuruma husumet yöneltilmesinin doğru olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhale konusu iş nedeniyle Kuruma yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun'un 81/1-(ı) bendi kapsamında %5 puanlık prim teşvikinden yararlanamayan davacı şirketin Sosyal Güvenlik Kurumuna husumeti yöneltip yöneltemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 81/1-(ı) bendi kapsamındaki prim teşvikinden yararlanamayan işverenin, bu indirimden yararlanma hakkı olup olmadığı ve ödenen primlerin iadesi talebiyle Sosyal Güvenlik Kurumuna dava açabileceği, zira prim borcunun doğup doğmadığı hususunun işveren ile SGK arasında bir uyuşmazlık teşkil ettiği ve 5510 sayılı Kanun'un 101. maddesi uyarınca bu uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İhale konusu iş nedeniyle Kuruma yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun'un 81/1-(ı) bendi kapsamında % 5 puanlık prim teşvikinden yararlanamayan davacı şirketin Sosyal Güvenlik Kurumuna husumeti yöneltip yöneltemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 81. maddesinde düzenlenen prim teşvikinden yararlanma şartlarını denetleme ve uygulama görevinin Sosyal Güvenlik Kurumu'nda olduğu, dolayısıyla %5'lik prim indirimi uyuşmazlığında Sosyal Güvenlik Kurumu'nun taraf sıfatının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İhale konusu iş nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu'na yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun'un 81/1-(ı) bendi kapsamında %5 puanlık prim teşvikinden yararlanamayan davacı şirketin, Kuruma husumet yöneltip yöneltemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 81. maddesinde düzenlenen prim teşviğinden yararlanma koşullarının denetlenmesi ve uygulanmasının SGK'nın görevi olduğu, prim borcunun doğup doğmadığı hususunda işveren ile SGK arasında uyuşmazlık olması ve 5510 sayılı Kanun'un 101. maddesi uyarınca bu uyuşmazlığın iş mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, davalı Kuruma husumet yöneltilmesinin doğru olduğuna ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhale konusu iş nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun’un 81/1-(ı) bendi kapsamında %5 puanlık prim teşvikinden yararlanamayan davacı şirketin, prim iadesi davasında Kuruma husumet yöneltip yöneltemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesi kapsamındaki prim teşviki uygulamasının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından denetlenmesi ve bu kapsamda doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görülmesi gerektiği, dolayısıyla Sosyal Güvenlik Kurumu'nun %5'lik prim teşvikinden yararlanma davasında taraf sıfatının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşverenin Sosyal Güvenlik Kurumu'na yaptığı prim bildirimi ve ödemesi sırasında %5'lik prim teşvikinden yararlanıp yararlanamayacağı ve bu teşvikin iptali nedeniyle Kuruma ödediği primlerin iadesi için açtığı davada, davalının Sosyal Güvenlik Kurumu olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 81. maddesi kapsamındaki prim teşviklerinin uygulanması ve denetlenmesinden Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sorumlu olduğu, prim borçlarının doğumu ve teşvikten yararlanma hususunda Maliye Bakanlığı'nın bir görevinin bulunmadığı ve 5510 sayılı Kanun'dan kaynaklanan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüldüğü gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak bozma ilamına uyulması gerektiğinden dosya işin esasının incelenmesi için Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: İhale konusu iş nedeniyle Kuruma yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun'un 81/1-(ı) bendi kapsamında %5 oranındaki prim teşvikinden yararlanamayan davacı şirketin, Sosyal Güvenlik Kurumu’na husumet yöneltip yöneltemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 81. maddesinde düzenlenen prim teşvikinden yararlanma şartlarını denetleme ve işverenin bu teşvikten yararlanıp yararlanamayacağına karar verme yetkisinin Sosyal Güvenlik Kurumu’nda olduğu, prim borcunun doğup doğmadığı hususunun da işveren ile SGK arasında bir uyuşmazlık konusu olduğu ve 5510 sayılı Kanun'un 101. maddesi uyarınca bu uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceği gözetilerek direnme kararının onanmasına, ancak bozma nedenine göre işin esası Özel Dairece incelenmediğinden, davalı Kurum vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un 81/1-(ı) bendi kapsamındaki %5'lik prim teşvikinden yararlanamayan işverenin, bu haktan yararlanma hakkı olup olmadığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu'na karşı dava açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 81. maddesinde düzenlenen prim teşviğinin uygulanması ve denetlenmesinden Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sorumlu olduğu, işverenin prim teşviğinden yararlanıp yararlanamayacağına ilişkin uyuşmazlığın da yine bu kanundan kaynaklandığı gözetilerek, Sosyal Güvenlik Kurumu'na husumet yöneltilmesinin doğru olduğu kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, kıdemli işçiliği teşvik primi ve ilave tediye alacakları talepleri için asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığının belirlenmesinin gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükmü uyarınca kıdemli işçiliği teşvik primi talep ettiği, ancak davacının ilk işe girişinde alt işveren işçisi olarak gösterildiği ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığının, talep edilen kıdemli işçiliği teşvik primi ve ilave tediye alacaklarının tespiti için önem taşıdığı gözetilerek, eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmeyerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Temyiz edilmeden kesinleşen işçilik alacağı dosyasında taraf olan işveren için ücret yönünden hüküm kesinleştiğinden prime esas kazanç tespiti yapılan davada da işverenin taraf olması gerekip gerekmediği ve aylık ücret miktarının işveren için kesinleştiği gerekçesiyle ücret miktarının tespiti için araştırma yapılmadan işçilik alacağı dosyasında hüküm altına alınan miktara göre hüküm kurulmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Prime esas kazanç tespiti davalarında işveren ile Kurum arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğu, bu davalarda resen araştırma ilkesinin geçerli olduğu ve kamu düzenini ilgilendirdiği gözetilerek, mahkemenin işçilik alacakları dosyasındaki ücrete ilişkin tespiti kesin delil olarak kabul etmemesi ve prime esas kazancı belirlerken gerekli araştırmaları yapması gerektiğinden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı kamu kurumu tarafından hakedişinden kesilen %5'lik sigorta primi kesintisinin iadesine ilişkin alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurumun, işveren destek primi niteliğindeki %5'lik kesintiyi yapmasının hukuka aykırı olduğu ve davacının bu kesintinin iadesi talebinin yerinde olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Prime esas kazancın tespiti davasında, davacı tarafından davalı işveren aleyhine açılan işçilik alacağına ilişkin davada belirlenen son ücret miktarı esas alınarak hüküm kurulmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında çalışmanın her türlü delille ispatlanabileceği, ancak ücretin ispatında HUMK 288. maddesindeki sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunduğu, bu nedenle mahkemece davacı sigortalının işçilik alacağı davasında hüküm altına alınan ücret miktarına itibar edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının aylık net 2.000,00 TL ücretle çalıştığı iddiasına binaen prime esas kazancın miktarı dikkate alındığında bu konudaki talebin HUMK’nın 288. ve 292. maddelerindeki hükümler çerçevesinde ispatının gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.