Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İade ve Tazmin”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 168/4. maddesinin uygulanma şartlarının, yani kısmen iade veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın çaldığı motosikleti parçalayarak bir kısmını satması, atması ve kalan parçalarının olaydan 5 ay sonra yakalanması üzerine iade edilmesinin, suç eşyasının bütünlüğünün bozulması ve mağdura ilave külfet getirmesi sebebiyle TCK'nın 168/4. maddesindeki kısmi iade şartlarını oluşturmadığı ve bu nedenle etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hırsızlık suçundan hükümlü hakkında, 5237 sayılı TCK'ya göre tespit edilen 7 ay 15 gün hapis cezası ile 765 sayılı TCK'ya göre verilen 6 ay 55 gün hapis cezasından hangisinin lehe olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun tamamlanmamış olması ve pişmanlığa dayalı bir iade veya tazmin söz konusu olmadığından 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı, 765 sayılı TCK'nın 523. maddesindeki iade ve tazmin hükümlerinin ise uygulanabileceği ve bu durumda 765 sayılı TCK'ya göre verilen cezanın daha lehe olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aynı depodaki iki ayrı kişiye ait motosikletlerin çalınmasının tek bir hırsızlık suçu mu yoksa iki ayrı hırsızlık suçu mu oluşturacağı ve sanıklara etkin pişmanlık indirimi uygulanırken indirim oranının ½ olarak belirlenmesinin isabetli olup olmadığı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eyleminin, tek bölmeden oluşan depoda bulunan ve farklı kişilere ait oldukları açıkça belli olmayan iki motosikletin çalınması şeklinde gerçekleşmesi nedeniyle tek bir hırsızlık suçunu oluşturduğu ve sanıkların soruşturma aşamasında pişmanlık göstererek mağdurların zararını gidermeleri nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmaları gerektiği, bu kapsamda TCK'nın 168. maddesi uyarınca mahkemece sanıkların cezalarının ½ oranından fazla indirilmesi gerekirken ½ oranında indirim yapılmasının isabetsiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hırsızlık suçundan dolayı TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın çaldığı telefonu sattıktan sonra kolluk kuvvetlerine sattığı yeri söylemesi üzerine telefonun bulunup mağdura iade edilmesi, sanığın eşya üzerindeki zilyetlik ve tasarruf yetkisinin kalkması nedeniyle TCK 168'deki etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, yerel mahkemenin etkin pişmanlık hükümlerini uygulamayan hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 168/4. maddesinin uygulanma şartlarının, özellikle kısmi iade hükümlerinin oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın çaldığı motosikleti parçalara ayırdıktan sonra bir kısmını satması, bir kısmını akrabalarına vermesi, bir kısmını ise nehre atması ve geri kalan parçaları ancak yakalandıktan sonra iade etmesi nedeniyle, iade edilen parçaların tek başına bir değer taşıyor olsa dahi motosikletin bütünlüğünün bozulması ve mağdura ilave külfet yüklemesi sebebiyle TCK'nın 168/4. maddesindeki kısmi iade şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hırsızlık suçunda, failin çaldığı eşyayı sattığı kişiyi kolluk görevlilerine bildirmesi ve eşyanın bu kişiden alınarak mağdura iade edilmesi halinde, TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Failin, çalınan eşyayı sattıktan sonra eşya üzerindeki tasarruf yetkisini kaybettiği ve eşyanın üçüncü kişiden alınarak mağdura iadesinin fail tarafından gerçekleştirilen bir iade veya tazmin olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla da failin salt eşyayı sattığı yeri göstermiş olmasının TCK'nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için yeterli olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli yağma suçundan sanık hakkında TCK'nun 168/3. maddesi kapsamında etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yağma konusu telefonu sattıktan sonra yerini göstermesinin, eşya üzerindeki tasarruf yetkisinin kalkması nedeniyle TCK 168. madde anlamında etkin pişmanlık sayılamayacağı ve ayrıca Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle hükmün düzeltilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme direnme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hırsızlık suçundan mahkûm olan sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuk tarafından çalınan malın yerinin gösterilmesi ve iadesinin sağlanmasıyla etkin pişmanlık şartının kendiliğinden oluşmayacağı, sanıkların pişmanlıklarını gösteren bir söz veya davranışlarının olmadığı ve suça sürüklenen çocuğun iade iradesine rıza gösterdiklerine dair bir delil bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve TCK'nun 150/2. maddesindeki değer azlığı indiriminin uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurlara iade veya tazminde bulunmadığı, ayrıca mahkemenin TCK 150/2’nin uygulanmaması yönündeki kararında yeterli gerekçe göstermediği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İştirak halinde işlenen yağma suçunda, mağdurun zararının diğer sanıklar tarafından karşılanması durumunda, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, failin pişmanlığını göstermesi ve mağdurun zararının giderilmesi gerektiği, iştirak halinde işlenen suçlarda mağdurun zararının diğer suç ortaklarınca giderilmesi halinde sanığın tazmin yükümlülüğünün ortadan kalktığı, ancak sanığın yine de pişmanlığını ortaya koyacak bir söz veya davranışta bulunması gerektiği, somut olayda sanığın mağdurun zararının giderilmesinde hiçbir katkıda bulunmadığı gibi pişmanlığını da ortaya koyan herhangi bir söz veya davranışta bulunmadığı gözetilerek, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamamasına dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hırsızlık suçundan uygulanan cezada, çalınan cep telefonunun hafıza kartının iadesinin TCK m.168/4 kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına imkan sağlayıp sağlamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın çalınan malın tamamını değil sadece hafıza kartını iade etmesi, mağdurun zararını karşılamaması, mağdurun da bu kısmi iadeyi yeterli görmemesi ve sanığın pişmanlığını gösteren başka bir davranışının olmaması nedeniyle TCK m.168’de düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün onanmasına, Özel Daire bozma kararının ise kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.