Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İcra İflas Hukuku”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin aynı anda hukuk ve ceza işlerine bakabilen tek bir mahkeme mi, yoksa icra hukuk mahkemesi ve icra ceza mahkemesi olarak görev bakımından ayrılmış bağımsız mahkemeler mi olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemelerinin İcra ve İflas Kanunu ile kurulan tek bir özel mahkeme olduğu, aynı mahkemenin farklı esas defterleri üzerinden ve farklı sıfatlarla hem hukuk hem de ceza işlerine bakabileceği, bu nedenle icra hukuk mahkemesi ve icra ceza mahkemesi şeklinde bağımsız iki ayrı mahkeme bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhale sözleşmesinin imzalanmaması nedeniyle karar pulu ve damga vergisi iadesi talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun borca itiraz mı yoksa şikâyet mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlamsız icra takibinin dayanağı olan alacağın tahsilinin icra yoluyla yapılıp yapılamayacağının icra müdürlüğünce re'sen gözetilmesi gerektiği, bu nedenle borçlunun başvurusunun borca itiraz değil, İİK m.16 vd. maddelerine göre şikâyet niteliğinde olduğu ve bu itibarla işin esasının icra mahkemesince incelenmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı onanmış, ancak işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: İflas yoluyla satılan taşınmazın satış tarihlerinin iflas zabıt defterinde değiştirilmesinin yolsuz tescile yol açıp açmadığı ve bu nedenle tapu iptali ve tescil davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İflas idaresince yapılan satış ilanlarının iflas zabıt defterindeki değişik tarihlere uygun yapıldığı, ilgililer hakkında açılan ceza soruşturmalarından beraat edildiği ve satış tarihlerindeki değişikliğin hileli davranış olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, Özel Daire bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, direnilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu kambiyo senedinde imzanın sahte olduğu iddiası üzerine takibin durdurulup durdurulmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı ve borçlanma iradesi dışında atılan imzanın üzerine sonradan bilgisayar ortamında metin eklenerek senet haline getirildiği iddiası, imzaya itirazın yanı sıra borca itiraz niteliğinde de bulunduğundan ve İcra ve İflas Kanunu'nun 169/a maddesi uyarınca icra mahkemesinin bu itirazı inceleyip sonucuna göre karar vermesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlunun yaptığı başvurunun borca itiraz mı yoksa kambiyo şikâyeti mi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, takip dayanağı senedin, asıl alacak sözleşmesinin teminatı olduğunu ileri sürmesi ve bu iddiasının senet metninden değil, ayrı bir sözleşmeden kaynaklanması, iddianın İİK m. 168/5 ve m. 169 kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğu, dolayısıyla duruşma açılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan ve tahkim şartı içeren sözleşmeye dayalı olarak, davacıların doğrudan genel iflas yoluyla icra takibine geçmesi üzerine, davalının tahkim şartını ileri sürerek itirazın kaldırılması ve iflas davasının usulden reddinin talep edilmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İflas davalarının kamu düzenine ilişkin sonuçları olsa da, yargılamanın en kısa sürede ve usul ekonomisi gözetilerek sonuçlandırılması ilkesi ve iflas davalarının basit usule tabi olması, davacıların hak arama özgürlüğü ile birlikte değerlendirildiğinde, tahkim şartı bulunsa dahi doğrudan iflas yoluna başvurulabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra müdürünün, üçüncü kişiye yapılan ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüz olup olmadığını denetleyip, buna göre alacaklının üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılması talebini reddedebileceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun, tebligatın usulsüzlüğünü denetleme yetkisi bulunmadığı ve bu yetkinin icra mahkemesine ait olduğu, İİK m. 82/son hükmünün ise sadece haczedilecek malın haczinin caiz olup olmadığı konusundaki takdir yetkisini düzenlediği, dolayısıyla icra müdürünün alacaklının üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılması talebini yerine getirmekle yükümlü olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra müdürünün, borçlulara yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olup olmadığını denetleme yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra müdürünün, tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin karar verme yetkisinin icra mahkemesine ait olduğu ve kendiliğinden hatalı tebligat işlemini düzeltemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla adi takipte, ödeme emrinin usulsüz tebliği nedeniyle yapılan şikayet başvurusunun icra dairesine mi yoksa icra mahkemesine mi yapılması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 155. maddesinde itirazın icra dairesine yapılacağı belirtildiği halde şikayet yoluna ilişkin bir düzenleme bulunmaması ve İİK'nın 172. maddesinin aksine şikayetin de icra dairesine yapılacağı yönünde bir hüküm olmadığı gözetilerek, iflas yoluyla adi takipte ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin icra mahkemesine yapılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve dosya esastan incelenmek üzere Özel Daire'ye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.