Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İcra İflas Kanunu Yönetmeliği”
- Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın süresinde olup olmadığı ve icra müdürünün tutanağının geçerliliği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 8. maddesi ve İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince, icra dairesinin tuttuğu tutanakların aksi, aynı nitelikte bir belge ile ispatlanana kadar muteber olduğu, somut olayda ise borçluların itiraz dilekçelerinin ödeme emri tebliğ tarihi olan 08.04.2013 tarihinde verildiği iddiasına rağmen, bunu destekler hiçbir delilin bulunmadığı, aksine icra müdürlüğünün tutanağa 14.01.2014 tarihinde itiraz dilekçelerini geçirdiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra müdürünün, üçüncü kişiye yapılan ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüz olup olmadığını denetleyip, buna göre alacaklının üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılması talebini reddedebileceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun, tebligatın usulsüzlüğünü denetleme yetkisi bulunmadığı ve bu yetkinin icra mahkemesine ait olduğu, İİK m. 82/son hükmünün ise sadece haczedilecek malın haczinin caiz olup olmadığı konusundaki takdir yetkisini düzenlediği, dolayısıyla icra müdürünün alacaklının üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılması talebini yerine getirmekle yükümlü olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, hâkim olarak görev yaptığı sırada, konkordato mühleti talebine ilişkin davada verdiği ihtiyati tedbir kararının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın verdiği ihtiyati tedbir kararının yargılama faaliyeti sırasındaki hukuki bir yorum olarak değerlendirilmesi, Anayasa'nın 138. maddesi uyarınca yargı yetkisi ve takdirinin kullanılması kapsamında kalması, uluslararası belgelerde hâkimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle kötü niyet dışında cezai sorumluluk doğurmayacağına yer verilmesi, sanığın hakkında yapılan reddi hâkim talebi üzerine davadan çekilmesi ve suç kastıyla hareket ettiğine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmaması gözetilerek, sanığın görevi kötüye kullanma suçundan beraatine ilişkin hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra ve İflas Kanunu'nun on altıncı babında yer alan takibi şikâyete bağlı suçlar bakımından Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) düzenlenen uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ceza muhakemesinin, CMK’da düzenlenen ceza muhakemesinden farklı usul ve amaçlara sahip olması, İİK’nın 354. maddesinde davanın ve cezanın düşmesine ilişkin özel bir düzenlemenin bulunması, uzlaştırma kurumunun kural olarak soruşturma aşamasında uygulanması gerekirken, icra ceza muhakemesinde soruşturma aşamasının bulunmaması ve kanun koyucunun dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra takibi şikâyete bağlı suçlar bakımından uzlaştırma kurumunun uygulanmasının zorunlu olduğuna ilişkin bir düzenlemeye CMK ve İİK'da yer vermemiş olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra müdürünün, borçlulara yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olup olmadığını denetleme yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra müdürünün, tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin karar verme yetkisinin icra mahkemesine ait olduğu ve kendiliğinden hatalı tebligat işlemini düzeltemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişinin, ikinci haciz ihbarnamesindeki icra müdürlüğü numarasının hatalı yazılması nedeniyle itirazının geçerli kabul edilmemesi üzerine yaptığı şikayetin süresiz şikayet mi yoksa yedi günlük şikayet süresine mi tabi olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: İkinci haciz ihbarnamesinde icra müdürlüğü numarasının hatalı yazılmasının haciz ihbarnamesini usulsüz hale getirdiği ve bu nedenle üçüncü kişinin itiraz hakkının engellenmesi nedeniyle şikayetin İİK'nın 16. maddesinin 2. fıkrası kapsamında süresiz şikayete tabi olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bankaların genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla yapılan icra takiplerinde tahsil harcından muaf olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 123/son maddesindeki istisna hükmünün, bankaların kendi öz kaynakları veya diğer kredi kuruluşlarından temin ettikleri ve genel kredi sözleşmeleriyle müşterilerine kullandırdıkları kredilerin geri ödenmemesi sebebiyle yapılan icra takiplerindeki tahsil harcını kapsamadığı, bu tür takiplerde tahsil harcının İcra ve İflas Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca borçluya ait olmakla birlikte 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28/b maddesi gereğince alacaklıdan alınabileceği ve bunun hukuka aykırı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin aynı anda hukuk ve ceza işlerine bakabilen tek bir mahkeme mi, yoksa icra hukuk mahkemesi ve icra ceza mahkemesi olarak görev bakımından ayrılmış bağımsız mahkemeler mi olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemelerinin İcra ve İflas Kanunu ile kurulan tek bir özel mahkeme olduğu, aynı mahkemenin farklı esas defterleri üzerinden ve farklı sıfatlarla hem hukuk hem de ceza işlerine bakabileceği, bu nedenle icra hukuk mahkemesi ve icra ceza mahkemesi şeklinde bağımsız iki ayrı mahkeme bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bankaların, genel kredi sözleşmeleriyle müşterilerine kullandırdıkları kredilerin tahsili için başlattıkları icra takiplerinde icra tahsil harcından muaf olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 123/son maddesindeki yargı harçlarından istisna kapsamının bankaların genel kredi sözleşmeleriyle müşterilerine kullandırdıkları kredilerden kaynaklanan icra takiplerini kapsamadığı, İcra ve İflas Kanunu'nun 15. maddesi ve Harçlar Kanunu'nun 28/b maddesi uyarınca icra tahsil harcının alacaklıdan alınıp sonrasında borçludan tahsil edilmesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Banka tarafından tüketici kredisi alacağının tahsili için başlatılan icra takibinde, icra tahsil harcından muaf olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 123/son maddesindeki istisnanın bankaların genel kredi sözleşmeleriyle müşterilerine kullandırdıkları kredilerin tahsili için yapılan icra takiplerindeki harçları kapsamadığı, icra tahsil harcının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 15. maddesi gereğince borçluya ait olmakla birlikte, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28/b maddesi uyarınca alacaklıdan tahsil edilmesinin hukuka aykırı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konut finansmanı kredisi alacağının takibi nedeniyle yapılan icra satışında, ihale bedeli üzerinden alınan tahsil harcının miktarına ilişkin şikayet üzerine, bankanın Harçlar Kanunu'nun 123/son maddesindeki istisnadan faydalanıp faydalanamayacağı ve icra tahsil harcına konu işlemin harçtan istisna olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bankaların, Harçlar Kanunu'nun 123/son maddesindeki istisna kapsamında olmadığı, konut finansmanı kredilerinden kaynaklanan icra takiplerinde tahsil harcının 492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli 1 Sayılı Tarife’nin B) İcra ve İflas Harçları başlıklı kısmında yer alan I.3/h bendi uyarınca dörtte biri oranında alınması gerektiği, ancak icra müdürlüğünce tahsil harcının tamamının alındığının tespit edilmesi üzerine, direnme kararının hüküm fıkrası düzeltilerek icra tahsil harcının dörtte biri oranında alınmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.