Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İcra ve İflas Kanunu'nun 69. maddesi”
- Uyuşmazlık: Hâkimin icra takibinin devamına karar vermesi nedeniyle oluşan zarardan dolayı açılan tazminat davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin İcra ve İflas Kanunu'nun 69. maddesinde süresinde açılan borçtan kurtulma davası ile takibin kendiliğinden duracağı yönünde açık bir hüküm bulunmaması ve bu hususun Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiş olması sebebiyle, hâkimin görevi kötüye kullanma, kasıtlı hareket etme veya yasaya aykırı karar verme gibi bir durumunun olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, kredi sözleşmesinin uyarlanmasına ilişkin mahkeme kararı ile belirlenen miktarın ipoteğin paraya çevrilmesi işleminde gözetilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesin borç ipoteğinde, borç ilişkisinden doğan alacağın teminat altına alındığı, paraya çevirme anında geçerli bir alacağın varlığının rehin hakkının kullanılması için zorunlu olduğu, bu halde hakkın kullanılmasında ipoteğin alacağa bağlılığının mutlak olduğu ve ipoteğin dayanağı olan Destek Kredisi Sözleşmesi’nin uyarlanması sonucu belirlenen miktarın ipoteğin temelini oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin aynı anda hukuk ve ceza işlerine bakabilen tek bir mahkeme mi, yoksa icra hukuk mahkemesi ve icra ceza mahkemesi olarak görev bakımından ayrılmış bağımsız mahkemeler mi olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemelerinin İcra ve İflas Kanunu ile kurulan tek bir özel mahkeme olduğu, aynı mahkemenin farklı esas defterleri üzerinden ve farklı sıfatlarla hem hukuk hem de ceza işlerine bakabileceği, bu nedenle icra hukuk mahkemesi ve icra ceza mahkemesi şeklinde bağımsız iki ayrı mahkeme bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra İflas Kanunu'nun 345/a maddesinde düzenlenen "sermaye şirketinin iflasını istememe" suçundan yapılan şikayetin süresinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun oluşumu için iflas koşullarının oluştuğu tarihin tespiti gerektiği, yerel mahkemenin ise bu tespiti yapmadan icra takibinin kesinleştiği tarihi suç tarihi olarak kabul edip eksik incelemeyle şikayet hakkının düştüğüne karar vermesi isabetsiz görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticaret şirketinin tasfiye edilmesinden sonra İcra ve İflas Kanunu'nun 337/a maddesi uyarınca "ticareti usulüne aykırı terk etmek" suçundan mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye edilen ticaret şirketlerinin İcra ve İflas Kanunu'nun 44. maddesi uyarınca mal beyanında bulunma yükümlülüğü bulunmadığı, TTK'nın 545. maddesinin ikinci fıkrasına 6728 sayılı Kanun’un 69. maddesiyle eklenen “Bu Kanun hükümlerine göre tasfiye olunan şirketlerde, 2004 sayılı Kanunun 44 üncü ve 337/a maddesi hükümleri uygulanmaz” hükmü gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız haciz nedeniyle açılan tazminat davasında, davalının manevi ve maddi tazminat sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, haciz işleminde kötü niyet ve ağır kusurunun bulunmadığı, davacının ise haciz sonrası makul sürede yerine yeni tezgâhlar alıp faaliyetine devam edebileceği, bu durumda 7 yıllık süre üzerinden hesaplanan maddi tazminatın doğru olmadığı ve manevi tazminata hükmedilmesinin de mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusuna cevap olarak verilen dilekçede yer alan katılma yoluyla istinaf talebinin süresinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna başvuru süresinin İİK m.363'te on gün olarak düzenlenmiş olmasına rağmen, katılma yoluyla istinaf süresinin belirtilmemiş olması sebebiyle, İİK m.366/1'deki yollama hükmü gereği HMK m.347/2 ve m.348/1'de düzenlenen iki haftalık cevap süresinin katılma yoluyla istinaf için de geçerli olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde usulsüz tebligat nedeniyle zarara uğrayan davacının, icra dairesi görevlilerinin kusurlu davranışlarından dolayı ... Bakanlığı'na karşı açtığı tazminat davasında Bakanlığın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı davranılması, muhatap adına tebligat yapılan kişilerin kimliklerinin araştırılmaması ve usulsüz tebligata rağmen takibin kesinleştirilmesi gibi icra dairesi görevlilerinin kusurlu davranışları nedeniyle davacının zarara uğradığı değerlendirilerek ... Bakanlığı'nın sorumluluğu kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat kapsamına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçi ile işveren arasında zimmet iddiasıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında hangi mahkemenin görevli ve yetkili olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesindeki kesin yetki kuralı gereğince, işçi-işveren uyuşmazlıklarında davalının ikametgahı veya işin yapıldığı yer mahkemesinin görevli ve yetkili olduğu, İİK m. 50'nin bu kuralı değiştirmediği ve icra takibinin farklı bir ilde yapılmış olmasının yetkiyi etkilemediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Asliye hukuk mahkemesinin itirazın iptaline ilişkin kararı üzerine alacağın haricen tahsil edilip, kararın bozulmasından sonra asliye hukuk mahkemesince verilen yeni karar üzerine fazla ödenmiş olan paranın tahsili için başlatılan genel haciz yolu ile ilâmsız takipte ödeme emrinin asliye hukuk mahkemesinin ilâmındaki vekile mi yoksa asıla mı tebliğ edilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Genel haciz yoluyla başlatılan takipte, dayanak olarak gösterilen asliye hukuk kararında vekil bulunması ve takip konusu alacağın bu karar dolayısıyla doğmuş olması nedeniyle, takipte vekil varsa tebligatın vekile yapılması gerektiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.